Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KORE’Yİ İSLAMİYETLE TANIŞTIRAN İMAM
1950’li yıllar… Giresunlu bir delikanlı elinde tahta bavulu ile İstanbul’a gelir. Amacı ilim tahsil etmektir. Mahir İz, Celalettin Ökten, Ali Rıza Sağman gibi hocalarla yolu kesişir. Din eğitimi almaya başlar. O dönem hem askere moral vermek, hem de dini vecibeleri yerine getirmek hususunda yardım etmek üzere tugay imamları görev yapmaktadır ve
baba Celalettin Ökten
babam çok sert, otoriter, ama merhametliydi. bazı şeylere dikkat ederdi. özellikle tesettüre çok dikkat ederdi. annemin dışarıda yüzü açıktı ama sokağa, çarşıya, pazara çıkmazdı. başını hep örttü. bizde, misafir geldiğinde haremlik ve selamlık uygulanırdı. babam evin işlerine hiç karışmazdı, ne yemek pişecek, nasıl yapılacak, tamamen annemin tasarrufundaydı. aileye program yapmıştı; mektepten gelir, bir saat oynar, kahvaltı eder, dinlenir, saat beşten yedi buçuğa kadar ders çalışır, yedi buçukta yemek yerdik. yemekten sonra imtihanımız yoksa babam bütün aileyi toplar, tarihten, İslâmiyet’ten mevzular anlatır, sohbet ederdi. bizler dinî bilgilerimizi bu sohbetlerde öğrendik. bazen de akrabalar gelir, ailevî meseleler konuşulurdu. ama mevzu sohbetten açıldı mı yine babam anlatırdı.
mutlu aile tablosu
Reklam
... Ben, Celâleddin. Benim adım Celâlettin değil, tin değil, din. Ben incirin celâli değilim, dinin celâliyim ben!" diyor...
Sayfa 14 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. YayınlarıKitabı okudu
288 syf.
·
Puan vermedi
Selamün aleyküm.. Muhterem Celalettin Ökten hocamızın değerli kızı, Ayşe Hümeyra Ökten hanımefendi ile söyleşi olarak yazılan kitap. Değerli bir kitap çünkü kim olursa olsun bir hayat hikayesinden bahsediyor. Ama dini konularda hassas olup dünyasını da mamur eden az insan olduğu için ayrı bir ehemmiyeti var diye düşünüyorum. Ayşe Hümeyra Ökten'in çocukluğundan, eğitim yıllardan, tanıdığı insanlardan, Medine dönemlerinden, etkilendiği insanlardan vs bahsediyor. Özellikle hayatının şekillenmesinde rol alan durumlar insanı etkiliyor. Tanıdığı tanıştığı insanların güzelliği insanı etkiliyor. Hele de bu dolu insanın ineclikle doktor olarak görev yapması ve doktorluk dışında yaptıklarını da insaniyet ve iyilik düşüncesi ile yapması üzerinde durulması ve örnek alınması gereken bir durum diye düşünüyorum. Tek bir noktada aklımda acaba çok mu detaya girilmiş diye bir soru belirmedi değil. En basitinden değişen Medine ya da Mekke dönemine bakılarak süreç içindeki değişime yönelik sorular ya da kişilere özel sorular. En azından ben çok şevkle okuduğum bir kitap olmasına rağmen kişilerin sorulduğu noktalarda biraz sıkıldığım doğrudur. Ekleme olarak da daha çok kültürel noktaya ve dini perdeye daha çok dikkat çekip üzerinde durulabilirdi. Tüm bunların dışında kıymetli insanlarla yapılan bu söyleşileri çok değerli bulduğumu ve bu kitap özelinde ilgisi olan insanların okumaktan çok memnun olacağını düşünüyorum.. Teşekkür ederim..
