Kabul etmeliyiz ki aşktan meşkten çoktan vazgeçti Türk kadını. Dövmeyecek sövmeyecek ayrılmak istedi diye hunharca öldürmeyecek, uygar bir eş arıyor yalnızca.
1
Acı, bir ırmak gibi
Doluyor yüreğime
Bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum
Beni artık ne çiçekler
Ne çocuklar kurtarır
Ne de o her gün
Yinelenen doğum.
Yağmurlar yağacak uzun
Yağmurlar ince
Dünya, bir alıcı kuş gibi
Üstüme çökünce
Ne bir sözcük kalacak,
Ne de bir çığlık...
Yine de gülsün isterim
Şu pencerelerde
Sokağı seyreden çocuk;
Gülsün artık!
Yağmurlar yağacak uzun
Yağmurlar ince
Dünya, bir alıcı kuş gibi
Üstüme çökünce
Ne bir sözcük kalacak,
Ne de bir çığlık. ..
Yine de gülsün isterim
Şu pencerelerde
Sokağı seyreden çocuk;
Gülsün artık!
Tek hissettiğim, güçsüzlük, hayal kırıklığı ve ihanetin anlamsız infialiydi. Çığlık atabilir
ya da koşabilirdim, içimde bir şeyleri parçalama isteği, kötücül ve tehlikeli bir arzu, manasız bir intikam ihtiyacı doğdu.