YÜRÜYELİM SENİNLE İSTANBUL’DA
Kırmızıyı sevdiğini bilseydim
Hayallerim kıpkırmızı olurdu
İstanbul hâlâ güneşin ardında
Ufuklarında birkaç kere leke
birkaç kan pıhtısı dudaklarında
İstanbul hâlâ sevimli mi sevimli
Ey, huzur veren güneş, yak kavur ortalığı!
Konuş, sonra ipte sallan!
Her doğru söz çünkü bir çıban çıkarırVe kökünü dağlar dilininVe her sahte sözYok eder insanı konuştukça!
Bu dünyada her hareketin layık olduğu bir karşılığı vardır. İki tip savcı var: Biri kapınıza dayanmıştır, topluma karşı işlenen suçları cezalandırır; öteki doğadır. O, yasaların çerçevesinin dışında kalan bütün suçların yakasına yapışır. Kadına çok düşkünseniz, çıban dökersiniz; gece gündüz hovardalık yapıyorsanız tık nefes olursunuz...
Zamanı geriye alıp o gelmeden önceki bir zamana dönmek istiyordum. Her şeyi geriye almak, hatırlamamak, çıban için dua etmeyi bırak bunu hiç düşünmemiş olmak ne güzel olurdu. Eski hâlime dönmek istiyordum.