Bugüne Mahsus.
youtu.be/OrCx5wW94m0
Vivaldi’nin bu parçasını ne zaman dinlesem, tarif edilemez derinlikte bir huzur hissederim. Bu huzurun ardından boğazımdaki düğüm sihir olabileceğini düşündürecek bir zariflikle çözülür,
içime sevinç dolar. Sonra aşık olmak isterim. Evet, bu parçayı ne zaman dinlesem karşı konulamaz bir aşık olma arzusu kaplar
Platon (Eflatun) Devlet Adlı kitabın da gecen Mağara Benzetmesi
Şimdi, dedim, insan denen yaratığı eğitimle aydınlanmış ve aydınlanmamış olarak düşün.
Bunu şöyle bir benzetmeyle anlatayım: Yeraltında mağaramsı bir yer, içinde insanlar.
Önde boydan boya ışığa açılan bir giriş...
İnsanlar çocukluklarından beri ayaklarından, boyunlarından zincire vurulmuş, bu mağarada yaşıyorlar. Ne kımıldanabiliyor ne de
Kitap Adı: Devlet Yazar: Platon Yayıncı: İş Bankası Kültür Sayfa 231 -237
Kısacası, McDonaldlaşmanın daha az olduğu bir dünya olsaydı, insanlar kendi potansiyellerini daha iyi gerçekleştirirlerdi.
Modern dünyanın insanının yüz ifadelerine bakın. Şahsiyetine bakın. Ancak modayla bir araya gelince bütünleşiyor ve ifadesini kazanıyor. Onu daha iyi anlamak için araç gereçle, elektrikli ev eşyalarıyla, araba vesair ulaşım araçları, zevk aletleriyle, israf aletleriyle yan yana getirmeniz gerekiyor.
Sayfa 29Kitabı okuyor
Duygusal enerji tek başına yeterli değildir: Yeterli kültürel sermaye ve bir entelektüel toplulukta bununla ilişkili bir ağ konumu yokluğunda, yaratıcı coşku büyük bir ihtimalle hırsların boşa çıkmasıyla ve onay görmemekle sonuçlanır. Tersinden, kişi kültürel sermayeye sahip olduğu halde onu kullanabilmesini sağlayacak duygusal enerjiden mahrum olabilir. Daha dünyevi koşullarda, kişinin söylemek istediği şeyleri bulamadığı ama sahneden ayrılır ayrılmaz bunların aklına geldiği sohbetlerde, bu durum belirgindir. Bu, Rousseau’nun l’esprit d’escalier (merdiven zekâsı) olarak nitelendirdiği şeydir; bu, kişinin merdivenleri indikten sonra aklına çok geç gelen zekice bir şeyi anlatır. Bu, mevcut etkileşimdeki güç koşulunun aleyhte olmasından, kişinin duygusal enerjisini düşürmesinden ve kişinin iyi bir sosyal etki yaratmak için kendi kültürel sermayesini kullanmaya yönelik güven duyamamasından, inisiyatif geliştirememesinden kaynaklanır. Odaklanmış enerji eksikliği entelektüelleri yazar tıkanması şeklinde etkiler. Burada da enerji akışı, kişinin en elverişli sosyal ittifakları (bu durumda temsili olanları) kurma fırsatlarının nerede olduğu ve bu fırsatların nerede engellendiği konusunda sahip olduğu anlayıştan gelir.
Sayfa 56Kitabı okudu
"Eğer kötü bir davranışta bulunduysanız pişmanlık duyun, elinizden geldiği kadar durumu düzeltin ve bir dahaki sefere daha iyi davranmaya bakın. Ne sebeple olursa olsun hayatınızın üzerinde kara kara düşünmeyin. Temizlemenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir."
