Mihail Yuryeviç Lermontov, Kafkasya'da Rusya'nın ete kemiğe bürünmüş haliydi. Gördüğü manzara karşısında büyülenen o aksi, gösterişli ve genç subayların ilk örneklerindendi. O, Rus halkına Kafkasya'yı tanıtan büyük bir yazardı. Rusların gözünde
"Kafkasya Şairi" olarak yerini koruyor. Adı, kısa ve bahtsız hayatı ile acıklı
“Benim bütün endişelerimi filmlerimde bulabilirsiniz; bu filmler kara mizahla doludur, kendilerini zihinsel, fiziksel ya da psikolojik olarak bozulmuş bulan -içleri düşünsellikleri, ruhsallıkları ve cinsellikleri arasında devam eden bir savaşın içine düşmüş karakterler yer almaktadır filmlerde. Avrupa'da başkahraman tamamen kendi duygularında boğuluyor. Bunun yanında, Dalgaları Aşmak'ta öfke dolu bir Tanrı tarafından cennetinin ve cehennemin içine sürüklenen, aşka düşmüş 'sıradan' bir kız olan Bess de tipik bir örnek olacaktır."
Sayfa 168 - Agora Kitaplığı 485, Türkçesi: Selim Özgül
Ben "Dalgaları Aşmak" ta kendi aile ortamımda kesinlikle ciddiye alınmayan her şeyi mümkün olduğunca ciddiye aldım - şimdi kendi ailemin onun bu filmde yer almasına karşı çıkmasının sebebi de budur.
Sayfa 137 - Agora Kitaplığı 485, Türkçesi: Selim Özgül
Ey dost..
Ey Dost..
Ey can yaprakları... Gül yaprağı gibi titreyen, aşk sayfalarının elif, lam, mim hecelerine gömülen dostum...
Unutma dostum...
Ey dost unutma!
Bu yapraklar masamdan dört dimensiyonlu, dörtlü zamanın birer nefesi, müşahidi olan masanın ayaklarının üstündeki bu sesli yapraklar, bu geceyi kollamış, sarmış, yıldızların, ayın sırlarını
Sayfa 13 - Yağmur Yayınevi - 1.Baskı - Ekim 2010Kitabı okuyacak
Ölümsüzlüğe Sığınış
Balboa'nın büyük serüveni mutlu sona yaklaşıyor. Katliamdan hemen soma, akşamüstü, yerlilerden biri ona, yakındaki bir tepeyi işaret ederek, bilinmez deniz Mar del Sur'un buradan görülebileceğini söylüyor. Balboa, hemen harekete geçiyor. Yaralıları ve yorgunları, yağmaladıkları köyde bırakıyor ve yola devam edebilecek olanlara
Dünyanın bir kalbi var mıydı? Dünyanın derinliklerinde, devasa bir Kalp gibi bilinçsizce hayat dalgaları yayan büyük bir Tanrı var mıydı?
Sayfa 54Kitabı okudu
Sen ve diğerleri
Bu dünyada değiştirebileceğin ilk kişi, kendinsin. Kendini değiştirmek zor, diğerlerinin düşünce ve davranışlarını değiştirmek daha zordur. Unutmaman gerekir ki her birimiz sahildeki çakıl taşlarıyız. Yanımızdaki, yöremizdeki bir diğer taşa sürtünüp onu törpülerken biz de aşınırız beraberinde. Yine unutmamak gerekir ki esas aşınmayı denizin dalgaları oluşturur. Diğerlerini değiştirmek istiyorsan ilk önce sahili döven dalga kadar güçlenmen gerek. Çakıl taşından kumsala dönüşmek meşakkatli bir süreçtir. Bu yüzden mesele 'Nasıl diğer çakıl taşlarını yontarım?' değil 'Nasıl kumsal oluruz?' meselesidir.
Öykünün öznesi 'sen'sin. Mümkün olduğunca sürtünmesiz bir yü- zeyde hareket etmelisin ki daha az enerjiyle daha fazla ilerleyebilesin. Enerjini de 'gerçek' engellerini aşmak için yeri geldiğinde kullanabilesin.
Dalgaları Aşmak
Her gün, ilkelerimize bir kez değil, bin kez ihanet ediyoruz ve hiçbir şey olmamış gibi lekesiz yaşamaya çalışıyoruz.
Sayfa 63 - bencekitapKitabı okudu
Geldiğin yerin bulutunu yanında taşırsan, gittiğin yerin güneşini göremezsin.
-- Tayfun Topaloğlu
Düşlerinizin peşinden gidin ve onu elde edinceye kadar peşini bırakmayın.
Kristlın kırılganlığı,onun bir zayıflığını değil;saflık derecesini ifade eder."
İnto the Wild filminden
Her insan bir şeylere ihtiyaç duyar."Bir şeye ihtiyacım olduğu sürece yaşıyorum,hoşnutluk"ölümdür"der,Bernard Shaw.