Bu tuhaf bir atılımla size ulaşan betik,  dingin bir günbatımı kızıllığında ve insansız bir yerde okunmalıdır. elinize geçtiğinde bu ortamın koşulları bütünlenmemişse beklenmeli:  betik, geçen anlar süresince ve dilenen alanın yaratımı sürecinde farklanmayacak, hep aynı kalacaktır. Kuşku duyulasın hiç!  (Tanıtım Bülteninden)
58 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

58 syf.
8/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Öncelikle yazarla bu kadar geç tanışmış olduğum için hayıflanıyorum. Nilgün Marmara… “Metinler” okuduğum üçüncü eseri ve ancak çözebildim dilini. Kullandığı dil ve kelimelerin farklılığı, kendi ruhunun farklılığıyla eşdeğer bir yansıtma yapıyor bana göre. Kitap kısa olduğu halde okumam bir tık uzun sürdü çünkü derin anlatımlar barındırması, sindire sindire okuma isteğini uyandırıyor. Kitabın sonuna doğru melankolinin biraz daha arttığını “Bir sabah, bedenimin tüm hücrelerini ele geçirmiş bir acıyla uyanıyorum, bundan böyle, nereye baktığı bilinmeyen gözlerinizle her karşılaştığımda katlanacak bir acıyla.” paragrafından anlayabiliyoruz. Ah Nilgün, gözler seni ve ruhunu görmeye yetmemiş!
Metinler
MetinlerNilgün Marmara · Everest Yayınları · 20151,026 okunma
58 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yine okumak için ertelediğim, beklettiğim bir Nilgün Marmara kitabı. Ancak bu defa ruhumun dingin zamanında değil de en çalkantılı zamanında okudum. "Çivi, çiviyi söker." dedim ama sökmedi, darmadağın etti. Melankolinin, çaresizliğin, umutsuzluğun vücut bulduğu bu kitap her cümle sonunda bu nasıl bir cümle, bu nasıl bir umutsuzluk dedirtiyor. Nilgün'ün intiharına ağlamak yerine neden intihar ettiğiyle meşgul oluyor zihniniz. Eşinin, en yakınının, yollarına kuş koyması gereken kişinin bile onu anlamaması, öldükten sonra "Nilgün'ün şiir yazdığını bile bilmezdim. Bir kenarda pıtır pıtır bir şeyler yazardı." demesi en yakın iki insanın arasına sığabilen uçurumun derinliğini gözler önüne seriyor. Ah Nilgün! Keşke bir anlayanın olsaydı. Keşke omzunda saatlerce ağlayabileceğin, susuşlarından bile anlam çıkarabilen biri olsaydı hayatında. Çok güzeldin. Eminim ki şu an kuşlar konuyordur yollarına...
Metinler
MetinlerNilgün Marmara · Everest Yayınları · 20151,026 okunma
58 syf.
·
Puan vermedi
Melankolik şair...
Nilgün Marmara ile bu eseri ile tanışmış bulunuyorum. Eser diyorum ama hayattayken hiçbir kitabı basılmamış. Herkesten şiir yazdığını saklamış. Ece Ayhan, Cemal Süreya Nilgün'ün evinden çıkmadığını düşünürsek çok yaman bir çelişki. Kitap öyle kalın değil, ince. Gelin görün ki bu inceliğe rağmen anlaması zor bir eser oldu benim için. Dili ve anlatımı zor. Üslûbu değişik. Çok yaygın olarak kullanılmayan( dural, yersellik,hünsalık, ilenç,döngün,atmık, tansıksı...) pek çok kelimeye yer vermiş şiirlerinde. Benzetmeleri, tasvirleri çok değişik şekilde oluşturmuş. " İşte güneş atmıklarını yağdırmaya başladı yeryüzüne."(s.13) Değişik bir cümle .Bunun gibi birçok örneği kitapta bulabilirsiniz. Şiirlerinde hakim olan hava baştan sona kadar melankoliktir. Sanki dünyaya sıkışıp kalmış, atamadığı çığlıklarının izdüşümünü şiirine yansıtmış. Anlaması , anlamlandırması kolay olmayan, girift diyebileceğim bir kitapla karşı karşıya olduğunuzu belirtmek isterim. Birkaç okuma gerektiren kitaplardan biri olacak benim için. Keyifli okumalar...( :
