Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
NAZIM HİKMET VE CHE GUEVARA Yerli dilinde "insan" ve "dost, arkadaş" anlamına gelen, aynı zamanda "Hey!, Duy!, İşit!" nidası olan Che'nin (Ernosto Che Guevara) 6 Temmuz 1958'de, Fidel Castro ve arkadaşlarıyla Meksika'da tutuklanınca Meksiko Siti Hapishanesi'nden ailesine yazdığı bir mektupta; "Şu andan itibaren ölümü bir yenilgi olarak değerlendirmeyeceğim, aksine Hikmet gibi şöyle diyeceğim: "Ve yalnız/ yarı kalmış bir şarkının acısını/ toprağa götüreceğim..." dediğini, kaç Nazım Hikmet hayranı bilir?
Sayfa 272
Che "Reyiz"
Gerçekler, ilişkin oldukları koşullarda her zaman açık seçik görülmezler. Açığa çıkarlar - bazen de gecikerek. Bu gerçek de ulusal kurtuluş mücadeleleri ve savaşlarıyla açığa çıktı. Yeni açığa çıkan gerçeğin ışığında emperyalizmin anlamı değişti. Taleplerinin farklı olduğu görüldü. Önceleri emperyalizm ucuz hammadde, emek sömürüsü ve denetlenebilir bir dünya pazarı istiyordu. Bugünse hiç bir değeri olmayan bir insanlık istiyor. Guevara kendi ölümünü, bu emperyalizme karşı verilen devrimci savaşın içinde önceden gördü. * Ölüm karşımıza nerede çıkarsa çıksın, hoş geldi; yeter ki bu, bizim savaş çağrımız, onu duyacak kulaklara ulaşsın, başka bir el uzanıp silahlarımızı kullansın, başka insanlar, cenaze şarkımıza, makineli tüfeklerin kesik ritmiyle, yeni savaş ve zafer bağırışlarıyla katılmaya hazır olsun. Guevara'nın önceden gördüğü ölümü, dünyanın bu katlanılmaz koşullarını kabul ederse, kendi yaşamının ne kadar katlanılmaz olacağının ölçüsünü sunuyordu. Önceden gördüğü ölümü, dünyayı değiştirme zorunluluğunun da ölçüsünü sunuyordu ona. Önceden gördüğü bu ölümün ona sağladığı yetkiyledir ki Guevara bir insana yaraşan onurla yaşayabildi. * "Vietnam Must Not Stand Alone" ("Vietnam Yalnız Kalmamalı") New Left Review, Londra, No. 43, 1 967.
Sayfa 138 - MetisKitabı okudu
Reklam
Che'nin sadece posterleri değil, fakat askerileştirilmiş politik savaş (focoluk), yâni öncü ve küçük bir gerilla grubunun kırsalda başlattığı silahlı mücadelenin yoksul halkın, özellikle de köylülerin katılımıyla zafere ulaşması anlayışı pek çok ülkedeki gençlik gruplarına aktarıldı. Küba devriminin tecrübesi, Latin Amerika dâhil bir daha hiçbir yerde yinelenemedi. Bizzat Che, önce Kongo'da ve daha sonra yaşamına mál olacak Bolivya'da aynı mücadeleyi yinelemek istedi; ama başaramadı. Romantik ve kahramanca başkaldınsı, ardından trajik ölümü, onu devrimci bir aziz hâline getirdi. O zamandan bu yana romantik bir isyankarlığın ve başkaldırışın idolüdür.
Yoldaşlarının birçoğu, birçok Parti sırrını vermiştir polise, anlatmıştır sırları, hatta kendisini bizzat ele vermişlerdir, randevularda yakalatmışlardır ama o hiçbir zaman böyle bir zayıflık göstermemiştir. İnancı ve bilinciyle, iradesiyle, kararlılığıyla ölümü hiçe sayarak, Devrimci Mücadele uğrunda gelen her belayı, her cefayı, her eziyeti, her işkenceyi, her yokluğu yoksulluğu; "hoş geldi, safa geldi" diyerek karşılamıştır. Ne diyordu "Yol Anıları"nda bu konuya - işkencedeki tutuma ilişkin: "Ölümün bu işkencelerden acı olmayacağını düşünüyordum. Annem, Teyzem, Haminnem, 'Doktor çocukları'nın arkasından çok ağlarlardı. Ölüm kurtuluştu, ne yapayım? Bana onca güvenen yoldaşlarım önünde, Polise teslim olmuş, canını inancından üstün tutmuş bir hain durumuna düşmektense, bin kez ölmeliydim." Hani Kahraman Gerilla Che ne diyordu, Bolivya'da savaşırken, 1966 yılında toplanan "Üç Kıta Konferansı"na (Tricontinental Konference) gönderdiği mesajda? "Ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin. Savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa ve silahlarımız elden ele geçecekse ve başkaları mitralyöz sesleriyle, savaş ve zafer naralarıyla cenazelerimize ağıt yakacaklarsa ölüm hoş geldi, safa geldi."
