Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cehaletle Mücadele
Sağlıklı insanlar değil, hasta insanlar doktora ihtiyaç duyar.
Sayfa 138Kitabı okudu
“Aziz kardeşler! Görevinizin ne kadar ağır ve yorucu ol­duğunu biliyorum. Ücra köşelerde ne zorluklarla çalıştığını­zı ve çabalarınızın halk tarafından gerektiği şekilde değerlen­dirilmediğini de biliyorum. Ekonomik durumunuzun hiç iyi olmadığını da biliyorum. Ama ne yapalım? Asla unutmayınız ki, biz milleti uyandırmak için çıktığı­mız yolun henüz başındayız. Bizler yeni eğitim ordusunun öncüleriyiz. Cehaletle mücadele ederken tüm zorluklara gö­ğüs germek zorundayız. İlk zamanlar belki bizi anlamayacak­lardır. Fedakârlıklar yapmalıyız. Belki içimizden kurbanlar vereceğiz. Bu zorunludur, kaçınılması imkânsızdır. Ben sizleri fedakârlığa davet ediyorum. Yalnızca kendini feda etmeye hazır olanları çağırıyorum. Afedersiniz, açıkça söylemek istiyorum! Her meslekte ol­duğu gibi öğretmenler arasında da mesleklerine yabancı kim­seler vardır. Bunlar meslekte çırak bile değildirler. Bunlar öğ­retmenlik görevini hor gören mesai düşkünleridirler. Böylelerine dostça öneride bulunuyorum. Mesleklerini terk etsinler. Kendilerine daha başka iş arasınlar!.. Gitsinler, tüccar olsunlar... Resmi kurumlarda memur olsunlar...”
Reklam
Hayır rızkını veremediğimiz müddetçe ne çocuk, ne nüfus isteyemeyiz. Karnını doyuramadığımız, sıhhatini koruyamadığımız, tahsilini temin edemediğimiz her çocuk, Bu memlekete yüz milyon lazım!" diyenlerin gözüne, onları gaflet uykularından uyandırmak için sokulmuş birer parmaktır. Bize yarının hastanelerini, darülacezelerini, cezaevlerini dolduracak cahil, mesleksiz, serseri yüz milyonun lüzumu yok! Bize, insan gibi yaşamak, hayatın nimetlerinden istifade etmek imkanlarına, hiç olmazsa bu sakat tedbirleri tavsiye edenler kadar sahip yirmi milyon vatandaş, daha faydalıdır. Bunun için işi kabuğundan değil, çekirdeğinden ele almak, evvela bu memlekette sefaletle, cehaletle, içtimai müsavatsızlıkla, hülasa bütün geri taraflarla hep birden mücadele etmek lazımdır. Hiçbir içtimai mesele tek başına var olamaz, hepsi birbirine zincirleme bağlıdır. Zincirin bir halkasını ele alıp üst tarafını unutursak, köylerde on çocuk doğurup bilgisizlik, bakımsızlık, sefalet yüzünden ancak ikisini yaşatabilrn anaları; sıtmadan, veremden ölen, trahomdan kör olan yetişkinleri düşünmeden "Fazla çocuk doğurmuyoruz da ondan küçük ve geri millet olarak kalıyoruz!" diye bağırırsak, gülünç vaziyete düşmüş oluruz. Bize yeni bir hayat getirecek yeni bir nesil, yebi bir hamle, yeni bir dünya görüşü gerek. Ama istediğimiz bu yrni hayat, yukarıda söylediğimiz çocukların sattığı cinsten, sefil ve korkunç bir "Yeni Hayat" değil.
Sayfa 68
Bunun için işi kabuğundan değil, çekirdeğinden ele almak, evvela bu memlekette sefaletle, cehaletle, içtimai müsavatsızlıkla, hülasa bütün geri taraflarla hep birden mücadele etmek lazımdır.
