Bağırsak Sözcüğü
''Bağırsak'' sözcüğü, 1000 yıllarındaki kur'an çevirilerimizde, erdem öğretilerimizde, arapça ''merhamet'' ''rahmaniyet'' kavramlarının eşanlamlısı olarak, son kertede yaygın biçimde kullanılıyor, yaşıyordu. O yıllarda, biri ''bağırsak'' öteki ''bağursuk'' olmak üzere, söylenişleri benzer, anlamları ayrı iki sözcük vardı. ''Bağursuk'', bugün bağırsak diye söylediğimiz sindirim aygıtının adıydı. '' Bağırsak '' ise, ana karnındaki çocuğu besleyen göbek bağı, yaşam bağı kavramlarıyla da, göğüs, bağır,(bağrına basmak) olgularıyla da ilintili bir sözcüktü ki, arapların ''rahm'', ''rahim'' sözcüğü yüzyıllar öncesinin türkçesindeki ''bağırsak'' sözcüğüyle anlamdaş olarak; bebeğin ana karnındaki yaşamını göbek bağı yardımıyla, güven içinde sürdürdüğü yere gönderme yapan, türev bir sözcüktür. Ayrıca ''bağrına basmak'' ile de ilintilidir. ''bağırsak kişi'' deyimi, ''merhametli insan'' anlamıyla 1000 yıllarında yazılmış türk erdem öğretilerinde çok kez kullanılmış, erdem alanına özgü kılınmış, özel bir deyimdi.*
Sayfa 43 - *Bkz: Kutadgu bilig, TDK yayınları, 'bağırsak' sözcüğü.Kitabı okudu
Türk milliyetçisi Atatürk.
General Pershing'in kurmay başkanı olan  general Harbord  Sivas'ta Mustafa Kemal'le görüşürken der ki; Türk tarihini okudum. Ulusunuz büyük komutanlar yetiştirmiş, büyük ordular hazırlamıştır. Bunları yapan bir ulus elbette bir uygarlık sahibi olmalıdır.  Takdir ederim. Ama bugünkü duruma bakalım. Başta Almanya müttefiknizle dört yıl harb ettiniz, yenildiniz, dördünüz bir arada yapamadığınız şeyi, bu durumda tek başınıza yapmayı nasıl düşünebiliyorsunuz ? Kişilerin zaman zaman intihar ettikleri görülür. Bir ulusun intihar ettiğini mi göreceğiz ? Mustafa Kemal generale “teşekkür ederim” dedi. “Tarihimizi okumuş, bizi öğrenmişsiniz. Fakat şunu bilmenizi istedim ki biz emperyalist pençesine düşen bir kuş gibi yavaş yavaş aşağlık bir ölüme mahkum olmaktansa babalarımızın oğlulları olarak vuruşa vuruşa ölmeyi tercih ediyoruz.” Dedi. General ve arkadaşları sessizce ayağa kalktılar. -Bizde olsak öyle yapardık !
Reklam
“Hintli dokumacıları üremez duruma getirmek için başparmaklarını kesme vahşeti, Komünist Karl Marx tarafından "ilerici bir devrim"(!) olarak alkışlanmış ve Marx 10 Haziran 1853'te yazıp 25 Haziran 1853 günlü New-York Daily Tribune gazetesinin 3804. Sayısında yayımlattığı köşe yazısında, bu konuda İngiliz emperyalizminin vahşetine alkış tutarak şöyle demiştir: "Hintli eğirici ve dokumacının her ikisini birden yok eden İngiliz müdahalesi, bu küçük yarı-barbar, yarı-uygar toplulukların iktisadi temellerini dağıtmış ve böylece Asya'da o zamana dek görülmüş en büyük ve doğruyu söylemek gerekirse biricik toplumsal devrimi yaratmıştır."( . . . ) Öyleyse, eski bir dünyanın çöküşünün yarattığı korkunç manzara bize ne denli acı gelirse gelsin, tarih açısından Goethe ile birlikte şöyle haykırmaya hakkımız vardır: "Daha büyük haz veriyor diye, Bu acı bizi yiyip bitirneli midir ? Timur yönetimi altında değil midir ki, ruhlar ölçüsüzce telef edilmiştir ? "
Sayfa 545
Gerçek şu ki; "Tanrı'nın kişioğullarına Arap diliyle seslendiği, bu nedenle de Arap dilinin kutsal bir dil olduğu" düşüncesine kapılmak için, Arap ulusçusu olmak dahi gerekmez. Bilinç düzeyi yetersiz bütün Müslümanlar böyle bir düşünceye saplanabilirler. "Bilinç düzeyi yetersiz Müslüman" nitelemesini özellikle
Sayfa 39 - Payel YayınlarıKitabı okudu
İngiliz Büyükelçiliği'nin piskoposu Halife Padişah Abdülmecid'in Hıristiyan tarikatına giriş töreninde ona Garter Haçlı Şövalyesi diz bağını takarken; "Siz, bundan sonra, İsa yolunda çalışacak, onun için her türlü özveriyi yapacak bir şövalyesiniz" demiş, İslam Halifesi Osmanlı Padişahı Abdülmecid de buna "Evet" demişti. Çünkü Osmanlı Padişahı Abdülmecid, İmparatorluğu'nun toprak bütünlüğünü korumak için o dönemin Avrupa Birliği demek olan Avrupa Devletler Konseyi'nde üyeliğini sürdürmekten başka herhangi bir kurtuluş yolu görmüyordu.
Nazi'lerin Almanya'da, Doğu Avrupa'da ve Rusya'da soykırıma uğrat- tığı Yahudilerin büyük ölçüde Hazar'ların kalıntısı olan Türk kökenli Yahudiler olduğunu belirtiyor. Anlayacağın, bütün dünyaya 'Yahudi Soykırımı' diye yutturulan şey, ger- çekte tam bir 'Türk Soykırımı' ve "Yahudi Düşmanlığı" (Anti- Semitizm) denilen de gerçekte "Türk Düşmanlığı"..
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.