60 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Yaşıyor musunuz?
Küçük, kara bir balık, herkesten farklı... Bir gün aklına başka yerleri keşfetmek, dünyayı görmek, denizde yüzmek fikri yerleşiyor. Ama bu öyle gelip geçici bir heves değil. Bu fikrini başta annesine daha sonra herkese açıklıyor. Ve sonra olanlar oluyor. Her kafadan farklı bir ses... Herkes düzenin çarkına uyum bekliyor fakat bir Küçük Kara Balık
Küçük Kara Balık
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Can Yayınları · 202331bin okunma
Çaylar hazırsa ''Dante Alighieri'' floodu geliyor.
Güney ve Orta İtalya’da yaşayan ve ölümüne kadar devam eden sürgünü sırasında, dünyanın en bilinen ve okunan eserlerinden biri olan “Divina Commedia”yı (İlahi Komedya) yazan meşhur İtalyan şairi Dante Alighieri (1265-1321) hakkında bildiklerimizi gözden geçirelim. 🔎 1- Dante, “İlahi Komedya” adlı eşsiz eserinin yanında çok sayıda eser vermiş,
Reklam
464 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sevgili ULRİKE MEINHOF'a dair...
-İki çocuklu akademisyen bir anne. -Radyo programcısı bir senarist - Sol yayınlarının baş yazarı bir filozof (Almanya'nın en çok satan yayını) -Tv. tartışma programlarında SOL'un temsilcisi Latin Amerikalı bir kadın Che için " TANRI olmasa bile, kesinlikle bir YARI TANRI'dır" diyordu. Sevgili Ulrike'de bizim için
Ulrike Meinhof
Ulrike MeinhofJutta Dilfurth · Agora Kitaplığı · 20109 okunma
Dörtlerin Gecesi
Dörtlerin Gecesi (Ateşin ve Güneşin Çocukları) (...) Özlenen ateş yakılmıştı sonunda Elden ele bütün dünyaya taşınmıştı Kıvılcım dansıydı gözlerdeki sevinç
1967 Ekim'inde Che Guevara'nın Bolivya'da ölümü, onun ilham verdiği ve temsil ettiği, samimi ve kararlı bir devrimci kuşağın özveri ve cesaretini simgeleştirdi.
Dün gece bir kitap okudum anne. Ölümü şimdi bir başarısızlık olarak görmüyorum. Nâzım Hikmetin -söylediği gibi öldüğümde yalnızca yarım kalan bir şarkı­ nın acısını toprağa götüreceğim.
Reklam
Ai Tang İmparatoru Wu Cong (841-846) devrinde Uygur Kaganlığı yıkılınca Çinliler Uygur topraklarına hücum etti ve bazı Uygur aileleri Çin'e tâbi oldu. Bu ailelerden birisi ise Aixiewu idi¹. Çinliler bu ailenin adını Aihongshun olarak değiştirdiler ve nihayetinde Ai olarak kısalttılar. Ailenin nesli Çin'de kaldı ve Çinlileşti. Junwang Bai
Paul Nizan'ın o çok yerinde cümlesi aklıma geliyor: "Varlığıyla dünyayı suçlamayan hiçbir büyük yapıt yoktur." Che Guevara'nın ölümüyle büsbütün altı çizilen yaşamı dünyaya, insanların çoğunluğuna azınlığın yük hayvanı damgasını vuran ve çoğu ülkeyi bir azınlığın çıkan uğruna köleliğe ve yoksulluğa mahkum eden bizim dünyamıza yönelik bir suçlamadır; o aynı za manda da koşulları değiştirmek için hiçbir şey yapmayan bencilleri, korkakları ve bu koşulları kabullenlenenleri de suçlamaktadır. Çünkü onun ölümü bugün ve tüm gelecek için bir suçlamadır.
43 öğeden 31 ile 43 arasındakiler gösteriliyor.