Metinler
MetinlerNilgün Marmara · Everest Yayınları · 20151,026 okunma
58 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Metinler
Merhabalar :) Bugün Nilgün Marmara'nın "Metinler" adlı kitabıyla geldim. Nilgün Marmara ile okur olarak ilk kez bu kitap sayesinde tanıştım. Kendisini de ilk kez Ekim 2017 Kafkaokur dergisinde görmüştüm. Bazı çok sevdiğimiz yazarlar, şairler var ki, onlara bu dünyada yaşanan acılar çok fazla geliyor. Nilgün Marmara da bu hassas kalplerden biri. Tıpkı Virginia Woolf, Stefan Zweig, Sylvia Plath gibi... Kitaptaki metinleri geçen sene okuduğum Sylvia Plath'ın tarzına çok benzettim. Aynı karamsarlık ve ölüm kokan cümleler burada da vardı. Zaten tezini de Sylvia üzerine yapmış Nilgün Marmara. Bizden de en çok Tezer Özlü'ye yakın bir tat aldım. Umutsuzluk, çaresizlik cümlelerde çok hissettiğim duygulardı. Nilgün Marmara yolculuğum bu bağlamda devam edecek. Eğer siz de şairimizin kalemini tanımak isterseniz bu kitabı okumanızı öneririm. Sanatla, kitapla ve sevgiyle kalın dostlar.
Metinler
MetinlerNilgün Marmara · Everest Yayınları · 20151,026 okunma
58 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Delilik sevgilim, bir sözcük üzerine kurulmuyor, var olanı dürtüyor, eşeliyor, o bölgede yer ediniyor. Bir sabah, bedenimin tüm hücrelerini ele geçirmiş bir acıyla uyanıyorum, bundan böyle, nereye baktığı bilinmeyen gözlerinizle her karşılaştığımda katlacak bir acıyla. Onu sürükleyeceğim. Sürükleyeceğim ki, açığa çıkarılamayacak, tanımlanabilir gün ve gecelere mal edilemeyecek bir sevi karabasanından aldığım pay, saygısını bulsun içkin dünyasında belirsiz “Ben”in. Yaslı yüreğimin utangaç itirafı: “sizi sevmekte ölüyorum.”
Metinler
MetinlerNilgün Marmara · Everest Yayınları · 20151,026 okunma
·
Puan vermedi
Nilgün Marmara denilince nedense hüzün kaplıyor her bir yanımı. Genç yaşta hayata veda etmesi.. Şiir yazmalarını saklaması, günlükleri gizli tutması. Yakından takip edilmesi gereken gizli ve şık bir şair.. Keşke 29 yaşında ayrılmasaydın aramızdan, bizlere katacağın çok şey vardı. Tıpkı Didem Madak gibi..
Metinler
MetinlerNilgün Marmara · Everest Yayınları · 20151,026 okunma
58 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Bu cümlelerle veda eder yaşama Nilgün Marmara: "...Bu durumdan kimse kimseyi ya da kendini sorumlu, suçlu saymasın, çünkü suç yok, yalnızca ırmağın akışına bir müdahale söz konusu! Her anın niye'sini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum.. ...Kuşlar ölünceye kadar iyi bakınız onlara. Sahneden çekilirken yaşamıma karışmış herkesi selamlıyorum..." Burada daha ne kadar öleceğim derken ki acıyı hissetmekle bıraktığı kuşlara bakmak arasında kocan bir boşluk benimkisi okurken sadece. Kitabın her bir cümlesinde uzak bir yerden birilerinin çağırdığını ve duymadığınızı hissediyorsunuz. Oturdu içime bir şeyler daha ne denilir bilemiyorum. Bu güzel alıntıyla noktalayalım incelemeyi: "Üzgünüm aşağıladınız demekten, hüznümü silebilecek birkaç sözcüğü nasıl da esirgediniz diye sormaktan, bu bilinçli ya da bilinçsiz seçiminizin suskunluğu hızlandırıcı ve bütünleyiciliğinin bana umulmaz rahatsızlıklar verdiğini yadsıyamamaktan üzgünüm!"
