Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
189 syf.
4/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Karşıt okumalarıma bir inceleme ile başladım bu yıla...
Yazardan başlayalım. Günümüzde, kendisinin adını sıkça kullandığı halde, onu pek de okumuş olduğunu sanmadığım bir kitle var. Fikirlerinin tam olarak neye işaret ettiğini kavrayamamış, yüzeysel çıkarımlarla, anakronik yaklaşımlarla bu yazarı bayraklaştıran bu kitle; sorduğumda
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
'ı bana açıklayamıyordu. Ben, kendisi hakkında belgeseller
Türk Tarihinde Meseleler
Türk Tarihinde MeselelerHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181,843 okunma
ittihat ve terakki :D :D
Enver Paşa, Mustafa Kemal’den hazzetmiyordu. Onu konumu itibariyle muhteris, gayr-ı memnun biri olarak görüyordu. Mustafa Kemal için ise Enver, sevip sevmemenin ötesinde tehlikeli birisiydi. İttihatçılık iddiası, ileride Mütareke döneminde menfi bir kavram olarak bilhassa Damat Ferid çevresi tarafından Mustafa Kemal taraftarlarına karşı da propagandası yapılan suçlamadır ve esas amacı Mustafa Kemal’in “millî hareketini” halk nezdinde itibarsızlaştırmaktı.
Reklam
Adam da haklı babacığım, ne etsin? :)
Mustafa Kemal Paşa'ya mülaki olup ken­disi ile işbirliği yaptıktan sonra öğrendim. Ben Bitlis' de dünyadan habersiz, ajanssız, gazetesiz, postasız vakit geçirir ve kendi kendi­me duyduğum şüphelerle boğulu bulunurken, Mustafa Kemal Paşa, Telgrafımı alıyor. Müfettişlik Erkanıharbiye Reisi olan Miralay Kazım Bey'e (General Kazım Dirik): "Bu vali galiba bizden değil, yahut da bize itimat etmiyor. Kendisine çektiğimiz telgraf gayet açık idi." Diyor. Kazım Bey: "Paşam Mazhar Müfid'in bizden olmamasına imkan yok. Ben Balıkesir'de Fırka Kumandanı iken o da mutasarrıftı. Ken­disini yakından tanırım, siyasi kanaatlerini iyi bilirim. Aramızda dostluk ve itimat hakimdir. Müsaade buyurursanız aynı telgrafı bir de ben kendi imzam ile çekeyim." Diyerek müsaade istiyor. Hakikaten çektiği telgraf geldi. Fakat, ben yine: - Damat Ferid'in bu adamlarının tuzağına düşmiyeceğim. Fikr-i sabitini ısrarla muhafaza ederek Kazım Bey'e de müs­pet cevap vermedim ve : "Şifre telgrafınızdan maalesef bir şey anlamak mümkün değil. Rakamlar birbirine karışmış." Diye bir telgraf gönderdim. Mustafa Kemal, bunu da öğrenince: ''Kazım, bu valinin bize itimat etmediği açıkça anlaşılı­yor. Ne için Anadolu'ya geldiğimizi, ne yapmak istediğimizi, hiçbir şeyi bilmiyor. Üzerine varmıyalım. Erzurum'a gittiğimiz vakit kendisiyle muhabere eder, anlaşmaya çalışırız." Diyor.
Sayfa 13 - Türk Tarih Kurumu
Damat Ferit Paşa adında biri sadrazam olmuş, İngiliz'den İngiliz, Rum'dan, Ermeni'den ziyade Rum ve Ermeni kesilmişti. Bu adam bu düşmanların çıkarlarına onlardan çok hizmet ediyordu. Hareketiyle Osmanlı Devletini ölüm çukuruna gömüyordu. …. Ferid Paşa Türk Tarihinin Osmanlı bölümünün en uğursuz, en hain bir siması olmuştur. Bu kişiyi yakından tanırım. Uzun boylu, öğrenimi orta derecede, zekası sınırlı, sağduyusu, mantık ve muhakemesi gayet bozuk ve yanlış; fakat çok mağrur, çok kendini beğenmiş, kendi görüşünü en isabetli sanan, baskıcı ve hükmeden, hiçbir yöntem ve yasaya uymayan, davranışlarını yasaların üstünde sayan bir adamdı. Bir mesele hakkında görüşme açıldıktan sonra karar verilse bile o, tutar kararın taban tabana karşıtı olan kendi fikrini uygulardı. Her işin yalnızca fantazisinde olup; dışı süslü, fakat içi boş uzun vazodan ibaretti. Paris'te Barış Konferansı'nda Toros Dağları'ndan aşağıda Türk mevcut olmadığını, Türkler'in bir milyon Ermeni kestiğini söyleyecek kadar cahillik ve alçaklık göstermiş, buna karşı olarak da Fas'a kadar yer isteyecek derecede bönce davranarak Konferans'tan kovulmuştur.
