Şurası bir gerçek ki, yeryüzünde salt mutluluk diye bir şey yoktur. Mutluluk kendi zehirini içinde taşır ya da dışarıdan başka bir şey işin içine karışıp onu zehirler.
Uzun, çok uzun günler, sonu gelmez akşamlar bekliyor bizi. Alnımıza yazılı çilemizi sabırla çekeceğiz. Başkaları için çalışacağız. Şimdi de, yaşlılık günlerimizde de çalışacağız... huzur nedir bilmeden, durmadan dinlenmeden çalışacağız... Sıramız gelince de sessizce ölüp gideceğiz... Öte tarafta, dünyada çok acı çektiğimizi, hep ağladığımızı, bir gün mutlu olmadığımızı, sürekli üzüldüğümüzü söyleyeceğiz. Tanrı acıyacak bize, bana da, sana da...
~
❝
..günlük yaşamın tekdüzeliği, bu iğrenç hayat içine çekip yuttu bizi, çürümüş buharlarıyla kanımızı zehirledi, biz
de herkes gibi sıradan, bayağı kişiler olup çıktık.
❞
~
Sayfa 73 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
~
❝
Bizden yüz yıl, iki yüz yıl sonra yaşayıp da hayatımızı böyle aptalca, böyle tatsız yaşadığımız için bizi hor görecek olanlar, belki de mutlu olmanın yolunu bulacaklardı.
❞
~
Sayfa 73 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu