Çocukluk cehennemdir, diyerek başlıyor yazar kitaba. İlk cümleden çekiyor içine, alıp götürüyor bizi çocukluğumuzun cehennemine. Belki cennet sandığımız cehenneme belki de cehennem sandığımız cennete. Sayfalar ilerledikçe fark ediyoruz o cenneti de cehennemi de. Çocuk olmanın gizemlerini, göremediklerimizi, bir çocuğa bakarken, bir çocukla konuşurken neler kaçırdığımızı hayıflanarak fark ediyoruz.
Bu kitabı bitirince ilk olarak, daha nice kitaplar var ki okumayarak neler kaybediyorum, diye düşündüm. Her sayfası dikkatle okunup hassasiyetle üzerine düşünülmesi gereken satırlardan oluşuyor. Kitap, geçmişime, çocukluğuma yaptığım yolculukta karanlık sokakları biraz daha aydınlatabilmemi sağladı benim. Her davranışımın, düşümcemin kaynağının nerelere, hangi olaylara dayandığının biraz daha ayırdına varmamı sağladı. Bu tür kitapları fazlaca okuyan biri olarak bu kitabın bendeki etkisi diğerlerinden daha ağır, sarsıcı oldu.
Zor bir kitap. Düşünce olarak onaylamadığım görüşler de var ancak saygı duyarak okudum.