Hayatta bazı şeçimler yapmak zorunda kalırsın.İyi veya kötü. Birini seçeceksin ve aklın hep seçemediğinde kalacak
"'Vallahi hiç sevmem dedikoduyu' başlığını oluşturan bu dört kelimeyi ne sıklıkla kullanırsınız? 'Benim maaşım bu kadar, peki o ne kadar alıyor acaba?' isimli gerilim filminin başrol oyuncusu olarak kafasını kırmak istediğiniz iş arkadaşınıza artist artist gülümsediniz mi? 'Nereye?' sorusuna 'şöyle bir dolaşıp geleceğim' diyen eşinize, sevgilinize, nişanlınıza o anda hiç güvenmediğini hâlde 'Tamam aşkım çabuk git gel' dediniz mi? Arkasından fırladığınız gibi takip ettiniz mi? Sonra hiçbir şey olmamış gibi eve gidip televizyon başında uyuyor durumuna geçtiniz mi? Cep telefonunu karıştırdınız mı?.."
Reklam
بسم الله الرحمن الرحيم لَقَدْ خَلَقْنَا اْلاِنْسَانَ فٖٓى اَحْسَنِ تَقْوٖيمٍ ٭ ثُمَّ رَدَدْنَاهُ اَسْفَلَ سَافِلٖينَ ٭ اِلاَّ الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَ عَمِلُوا الصَّالِحَاتِ "And olsun ki, Biz insanı en güzel bir şekilde yarattık. Sonra da onu en aşağı seviyeye indirdik-ancak iman eden ve güzel işler yapanlar müstesna." Tîn Sûresi, 95:4-6.
Sayfa 75 - RnkKitabı okuyor
"Ey insan! O'nun esmâ ve sıfâtına ait istidâd-ı muhabbetini, sâir bekasız mevcûdâta verme, faydasız mahlûkâta dağıtma. Çünkü, âsâr ve mahlûkat fânidirler. Fakat o âsârda ve o masnûâtta nakışları, cilveleri görünen Esmâ-i Hüsnâ bâkidirler, dâimîdirler. Ve esmâ ve sıfâtın herbirisinde binler merâtib-i ihsân ve cemâl ve binler tabakât-ı kemâl ve muhabbet var. Sen yalnız Rahmân ismine bak ki: Cennet bir cilvesi ve saâdet-i ebediye bir lem'ası ve dünyadaki bütün rızk ve nîmet bir katresidir." Hanımlar Rehberi
Sayfa 75 - RnkKitabı okuyor
Kur'anın bir cenahı mazide, bir cenahı müstakbelde, kökü ve bir kanadı eski Peygamberlerin ittifaklı hakikatları olduğu ve bu onları tasdik ve teyid ettiği ve onlar dahi tevafukun lisan-ı haliyle bunu tasdik ettikleri gibi, öyle de: Evliya ve asfiya gibi ondan hayat alan semereleri ve hayatdar tekemmülleriyle, şecere-i mübarekelerinin hayatdar, feyizdar ve hakikat-medar olduğuna delalet eden ve ikinci kanadının himayesi altında yetişen ve yaşayan velayetin bütün hak tarîkatları ve İslâmiyetin bütün hakikatlı ilimleri, Kur'anın ayn-ı hak ve mecma-ı hakaik ve câmiiyette misilsiz bir hârika olduğuna şehadet eder. Ayet-ül Kübra - 84
Kur'an, öyle hakikatlı bir halâvet göstermiş ki, en tatlı birşeyden dahi usandıran çok tekrar, Kur'anı tilavet edenler için değil usandırmak, belki kalbi çürümemiş ve zevki bozulmamış adamlara tekrar-ı tilaveti halâvetini ziyadeleştirdiği, eski zamandan beri herkesçe müsellem olup darb-ı mesel hükmüne geçmiş. Ayet-ül Kübra - 84
Reklam
Bu kâinat bir câmi-i kebir hükmünde, başta semavat ve arz olarak umum mahlukatı hayatdarane zikir ve tesbihte ve vazife başında cûş u huruşla mes'udane ve memnunane bir vaziyette bulunduruyor. Ayet-ül Kübra - 83
"Kur'anın belâgatı, tâkat-i beşerin fevkindedir, yetişilmez." Ayet-ül Kübra - 81
Öyle bir sevgilim olsun istiyorum ki, ne demek istediğimi bakışlarımdan anlasın. Sözle değil, gözlerimizin bakışıyla anlaşalım. Sonra küçücük bir evimiz, çok değil, iki oda bir salonlu…”
Hicr Suresi
97. Andolsun ki onların söyledikleri şeylerle göğsünün cidden daraldığını biz biliyoruz. 98. Hemen Rabbini hamd ile tesbih et ("Sübhânallâhi ve bihamdih" de) ve secde edenlerden ol.
Reklam
Aşk, büyümeyi bilmiş insanların çocukluğudur belki de... Ancak kanatlarını büyütebilmiş insanları hak eder.
Sayfa 26
Sonuçta birinin omuzlarına güvenle yaslanmak, kollarında huzur içinde uyumak, bütün dünyaya karşı birinin kanatları altına sığınabileceğimizi bilmek kime iyi gelmez ki? (...) Aşkı ararken, bunu da ararız. Ya da ne yazık ki, çoğu kez yaptığımız gibi, aşkı yalnızca bu sanırız.
Sayfa 26
Hiç mi yanılmadınız? Fotoğraflar, motosikletler ya da motosikletliler konusunda?
Sayfa 24
"Sabrettiler, direndiler, bütün yolları denediler ama artık tükendi bütün yollar..."