Metinler
MetinlerNilgün Marmara · Everest Yayınları · 20151,026 okunma
58 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Umutsuzluk ve kederlilik hali... Melankolinin vücut bularak zihnin duvarlarını yıkıp imgeyle bütünleşmiş ve kaleme dökülmüş hali... Nilgün Marmara, Tezer Özlü, Sylvia Plath ve diğerleri... Hepsinden öte bir Nilgün Marmara klasiği. Varlıkları, kavramları düşsel alandan çıkarıp yeni bir manayla harmanlayarak kelime kelime işliyor ve alın, okuyun söylemlerimi diyor. Dilin sınırlarını zorluyor. Varlığın varoluşunu zedeliyor. Cümleleri 'ben cümle miyim' diye kendini sorgulamaya gark oluyor. Daima okumaktan vazgeçmediğim, bana anlatım sanatının ruhunu öğreten şair kanatlı kadın... Hüznün bana yaşamak veriyor.
Metinler
MetinlerNilgün Marmara · Everest Yayınları · 20151,026 okunma
58 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Nilgün Marmara'yı okuyunca belli başlı duygular size eşlik ediyor. Gece, yalnızlık, biraz umutsuzluk... Bu kitabi ise düz yazıya yakın öykü kıvamında. Yine ayni duygular. Ezberlemek istedim birkaç şiiri var, aklımın bir köşesinde kalsın diye.
Metinler
MetinlerNilgün Marmara · Everest Yayınları · 20151,026 okunma
58 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Melankolisine aşık olduğum kadın!
Yazdığı her şeye hayranlık duyduğum, depresifliği, melankolikliği ve türlü hislerle kendimden parçalar bulduğum bir yazar. Bu kitabındaki metinlerinde de birden fazla hisse kapılıp gittim. Bana kalırsa bir sayfası bile tekrar tekrar okunacak kadar değerli sözleri var. Yıllardır okurum Nilgün’ün yazdıklarını, her seferinde ya daha çok kaybolurum içinde, anlamadığım kısmı anlarım ya da başka bir kısmını anlamam bu sefer… İşte öyle derin bir yazardır, yazdığı her satırın üstüne oturup düşünmek, hatta düşünceyi yazmak gerek! O yüzden kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Metinler
MetinlerNilgün Marmara · Everest Yayınları · 20151,026 okunma

Yazar Hakkında

Nilgün Marmara
Nilgün MarmaraYazar · 8 kitap
Nilgün Marmara, Balkan göçmeni olan bir ailenin iki kızından biri olarak, 13 Şubat 1958'de İstanbul, Moda'da doğdu. Bir Marksist olan babası Fikri Marmara, muhasebe müdürüydü. Babası, Bulgaristan'ın Plevne şehrinden, annesiyse Vidin'den İstanbul'a göç etmişlerdir. Liseyi Kadıköy Maarif Koleji'nde okudu. Üniversite hayatına İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden başladı ancak siyasi sebeplerle burada devam edemeyip tekrar sınava girdi ve Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandı. Okulu, "Sylvia Plath'in Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi" tezi ile 1985'te bitirdi. Mezun olduktan sonra Marmaris'te bir tatil köyünde çalışmaya başladı. Farklı şirketlerde sekreterlik, Mısır Konsolosluğunda memurluklarda bulunsa da iş hayatı çok uzun süreli olmadı. 1982'de, arkadaş ortamında tanıştığı endüstri mühendisi Kağan Önal ile evlendi. Eşinin işi dolayısıyla 16 ay Libya'da yaşadılar. 