1. Cilt
Mütareke Devrinde Osmanlı İmparatorluğu
Padişah Vahideddin, damadı olan Ferid Paşa’nın etkisi altındaydı Ve o Damat Ferid, Hürriyet ve İtilaf Partisi’nin lideri olup, aynı zamanda padişahın kız kardeşi Mediha Sultan ile evliydi. Ferid Paşa Oxford’da yetişmişti ve İngiliz mandasını destekliyordu. Ferid Paşa hayran olduğu Britanya’nın büyük kusurlarını kabul ettiği halde, başkalarına nispeten “kötülüklerinin” daha az olduğunu söylemekten çekinmezdi. Ustalıkla tertipledikleri kombinezonlarla İngilizler, savaş sonucunun kısa ömürlü kabinelerinden sonra 1919 yılının Mart ayında Damat Ferid’i başbakanlığa getirtebildiler. Damat Ferid, Harbiye Nazırı Süleyman Şefik ve Dâhiliye Nazırı Adil Bey’e dayanarak İngiliz mandası programını uygulamaya koymak niyetindeydi. Kamuoyu yaratmak amacıyla bu işgüzar üçlü “İngiliz Muhibleri Cemiyeti” adında bir teşkilât kurdular, Cemiyetin başına meşhur Ali Kemal’i, Rahip Frew’ü ve tanınmış hatip Sait Molla’yı getirdiler. Damat Ferit'in yardımıyla bu teşkilât sayesinde İngilizler, İstanbul’un en etkili propaganda organlarını elde etmişlerdi. Burada İngiltere himayesi lehine propaganda yapılırken, Fransa aleyhinde de şiddetli bir kampanya açılıyordu.
Sayfa 148 - Kronik Kitap - 3. BaskıKitabı okudu
448 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Milli Mücadele Yükselirken
Taha Niyazi Karaca hocanın eserlerini okumak her zaman çok güzel gelmiştir bana. Her eserinde yeni bilgiler edinmek, kitabı okurkenki sürenin değdiğini hissettiriyor. Hoca hemen hemen her eserinde daha önce değinilmemiş konulara değinerek okuyucuya yeni bilgiler aktarıyor. Bu eser Taha Niyazi Karaca’nın doktora tezinin kitaplaştırılmış hali.
Milli Mücadele Yükselirken
Milli Mücadele YükselirkenTaha Niyazi Karaca · Timaş Yayınları · 20232 okunma
Reklam
Sadrazam Damat Ferid Paşa, İpsiz Recep ve arkadaslarının ele geçirilmesi için Kefken'e Kuvva-i İnzibatiye seksen jandarma göndermişti.
Sayfa 39 - Bilge KarıncaKitabı okudu
Padişah, damadı olan Ferid Paşa'nın etkisi altındaydı ve o Damat Ferid, Hürriyet ve İtilaf Partisi'nin lideri olup, aynı zamanda padişahın kız kardeşi Mediha Sultan ile evliydi. Ferid Paşa Oxford'da yetişmişti ve İngiliz mandasını destekliyordu. Ferid Paşa hayran olduğu Britanya'nın büyük kusurlarını kabul ettiği halde, başkalarına nispeten “kötülüklerinin" daha az olduğunu söylemekten çekinmezdi. Ustalıkla tertipledikleri kombinezonlarla İngilizler, savaş sonucunun kısa ömürlü kabinelerinden sonra 1919 yılının Mart ayında Damat Ferid'i başbakanlığa getirtebildiler. Damat Ferid, Harbiye Nazırı Süleyman Şefik ve Dâhiliye Nazırı Adil Bey'e dayanarak İngiliz mandası programını uygulamaya koymak niyetindeydi. Kamuoyu yaratmak amacıyla bu işgüzar üçlü "İngiliz Muhibleri Cemiyeti" adında bir teşkilât kurdular, Cemiyet'in başına meşhur Ali Kemal'i, Rahip Frew'ü ve tanınmış hatip Sait Molla'yı geçirdiler. Damat Ferid'in yardımıyla bu teşkilât sayesinde İngilizler, İstanbul'un en etkili propaganda organlarını etmişlerdi. Burada İngiltere himayesi lehine propaganda yapılırken, Fransa aleyhinde de şiddetli bir kampanya açılıyordu.
Sayfa 148Kitabı okudu
98 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.