Dindar Bir Doktor Hanım
Dindar Bir Doktor HanımAyşe Hümeyra Ökten · Timaş Yayınları · 20191,240 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Konya'nın büyük alimlerinden Hacı Veyis Efendi'nin torunudur Hâfız Ali Ulvi Kurucu Hoca. Son dönemlerde ülkemizde kıymeti bilinmeye başlanan muhterem zatı her müslüman kardeşimin tanıyıp okumasını Rabbimden niyaz ederim.Hatıratın içeriği hakkında kısaca bilgi vereyim. . 1.cilt Ali Ulvi Hoca'nın doğup büyüdüğü Konya hatıralarını ihtiva ediyor. Bu
Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 4
Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 4M. Ertuğrul Düzdağ · Kaynak Yayınları · 2018251 okunma
İnsanın ömrü, günleri değil, eserleri, hizmetleri kadardır. Hizmet, sektör olamaz, ancak sanattır. Yunus Emre, Dâvûd el-Kayserî, Sadreddin Konevi, Molla Fenari, Mehmet Akif, Nurettin Topçu, Süheyl Ünver, Muzaffer Sarısözen, Nida Tüfekçi, Celalettin Ökten ve Turgut Cansever'in hizmetlerini kim unutur? İnsanlar unutsa, milli hafıza unutmaz.
Sayfa 259 - Profil KitapKitabı okudu
Reklam
Mahmut Celalettin Ökten / Sadeddin Ökten'in Babası
• İmam Hatip Okullarının açılmasındaki üstün gayretleriyle tanınır. • 6-7 yaşlarında iken hafız olan annesi,yetim evladını geceleri yatakta iken ağızdan okuyup hafız yaptı.Yıllar sonra öğretmenimiz olan merhum Celal Hoca,nasıl hafızlık yaptığını bize anlatırken şöyle diyordu: "Ben Mushaf açıp bakmadan,annemin ağızından, geceleri yatakta iken,şifahi olarak,annemin okuyup bana okutmasıyla,altı ayda hafız oldum."
Sayfa 313Kitabı okudu
386 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Nedim Baba Nâm-ı Diğer Nedim Urhan Hoca..!
Evet farkındayım normalde önce isimler sonra vasıflar anılır. Ancak Nedim Hoca'nın "babalığı" o kadar baskın ki soyadını aşmış durumda. Bir kimseye etrafında "baba" deniyorsa onun ne kadar samimi olduğundan insanların dertleri ile ilgilendiğinden kısacası gerçekten babalık yaptığından dolayı baba denir. İnsanların arasını
Müstakim Bir Hayat Nedim Urhan
Müstakim Bir Hayat Nedim UrhanErsan Bilgin · MGV Yayınları · 20182 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Sadettin Ökten ile ilk olarak Podcast’lerdeki sohbetleriyle tanıştım. Kendisinin naif anlatımı kitabında da hissediliyor. Ve bu kitabında Sadettin Ökten’in değerli alimlerden Celalettin Ökten’in oğlu olduğunu öğrendim. Bu beni kendisine daha da samimi hissettirdi. Burada görüyorum ki bazen babadan oğla mal değil ilimde miras kalır. Kitaba gelecek olursak Sadettin Ökten bu kitabında medeniyet şehirinin nasıl kurulduğundan bahsediyor. İnsanın “Ben nereden geldim?” sorusuyla başlayan serüveni bir şehrin nasıl inşa edildiğine kadar devam etmektedir. Şehirlerin insan, insanların da şehirler üzerindeki etkileri ile birlikte bir şehri inşa edenin insan olduğunu görüyoruz. Açıkçası kitabın ilk başlarında verim sağlayamamıştım ama her bir cümlenin derinliğine indiğimin de aslında yüzeysel olarak bildiğim ama bu bilgilere daha önceden bu kadar detaylı bakmadığımı gördüm. Mesela şu cümleyi alıntılamak istiyorum: “Kimlik duygularla kazanılır. Birinci adım görmek, ikinci adım okumak, okuduğunu gördükleriyle karşılaştırarak tecrübe edilmiş bilgi sahibi olmak, sonra fikir üretmek, sonra duygulanmak... Böylece kimlik oluşuyor.”
İçimde Avm Var!
