Yazdığı hikâyelerin Çekçeye çevirilmesi için uğraşan Franz Kafka, bir mecliste hayatının aşkı Milena ile tanışır. Kafka'nın duygusal hayatı Milena ile tanıştıktan sonra büyük oranda değişir ve aralarındaki ilişki, mektuplarla ilerleyen imkânsız bir aşka dönüşür. Milena'nın evli olmasına rağmen Kafka ile 2 defa görüşüp, 3 yılda mektuplaşarak aşklarını sürdürdüler.
•
Bu kitabı 1 yıl önce çok değer verdiğim biri önermişti ama hiçbir şekilde kısmet olupta alamamıştım, bir başka değer verdiğim biri daha önerince okuma kararı aldım. İsminden de belli olduğu gibi kitapta sadece Kafka'nın mektupları mevcuttur. Kafka'nın, aşkı bu denli iliklerine kadar hissetmesi ve yaşaması beni çok derinden etkiledi. Milena'nın mektupları olmasada, bence kendisi çok kararsız bir insan. Kafka'nın verdiği tepkilerden ve ruh halinden bu durumu çıkarabiliriz. Bence Milena, Kafka'yı bazen çok seviyor ve ona sarılmak istiyordu, bazen de ona tokat atmak istiyor ve onu istemiyordu. Kaçamak cevaplar veriyor çoğu zaman ve bu Kafka'nın canını oldukca sıkıyordu. Tabii ki evli olmasından da kaynaklı bir durum bu ama Kafka ile bu şekilde konuşması doğru değildi.
•
Kitap genel olarak güzeldi ama tabii ki bazı yerlerde Kafka'nın çok gereksiz şeyler anlatmasıyla sıkıldığımı söyleyebilirim. Bunun sebebi de Milena'ya evdeki perdeleri dahi anlatma isteğinden kaynaklı bir durumdu. Kafka, Milena'ya mektup yazmasa hayatının kendi gözünde hiçbir değeri ve önemi yoktu.