13 Ekim 1987'de 29 yaşındayken kaldığı evin balkonundan atlayarak intihar etti. İntiharının ardından Ece Ayhan, "Meçhul Öğrenci Anıtı" şiirinde "Aldırma128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında.." mısralarıyla kendisine seslendi. Ferda Erdinç, “üstü ağır oturaklı bir kadın, altı ayak parmakları birbirine bakan bir çocuktu”, Cemal Süreya 841. gün eserinde, "Nilgün ölmüş. Beşinci kattaki evinin penceresinden kendini aşağı atarak canına kıymış, Ece Ayhan söyledi. Çok değişik bir insandı Zelda. Akşamları belli saatten sonra kişilik hatta beden değiştiriyor gibi gelirdi bana. Yüzü alarır bakışlarına çok güzel ama ürkütücü bir parıltı eklenirdi. Çok da gençti. Sanırım otuzuna değmemişti daha.. Bu dünyayı başka bir hayatın bekleme salonu ya da vakit geçirme yeri olarak görüyordu. Dönüp baktığımda bir acı da buluyorum Nilgün’ün yüzünde. O zamanlar görememişim. Bugün ortaya çıkıyor." demiştir. Ayrıca Seyhan Erözçelik, Nilgün Marmara'nın intiharının ardından Nilgün'ün Göztaşı isimli şiiri yazmıştır. Ölümü Ardından Tartışmalar Nilgün Marmara'ın intihar etmediği, öldürüldüğü ve Nilgün Marmara'nın ölümünde eşi Kağan Önal'ın ihmali olduğu söylenmiştir. Kağan Önal, kendisine yöneltilen suçlamalara yönelik, "Oysa Nilgün’ün tedavi olması gerekiyordu ama o doktordan kaçıyordu. Doktor, geldiğinde evde olması gerekirken evde değildi. Doktor beklemişti. Gelince de konuştular... Doktor bana “İşiniz çok zor, tedavi olması lazım ama çok zeki ve kültürlü. Yani en zor vakalardan” demişti. Çünkü iyileşmesi için entelektüel faaliyetlerde bulunmaması gerekiyordu. İlacı dayayacaklar ve uyuşacaktı. Orta kültür ve zekalı durumlarda bu hastalık genelde 20’li yaşlarda ortaya çıkarmış, Lityum tedavisi ile başarılı olunurmuş. Ancak Nilgün bu tipte değildi. Tedavi olması, buna ikna olması, tedaviden memnun kalması hepsi ayrı bir dertti. Dolayısıyla tedavi olmadı. Öldüğü gün bana tedaviye tekrar başlayacağına dair söz vermişti." şeklinde açıklamıştır. Nilgün Marmara'nın, ölümünün ardından basılan Kırmızı Kahverengi Defter isimli kitap büyük bir tartışma yarattı. Kitap, Nilgün Marmara'nın günlüklerini yayımladığını söylüyor olsa da Libya'da geçirdiği zamana dair tek alıntıyı "Kağan eteğine pis bir herif oldu, her gün barlarda sürtüyor." şeklinde yapmıştı ve kitabın en büyük sorunu "baskının kesilip biçilme tarzı nedeniyle, Nilgün Marmara, ıstıraplar içinde, sadece ölümü ve arada da şiiri düşünen, asık suratlı, sinik ve sonuç olarak intiharından ibaret birisiymiş, yaşamamış, yani aslında intiharına kadar bayağı varolmamış biri gibi" sunmasıydı. 2016 yılında Everest Yayınları'nca Nilgün Marmara'nın arkasında bıraktığı “günlüklerinin ‘Kırmızı Kahverengi Defter’ adıyla izinsiz bir şekilde yayımlanmasından itibaren başlayan yanlış anlamalar, yersiz kuşkular, haksızlıklar, aşırı yorumlar silsilesine bir son vermek amacıyla eksiksiz olarak yayımlanan ‘Defterler’, Nilgün Marmara ile ilgili soru işaretlerini ortadan kaldırıyor. ‘Defterler’ ile Nilgün Marmara adı etrafında dönen spekülasyonlar, yalan haberler, yanlış iftiralar sona eriyor. ‘Defterler’ gündelik yaşama, çevresine, ilişkilerine bakışını yansıtarak şimdiye kadar bilinenden, varsayılandan farklı bir Nilgün Marmara portresini de gözler önüne seriyor.” arka kapak yazısıyla günlüğün tıpkıbasımı da içerir şekliyle yayımlandı. 2017 yılında günlüklerini tuttuğu iki defterinden başka notları da yine Everest Yayınları'nca Kağıtlar ismiyle yayımlandı. Eserleri Şiir Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1988) Metinler (1990) Günlük Kırmızı Kahverengi Defter (1993, Gülseli İnal tarafından hazırlandı) Defterler. (2016) Kağıtlar. (2017) İnceleme Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi (1985, Dost Körpe tarafından 20 yıl sonra Türkçeye çevrildi) Kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/Nilgün_Ma...
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.