İçimde Avm Var!Sadettin Ökten · Tuti Kitap · 2015405 okunma
Reklam
AKIL- Sayfa Devamı 3
CELALETTİN ÖKTEN (1882-1961) Önemli ilim ve hizmet ehli âlimlerimizden biridir. Imam hatip okullarının açılmasında büyük emeği vardır. İslami ilimlerin yanında Batı bilim ve düşüncesini de iyi bilir. İnsan " O niye öyle olmadı, bu niye böyle olmadı?" gibi problem üre tir. Yani doğanın kendi akışı içe risinde yaşamaya dayanamaz, hammül edemez. Problem üretir, çünkü bir şey leri idrak eder ve kendi varligina, kendi doğasına, kendi içgüdüle rine, kendi kendine tanımladığı yapay dünyaya ters düşen bir şeyler üretir. Sonra da problemleri aklıyla çözer. Böylece doğadaki diğer varlıkların -buna cansızlar da canlı lar da dahil- üzerinde kendisine bir üst düzlem kurar, bir ha kimiyet düzlemi kurar. Akıl bu işe yarar. Ve o hâkimiyet düzleminin kodu, seviyesi değişebilir. Yuka rıda olur, aşağıda olur o düzlemi kurar. ya da yerler boşluk kalır ama mutlaka Zaten ilahi emir/haber de bu yönde tecelli etmiştir: "...bütün varlıkları, insan dediğimiz yarattığımıza musahhar kıldık." (Casiye, 13) Yani emrine tahsis ettik. Bunun da sebebi akıldır.
AKIL-sayfa devamı 2
Vahyî söylemde dağlara, taşlara teklif edilen ama onların ka- bul etmediği emanet işte bu emanet... İnsan olmanın onuru ve mesuliyeti... Bu akılla insanlar hem problem vazediyorlar hem problem çö- züyorlar. Yani bu akıl olmadan insan dediğimiz varlığın do- ğada yaşaması mümkün değil. Başka canlı türleri bu akıl olmadan doğada yaşayabiliyor ama insan bu akıl olmadan yaşayamıyor. Çünkü fiziksel donanımı doğada yaşaması için yetersiz. İnsan aslında zayıf bir varlık... Aklına ve hayatın devamı için üreme içgüdülerine dayanarak doğada hayatını temâdî etti- riyor (devam ettiriyor). Ama akıl olmasa yaşayamaz. Çünkü hayatın, karşısına çıkardığı problemleri çözemez. Mesela minicik kedi yavrusunu doğaya bıraktığınızda ona bir şey olmaz, yaşar. Öteki kedi gelip onu boğabilir, o ayrı... Ama hayat devam ediyor. Orada vahşi hayatı görüyorsunuz. Halbuki yeni doğan çocuğu doğaya bırakırsanız kurda kuşa yem olur. Bu böyledir; aklınızı kullanırsanız bir yere gelirsiniz. İnsan, doğa karşısında çok zavallıdır. Doğadaki bütün canlılar içerisinde doğaya en uyum sağlaya- mayan varlıktır. Tırnakları zayıflatılmış, derisi inceltilmiş, postu yok, kasları yok, yeterince güçlü değil. Yani doğal hiçbir sürece direnemeyecek haldedir. Hayvanlar tırmanırken, öldürüp yemi parçalarken insana çatal-bıçak lazım. Yaratan bizi fiziksel özelliğimizle doğadan uzaklaştırmış aslında. Babam Celalettin Ökten bir beyit okurdu: "İnsan ne garip cânâverdir." Akil görünür, cünûna serdir." * Cân-âver: Can taşıyan.
309 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Silip Fotoğraflar - Orhan Okay.
Silik Fotoğraflar, portre okumaları için gayet hoş bir eser olmuş. Kitap ne zamandan beri alışveriş listemdeydi geçenlerde ucuza bulunca hemen aldım, kaçmaz.. (:D) Hareket-Dergah ekolüyle alakalı bilgiler edinmek isterseniz bu kitaba göz gezdirebilirsiniz. Üniversitede veya üniversite haricinde son dönemlerin büyük edebiyatçı, şair veya edebiyat
Silik Fotoğraflar
Silik FotoğraflarM. Orhan Okay · Dergah Yayınları · 201436 okunma
Dindar görüneceğiz diye mutaassıp olmayın, Aydın desinler diye de taviz vermeyin. (Celalettin ÖKTEN)
Asrın ihtiyaçlarını müdrik, doğu ile batıyı iyi bilen münevver, dindar görüneceğim diye mutaassıp olmayan, aydın desinler diye de dinden taviz vermeyen, tavizsiz fakat müsamahakâr bir gençlik. Celalettin Ökten
Sayfa 121 - aşinakitap
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.