“Orhan Bey, bizim müzemizde de bir soru soran olursa, bekçiler Kemal Basmacı koleksiyonunun tarihini, Füsun’a duyduğum aşkın ve onun eşyalarının anlamını, ziyaretçilere içten bir gururla anlatmalıdırlar. Bunu da koyun lütfen kitaba. Müze bekçilerinin görevi sanıldığı gibi eşyaları korumak ( tabii ki Füsun ile ilgili her şey sonsuza kadar korunmalıdır!), gürültü edenleri susturmak, çiklet çiğneyenleri ve öpüşenleri uyarmak değil, müzegezere cami gibi alçakgönüllülük, saygı ve huşu duyması gereken bir tapınakta bulunduğunu hissettirmektir. Masumiyet Müzesi’nde bekçiler, koleksiyonun havasına ve Füsun’un zevkine uygun olarak koyu ahşap rengi kadife takım elbiseler, içine açık pembe renkli gömlekler giymeli, müzemize özel -Füsun’un küpeleri işlenmiş- kravatlar takmalı ve tabii çiklet çiğneyen ya da öpüşen ziyaretçilere de asla karışmamalı. Masumiyet Müzesi, İstanbul’da öpüşecek bir yer bulamayan âşıklara sonsuza kadar açık kalacaktır.”
Sayfa 572 - İletişim Yayınları, 1.baskı, 2008.Kitabı okudu
Geçenlerde gazetede okudum ve birkaç öğretmen otuzlu yıllarda ülke çapında birçok okula dağıtılan bir anket bulmuş. Ülkenin değişik yerlerinden gönderilip cevaplandırılmış ve doldurulmuş anket formları. Karşılaştıkları en büyük sorunlar diye sınıfta konuşmak ve koridorlarda koşmak gibi şeyler yazmışlar. Çiklet çiğneme. Ev ödevlerinde kopya. Bu tür şeyler. Doldurulmamış anket formlarından birini çoğaltıp yine aynı okullara göndermişler. Kırk yıl sonra. Cevaplar gelmiş. Tecavüz, kundakçılık, cinayet. Uyuşturucu. İntihar. Bunu çok düşündüm. Çoğu zaman dünyanın gidişatı kötü filan dediğimde insanlar gülümseyip yaşlandığımı söylüyor bana. Yaşlanma göstergesiymiş. Ama bana sorarsan insanların ırzına geçip öldürmekle çiklet çiğnemek arasında fark göremeyen bir insan benden çok daha kötü durumdadır. Kırk yıl o kadar uzun bir süre değil. Belki kırk yıl sonra bazıları uyanır. Çok geç olmamışsa.
Reklam
"Kızlar sokakta çiklet çiğnemezler" dedi bir Japon. Aslında bunu gençliğimizde annemin ablama sıkı sıkı tembil ettiğini de hatırlıyorum. "
Erkek adam dediğin cak cak diye ciklet çiğnemez işte o kaddaar.
' Annem akşama kadar çiklet şaklatmanın kibar bir hanıma hiç yakışmadığını, benim gibi bir kızın çenesinin durmadan oynamasının göze hiç de hoş görün­mediğini söylüyor, ama ben aynı fikirde değilim. Hem annemin beni eleştirecek hali mi var, bütün gün bana avaz avaz bağırırken onun çenesinin nasıl oynadığını bir görseniz! '
Sayfa 51 - Can Çocuk YayınlarıKitabı okudu
Annem akşama kadar çiklet şaklatmanın kibar bir hanıma hiç yakışmadığını, benim gibi bir kızın çenesinin durmadan oynamasının göze hiç de hoş görünmediğini söylüyor, ama ben aynı fikirde değilim
Reklam
512 öğeden 441 ile 450 arasındakiler gösteriliyor.