sarkıyorum tavandan (bir tavan varmışçasına) yeryüzünün (var olduğunu umarak) renklerini bilmeme karşın -lal rengi, çivit mavisi ve sarı- ve onların yan anlamlarını -tutku, dinginlik ve ölüm-kendimle işaretliyorum yanı, yöreyi-bir aşağı bir yukarı, bir yukarı bir aşağı, sağ sol, sağ sol. yönlerin bulanıklığında bir sorumluluk bu! uluma geri tepiliyor böylece, bana doğru gelene karşı! bir iskeletler zinciri tutuyor beni havada, uzay konusunda bir unutkanlık yüklemeye ve devindiğim cılız önlemleri yıkmaya çalışarak. soğukkanlı bir çaba! ben, kusursuz bir portre olmayı yeğlerdim, oysa.