Zamanın bilim insanları ışık hızının sonsuz olduğunu düşünüyorlardı. Ancak bu doğru olsaydı iki gezegen arasındaki değişken mesafeler Jüpiter'in tutulmalarının zamanlamalarını etkilemezdi. Işık hızı sonsuz olabilir miydi? Bu söz konusu bile olamazdı. Tüm uzmanlar ışığın sonsuz bir hızda yol aldığını düşünüyorlardı. Daha fazla yanılamazlardı. Aklına gelen yeni fikir Cassini için fazla çılgıncaydı ve aynı zamanda devrimseldi. Bu olasılığı derhal reddetti. Süregelen bilimsel görüşler yerine sadece delillere güvenmiş olsaydı, 350 yıl sonra bile kullandığımız kozmosu ölçen cetvelimizi bize vermiş olurdu. Ancak Cassini bu fikrin çılgın olduğunu düşünerek onu tamamen yok saydı.
Çaresi elbette onların önerdiği gibi ayrılık falan değil. Ayrılık dediğin dolapta çürüyüp gitmiş bir domatesi çöpe atmak gibi bir şey mi? Boş şişeleri kapıcı Osman Bey alsın diye kapının önüne koyuvermek mi? Bir insanı geride bıraktığında, sırf onu mu bırakıyorsun geride? Onunla dahil olduğun dünyayı "artık miadını doldurdu" deyip kırmızı bir tuşa basıp havaya uçurmak ve başka bir gezegene taşınmak diye bir şey var mı? Hayatlarında hiç yalnız kalmamış kadınlar beni anlar mı peki? İşe yaramaz da olsa o gidince hayatın ne biçim tenhalaşacağını, kız arkadaşlarının aile ajandalarının doluluğu içinde sana bir Pazar günlerini ayırma ihtimalinin yılda en fazla üç, bilemedin dört olduğunu kimse bilmiyor mu? Bu kadınlar hiç duymuşlar mı eşyanın sesini "evde bir nefes olsa keşke" diye iç geçirdikleri tenha bir Pazar gecesinde? Sırf o nefes sesinin hatırına, insan nelere katlanır, bilirler mi? Hayatlarında hep doğru ata oynamış kadınlar için her şey ne kolay. Benim gibi daha ilk yüz metrede kaybedeceği gayet aşikar, düz yolda yürümesini bile beceremeyen atlara düşkün biri için hayat çok farklı bir yer.
Reklam
Sınırlar ki ölümden ayrılır, gölgeli ve muğlaktır. Biri nerede başlar ve diğeri nerede biter kim söyleyebilir. Ruhun bir ırmaktır gülüm.. Ölüm böyle bir şeydi belki de, birden değil, yavaş yavaş gıdım gıdım adım adım damla damla ölünüyordu. Değil mi ki son sınırdı o? Son, uzun bir zamana yayılmıştı demek ki. Son kendisinden sonra olacak olan
Bu sözcükleri yazmamdan üç bin standart yıldan uzun zaman önce, II. Leto Atreides olarak doğdum. Babam Paul Muad'Dib idi. Annem onun Fremen odalığı Chani'ydi. Anneannem Faroula, Fremenler arasında tanınmış bir şifacıydı; bitkilerle şifa dağıtırdı. Babaannem Jessica, Rahibeler Birliği'nin Rahibe Analarının güçlerini taşıyan bir erkek
Sayfa 22 - Aşağıdaki metin, Hadi Benotto'nun Dar'üs-Balat'ta keşfedilen günlüklerden yaptığı çeviriden alınmıştır.Kitabı okudu
Bütün Alıntılar
GÜNE$ SİSTEMİ'NDE YENİ HALKA Bilim insanları Nature'da yayımlanan bir makalede, Plüton'un yarı boyutlarında olan Quaoar adlı cüce gezegenirı Satürn'le benzer şekilde halkalara sahip olduğunu keşfettiklerini açıkladı. Güneş Sistemi'ndeki Ceres haricindeki diğer tüm cüce gezegenler gibi Neptün'ün ötesinde bir yörüngede
GÜNE$ SİSTEMİ'NDE YENİ HALKA
Bilim insanları Nature'da yayımlanan bir makalede, Plüton'un yarı boyutlarında olan Quaoar adlı cüce gezegenirı Satürn'le benzer şekilde halkalara sahip olduğunu keşfettiklerini açıkladı. Güneş Sistemi'ndeki Ceres haricindeki diğer tüm cüce gezegenler gibi Neptün'ün ötesinde bir yörüngede kalan Quaoar'ın halkalarının bir hayli küçük ve soluk olduğu belirtiliyor. Bu nedenle halkaların keşfi, gezegen başka bir yıldızın önünden geçerken ışığı blokladıktan sonra arka arkaya iki kez daha ışığın bloklanmasıyla gerçekleşmiş. Uzmanlara göre bu durum, Quaoar'ın halkalan sahip olduğunu gösteren güçlü bir kanıt. Quaoar'ın halka sistemirıi ilginç yapan bir başka durumsa, halkalann gezegenden çok uzakta konumlanmış olması. Roche limiti olaral< da bilinen bir fenomene göre, halka oluşumlarının gezegenirı yarıçapının en fazla üç buçuk katı bir mesafede konumlanması bekleniyor. Satürn için bu uzaklık üç birimken, Quaoar'da ise yedi birim. Araştırmacılar, bu gözlemden yola çıkarak halka oluşum teorilerinin baştan yazılabileceğini belirtiyor.
Reklam
198 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.