Sana nasıl anlatayım, her gün Ölüme gider gibi ayrılıyorum evden Son kez dokunuyorum bir kitaba Ve tanıdık bir yüze bakıyorum Onun çok uzağındaki bir ülkeden.
Bu şehirde öyle yerler var ki, benim için adeta yasak böl­geler. Çok denedim buralara gidebilmeyi. Hala da başarabil­miş değilim. Evet bende hikayesi olan mekanlar buraları. Ta­nıdık yüzler, olayların geçtiği zamanlardaki yüzler ifadelerini hiç bozmadan aynı yerde bekliyorlarmış gibi geliyor. Zaman tam da o anda durmuş, benim dışımdaki bütün yüzler, kıya­fetler, sokak satıcıları, balkondan kilim silkeleyen kadınlar, çöp kutusunu karıştıran köpekler, kollarını camdan sarkıtmış taksiciler aynen oradaymış gibi hissediyorum.
Reklam
Anlatırken hiçbir ayrıntıyı kaçırmamak gibi bir amacım yok. Zihnimi uzun süre yoramıyorum zaten. Bazen de olaylar birbirinin içine geçiyor. Öyle şeyler de var ki zihnimde, bun­ları sahiden yaşadım mı yoksa benim kurguladığım şeyler mi ayırt edemiyorum. Çok tanıdık, bir o kadar da bulanık olay­lar.
Çocuklarınızla çok zaman geçirin babalar
Babam bizimle asla tatile gelmedi. Bize asla yüzme öğretmedi. Bize asla kumdan kaleler yaparken yardım etmedi. Biz onu asla mayoyla görmedik. Biz onu her zaman elinde fi tarihinden kalma deri çantası, doktor kılığında tanıdık.
çok tanıdık geliyor..
ümitsizliği büyüdü, kabardı, şişti; başından aşmaya, kalbini boğmaya, ruhunu sıkmaya başladı.
Sayfa 158 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Hayal kırıklığı sızıya,sızı ise büyüyerek o çok tanıdık, gözü kör isteğe dönüşüyor içimde..."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.