O dönemde melankoliden başka başka bir şey yoktu hayatımı dolduran. Yine de eğlenme olanakların vardır, nasıl arkadaş arkadaş bulacağımı da biliyordum. Ancak melankoli, içimde bana yalnızlığı sevdiren ve inzivaya aratan bir hastalık gibiydi. Bendeki oyun ve zevk hevesini öldürüyordu. Gençliğin kanatlarını omuzlarımdan çıkarıp alıyor; beni, düz ve parlak yüzeyine cin, peri gölgelerinin, bulutların renklerinin ve ağaç dallarının şekillerinin yansıdığı bir göle çeviriyordu; çağlayarak akıp giden denize bir çıkış yolu bulamayacak bir göle döndürüyordu beni.
Marcus Aurelius, Düşünceler'de şöyle der: "Yaşamını bir bütün olarak düşünüp kaygılanma. Önceden başından geçmiş ve sonradan başına gelecek olan kederleri hep bir aradaymışlar gibi düşünme." Bir Çin Atasözünde bu durum ironiyle ifade edilir; "Henüz yanına gelmediğin bir köprüden geçmeye uğraşma!"
Reklam
Sevgi Üzerine
Sevgi bir hediyedir. Özgürce verilen bir hediye. İnsanın isteyebileceği bir şey değildir.
Vahşi Kadın’ı vahşi kadın yapan şeyin ne olduğunu tek bir şeyle adlandırsaydık, bu onun tepki gösterme yetisi (duyarlılığı) olurdu. Tepki (response) sözcüğü Latince “ahdetmek, söz vermek”ten gelir -ve bu onun güçlü tarafıdır. Onun duyarlı ve becerikli tepkileri, yaratıcı güçler için tutarlı bir vaat ve ahittir. Bu yaratıcı güçler Duende [tutkunun arkasındaki cin-ruhu], Güzellik, Sanat ya da Dans veya Hayat olabilir. Onun bize vaadi, eğer engel olmazsak, bizi yaşatmaktır. Tamamen canlı, duyarlı ve tutarlı bir şekilde yaşatmaktır. Bu şekilde Yanlış Zigot, sadakatini ailesine değil, içsel Benliğe sunar. Kendisini parçalanmış hissetmesinin nedeni budur. Kurt annesinin, onun kuyruğunu, dünyevi annesinin ise kollarım tuttuğu söylenilebilir. Acıyla haykırdığından bu yana, dişlerini gösterip kendisini ya da başkalarını ısırdığından bu yana çok geçmemiştir ve sonunda ölümüne . susmuştur. Gözlerine bakarsınız ve ojos del cielo’yu [gökyüzü gözlerini], artık burada olmayan bir kişinin gözlerini görürsünüz.
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Türklere hayranız
Çin'in mağnır lideri Mao’nun yakın mücadele arkadaşı Cai Hesben 1922 yılı Eylül’ünde şunları yazıyordu: ‘Emperyalizmin baskısı altın­daki büyük ve eski ülkeler arasında en çok ıstırap çeken Türkiye ve Çin oldu... Ey benim 400 milyon mazlum kardeşim, gördünüz mü olan biteni? Bizim gibi milletlerarası emperyalizmin baskısına uğrayan Türk halkı şimdi emperyalizmi yendi! Türklere hayranız ve onların verdiği büyük örneği biz de gerçekleştirmek istiyoruz...
Sayfa 106Kitabı okudu
Bütün Dünyanın Ortak Derdi Türkiye Cumhuriyeti'nin Bir Türk Tarafından Yönetilmesine Engel Olmaktır Keşke bu dünyada yaşayan ikiyüz elli milyon Türk'ün tümünü ilgilendiren bir konu en azından düşman kadar tam tersi yönde bir talebe dönüşmüş olsaydı bugün çoktan bir Türk tarafından yönetilir olurduk. Her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.