Hayır rızkını vermediğimiz, veremediğimiz müddetçe ne çocuk, ne nüfus istemeyiz. Karnını doyuramadığımız, sıhhatini koruyamadığımız, tahsilini temin edemediğimiz her çocuk, “Bu memlekete yüz milyon lazım!” diyenlerin gözüne, onları gaflet uykularından uyandırmak için sokulmuş birer parmaktır. Bize yarının hastanelerini, darülacezelerini, cezaevlerini dolduracak, cahil mesleksiz, serseri yüz milyonun lüzumu yok! Bize, insan gibi yaşamak, hayatın nimetlerinden istifade etmek imkanlarına, hiç olmazsa bu sakat tedbirleri tavsiye edenler kadar sahip yirmi milyon vatandaş, daha faydalıdır. Bunun için işi kabuğundan değil, çekirdeğinden ele almak evvela bu memlekette sefaletle, cehaletle içtimai müsavatsızlıkla, hulasa bütün geri taraflarla hep birden mücadele etmek lazımdır. Hiçbir içtimai mesele tek başına var olamaz, hepsi birbirine zincirleme bağlıdır. Zincirin bir halkasını ele alıp üst tarafını unutursak, köylerde on çocuk doğurup bilgisizlik, bakımsızlık, sefalet yüzünden ancak ikisini yaşatabilen anaları, sıtmadan, veremden ölen, trahomdan kör olan yetişkinleri düşünmeden “Fazla çocuk doğurmuyoruz da ondan küçük ve geri millet olarak kalıyoruz!” diye bağırırsak, gülünç vaziyete düşmüş oluruz
Cehaletle mücadele ederken tüm zorluklara göğüs germeliyiz.
Reklam
İlluminati
Adam Weishaupt tarafından kurulan gizli topluluğun amacı cehaletle, baskıcılıkla ve kilisenin dogmalarıyla mücadele etmekti. Her ne kadar asıl amaç, aydınlanarak dinsel dogmalardan uzak, her düşünceyi ve Newtoncu pozitif bilimin önünü açmak idiyse de, gizli siyasi amaçları olduğu öne sürülerek dünya siyaset tarihinin belki de zaman içerisinde üzerine en fazla komplo teorisi üretilmiş topluluk hâlini almıştır.
Sayfa 29
Dipnot- Illuminati
1776 yılında Almanya'da Hukuk Profesörü Adam Weishaupt ve Baron von Knigge tarafından kurulan gizli topluluk. Illuminati, " Aydınlanmış Olanlar" anlamına gelmektedir. Topluluğun kuruluş amacı cehaletle, baskıcılıkla ve kilisenin dogmalarıyla mücadele etmekti. Her ne kadar asıl amaç, aydınlanarak dinsel dogmalardan uzak, hür düşünceyi ve Newtoncu pozitif bilimin önünü açmak idiyse de, gizli siyasi amaçları olduğu öne sürülerek dünya siyaset tarihinin belki de zaman içerisinde üzerine en fazla komplo teorisi üretilmiş topluluğu halini almıştır.
Sayfa 344 - Can Roman
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Cumhuriyetimizin 95. Yılına İthafen, Mustafa Kemal;
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun! * * * “Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal
Mustafa KemalYılmaz Özdil · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201814bin okunma
Evvela bu memlekette sefaletle, cehaletle, içtimai müsavatsızlıkla, hülasa bütün geri taraflarla hep birden mücadele etmek lazımdır. Hiçbir içtimai mesele tek başına var olamaz, hepsi birbirine zincirleme bağlıdır, zincirin bir halkası ele alıp üst tarafını unutursak, köylerde on çocuk doğurup, bilgisizlik, bakımsızlık, sefalet yüzünden ancak ikisini yaşatabilen anaları, sıtmadan, veremden ölen Trahomdan kör olan yetişkinleri düşünmeden, "Fazla çocuk doğurmuyoruz da ondan küçük ve geri millet olarak kalıyoruz." diye bağırırsak gülünç vaziyete düşmüş oluruz.
Sayfa 69 - Doğan Kitap
Reklam
Bize yarının hastanelerini, darülacezelerini, cezaevlerini dolduracak, cahil, mesleksiz, serseri yüz milyonun lüzumu yok! Bize, insan gibi yaşamak, hayatın nimetlerinden istifade etmek imkânlarına, hiç olmazsa bu sakat tedbirleri tavsiye edenler kadar sahip yirmi milyon vatandaş, daha faydalıdır. Bunun için işi kabuğundan değil, çekirdeğinden ele almak, evvelâ bu memlekette sefaletle, cehaletle içtimaî müsavatsızlıkla, hulasa bütün gerçek taraflarla hep birden mücadele etmek lazımdır. Hiç bir içtimaî mesele tek başına var olamaz, hepsi birbirine zincirleme bağlıdır. Zincirin bir halkasını ele alıp üst tarafını unutursak, köylerde on çocuk doğurup bilgisizlik, bakımsızlık, sefalet yüzünden ancak ikisini yaşatabilen anaları, sıtmadan, veremden ölen, trahomdan kör olan yetişkinleri düşünmeden, ”fazla çocuk doğurmuyoruz da ondan küçük ve geri millet olarak kalıyoruz!” diye bağırırsak, gülünç vaziyete düşmüş oluruz.
Sayfa 128Kitabı okudu
431 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.