Herşeyi zorunlu hale getiren bir rastlantı
ve ölüm kendini gösterir
ve hepimiz ısrar etmek isteyecek ilk kişiyi ölümcül diye nitelemeye hazırız
Yıkıntıların kafatasları
Ama uyku, o ölümün küçük kardeşi
Çok az kişinin katlanabileceği bir güzellik
Ölüm anı, gülmeyi bile beceremediğimiz bir şey
Hatırlamak için durulan yer
Sanatçının etkinliği sürekli ölüm tehdidine karşı bir savunmadır.
Sanatçı öleceğini bilir. Tüm hayatı bir ertelemedir.
Her sanat eserinde üstesinden gelinmiş bir intihar teşebbüsü vardır.
"Yaşamın güzelliğini ancak ölümünküyle kıyaslayarak değerlendirebiliriz." Lautreamont
Ben onların ıstırabıyım
Sevdiğin varlığı kaybetmek
Kan, öyle kırmızıydı ki...
Ay, bir kaç bulutla kaplı olduğundan siper almamıştım. Ama meydana çıkınca, birden kulenin üzerindeki net gölgemi görüverdim, simsiyah, miğferli bir anıt ve keskin bir nişancının beni ay ışığında ters ışığa alarak nişanladığını ve kafama bir kurşun sıktığını hayal etmeye başladım. Aynı alıştırmalardaki gibi bir hedef. Yere düştüm. Sanki, o kurşunu yemiş gibiydim, ölüm o anda içime girdi ve uzun seneler boyunca, hep bu gece gelecek mi diye kendime sorarak ölümle beraber uyudum.
Batı tipi eğitim alan Batı dışından insanların sekülerleşmeye neden bu kadar eğimli olduklarını çok açık bir şekilde belirlemek mümkün değildir. Ama net olarak bildiğimiz şey global düzeyde böyle bir elit kültürünün oluştuğudur. Bunun karşısında ise artık listeye her geçen gün yeni bir ülkenin eklendiği popülist karakter taşıyan çok kuvvetli bir dini hareketlenme kendisini hissettirmektedir. Bu hareketlenmenin arka planındaki motivasyonun en önemli özelliği de, onun dini olmaktan öte, söz konusu seküler elit tabakaya yönelik bir protesto ve karşı duruş içermesidir.
her türlü duyguyu çok net bir şekilde tanımlayabilirim hatta bu duygu karşısında verilmesi gereken cevabı ve duyguyu da ifade edebilirim ama o duyguyu asla hissedemem.
Açık ve net olan çok az şey var ama birlikte yaşayamayacağımız, aynı evde, beden bedene, aynı sofrada, hiçbir zaman, hatta aynı şehirde dahi olmayacağız belli.