“Mü’min kimse günahlarını hayalinde öylesine büyütür ki, sanki kendisi bir dağın eteğinde oturuyormuş da dağ üzerine çökecekmiş zanneder. Günaha düşkün kimse ise günahlarını, burnunun üstüne konan bir sinek gibi görür.”
Sayfa 47 - Buhari, Daavat, 4Kitabı okudu
Hadis-i şerifte, "Mü’min günahını, üstünde bir dağ gibi görüp üzerine düşeceğinden korkar. Münâfık İse, sinek gibi burnuna ko­nup uçacak şekilde görür." buyuruldu.
Reklam
Firavun, Nemrut, Cebbar....
Demek vahdette, ferdiyette; bir karınca bir Firavun'u, bir sinek bir Nemrud'u, bir mikrop bir cebbarı o intisab kuvvetiyle mağlub edebildiği gibi; nohut tanesi küçüklüğünde bir çekirdek dahi dağ gibi heybetli bir çam ağacını omuzunda taşıyabilir.
İbn Mes'ûd'un bir sözü var: "Mu'min kimse günahlarını hayalinde öylesine büyütür ki sanki kendisi bir dağın eteğinde oturuyormuş da dağ üzerine çökecekmiş zanneder. Günaha düşkün kimse ise günahlarını, burnunun üstüne konan bir sinek gibi görür."
Türk kadınlarının doğdukları andan itibaren DNA'larına kodlanmış olan 'evlenme saplantısı' ne yazık ki bizde daha yoğun yaşanıyor. Millete ailesinden genetik miras olarak mavi göz kalır, bize de bu evlenme saplantısı kalmış. "Sinek kadar eri olanın dağ kadar feri olurmuş" atasözü, anneannem Peyker'in lafıdır, yani o sözü söyleyen ata, bizzat benim anneannem. Yani kocan varsa varsın, yoksa da geçmiş olsun. Kocan kadar konuş kızıaam!! Hele ki bir de 30'una gelip de bekar kaldıysan bu dünyada yatacak yerin yok.
"Mümin, günahını dağ gibi görüp kendi üzerine düşeceğinden korkar. Münafık ise günahını burnu üzerine konan ve hemen uçan sinek gibi görür." Hadîs-i Şerîf
Reklam
489 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.