Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tarih sahnesine girişini II. Abdülhamid’in kardeşi Mediha Sultan ile evliliğine borçlu olan Damat Ferid Paşa Türkçenin Latin alfabesiyle yazılmasını ilk isteyenlerden biridir. Baltalimanındaki sarayındaki bahçıvanlar bu hareketleri yüzünden ve devamlı birbirine vurup çatır çatır sesler çıkarttığı manikürlü uzun tırnaklarıyla rugan ayakkabılarına bakarak “Gavur Paşa” diye bahsetmektedir ondan.
Sayfa 108 - Turkuaz KitapKitabı okudu
448 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Milli Mücadele Yükselirken
Taha Niyazi Karaca hocanın eserlerini okumak her zaman çok güzel gelmiştir bana. Her eserinde yeni bilgiler edinmek, kitabı okurkenki sürenin değdiğini hissettiriyor. Hoca hemen hemen her eserinde daha önce değinilmemiş konulara değinerek okuyucuya yeni bilgiler aktarıyor. Bu eser Taha Niyazi Karaca’nın doktora tezinin kitaplaştırılmış hali.
Milli Mücadele Yükselirken
Milli Mücadele YükselirkenTaha Niyazi Karaca · Timaş Yayınları · 20232 okunma
Reklam
Semra Sultan'a ve Ahmet Altan'a İKİNCİ Cevaptır;
https://1000kitap.com/Ottomaans kod adlı okurun paylaştığı iletiye ve
Ahmet Altan
Ahmet Altan
‘a cevaptır. #40521697 Merhabalar… Yine bir cevap iletisi ile sizlerleyim. Yalanları paylaşanlara karşın, gerçeklerle cevap verelim mi? Lütfen, eşlik ediniz… El-Cevap 2! Birincisi burada:
Sultan Vahdettin hakkındaki ithamları:
Tarihimizde Sultan Vahdettin'i yerden yere vuran, en ağır cümlelerle ona hakarette bulunan kişilerin ilk sırasında Atatürk bulunuyor. "...Çoktan köle olduğuna şüphe kalmamış olması lazım gelen padişah ve halifenin köleliğiyle, elde edilebilecek iktidar mevkisinin iktidarsızlığa örnek olması, tabii değil miydi?" Sayfa 273 "...Damat Ferid Paşa'dan sonra, diğer bir damat paşanın etrafında, sadrazam diye, nazır diye toplanmış birtakım kuş beyinlileri, alçak bir padişahın, alçakça fikirlerini kolayca uygulamada serbest bırakmayacağımızı hissettiriyoruz!" Sayfa 278 "... Harbiye nazırı bu sözü söylediği dakikada yalnız bir zatın, gü-venine sahip bulunuyordu. O zat da devlet reisliği makamını kirletmekte bulunan hain Vahdettin idi." Sayfa 289 ...Hain Vahdettin bir Ingiliz savaş gemisiyle İstanbul'dan kaçıyor!" Sayfa 299 "Asil bir milleti, utanılacak bir duruma düşüren sefil", "Adi bir mahluk!" "Alçak!", "Adi", "his ve idrakten mahrum bir mahluk!", "Sefil", "Pespaye..." Sayfa 301
Sayfa 29 - Yakın Plan
Damat Ferid
Ferid Paşa Oxford'da yetişmişti ve İngiliz Mandasını destekliyordu.
Sayfa 147 - Kronik Kitap
Birinci Dünya Savaşı'nın hemen tamamında saltanat makamında, V. Mehmed Reşad vardı. Vahideddin'e harbde saltanat süresi olarak hemen hiçbir şey kalmadı. VI. Mehmed Vahideddin çok fazla günah keçisi ilan edilen, haddinden fazla hücuma maruz kalan, hataları abartılmak bir yana bazen yapmadığı işler bile ona atfedilen bir padişahtır. Mesela, evet Vahideddin bir Sultan Reşad değildir; zira işlere daha fazla müdahale etmeye kalkmıştır. Ama bunlar Kanun-i Esasi'nin verdiği meşrutî yetkilerin ötesinde de değildi. Hataları da çoktu; Damat Ferid gibi bir adamı ısrar ile tekrar tekrar sadrazam tayin etmesi hiç isabetli değildi. Mustafa Kemal Paşa'yı Harbiye Nazırı yapabilirdi denilmektedir. Paşa'nın böyle bir teklifi yaptığına dair rivayetlerde var. Ama bu atamaya Vahideddin'in cesareti yoktu. Bir çekince içindeyken Damat Ferid'i de tayin etmesindeki hata şudur; Damat Ferid hırsız veya malî yoldan yolsuzluklar yapan bir devlet adamı değildi, fakat düpedüz yeteneksiz, megaloman ve daha beteri, hayaller kuran birisiydi. 1918, 1919 ve 1920'de bir sadrazamın, herhangi bir devlet adamının hayal kurması çok vahim bir kusurdur. Üstelik açık bir İngiliz hayranıydı ve kendisine atfettiği diplomasi ustalığı (!) ile Britanya ve Fransa'nın her ikisini birden ikna edip kazanacağına inanmaktaydı. Anadolu düşmanlığı ve kör İttihatçı karşıtlığı mütareke döneminde en olmayacak siyaseti takip etmeye zorladı ve âdeta iç harbi başlatan bir ortam yarattı.
Reklam
Çok uzun ama önemli
Padişah, damadı olan Ferid Paşa’nın etkisi altındaydı ve o Damat Ferid, Hürriyet ve İtilaf Partisi’nin lideri olup, aynı zamanda padişahın kız kardeşi Mediha Sultan ile evliydi. Ferid Paşa Oxford’da yetişmişti ve İngiliz mandasını destekliyordu. Ferid Paşa hayran olduğu Britanya’nın büyük kusurlarını kabul ettiği halde,başkalarına nispeten
Sayfa 148Kitabı okudu
KEŞKE Yunan Kazansaydıların Başı DAMAT FERİD!
"Damat Ferid hükümeti, Çerkez Ahmed Anzavur Paşa komutasında bir orduyu Kuvayı Milliye’yle savaşması için gönderdi."
Sayfa 35 - Doğan Kitap, 1.Baskı, İlk Basım Eylül 1922, Çevirmen: Zekeriya KurşunKitabı okudu
ittihat ve terakki :D :D
Enver Paşa, Mustafa Kemal’den hazzetmiyordu. Onu konumu itibariyle muhteris, gayr-ı memnun biri olarak görüyordu. Mustafa Kemal için ise Enver, sevip sevmemenin ötesinde tehlikeli birisiydi. İttihatçılık iddiası, ileride Mütareke döneminde menfi bir kavram olarak bilhassa Damat Ferid çevresi tarafından Mustafa Kemal taraftarlarına karşı da propagandası yapılan suçlamadır ve esas amacı Mustafa Kemal’in “millî hareketini” halk nezdinde itibarsızlaştırmaktı.
Damat Ferit Paşa adında biri sadrazam olmuş, İngiliz'den İngiliz, Rum'dan, Ermeni'den ziyade Rum ve Ermeni kesilmişti. Bu adam bu düşmanların çıkarlarına onlardan çok hizmet ediyordu. Hareketiyle Osmanlı Devletini ölüm çukuruna gömüyordu. …. Ferid Paşa Türk Tarihinin Osmanlı bölümünün en uğursuz, en hain bir siması olmuştur. Bu kişiyi yakından tanırım. Uzun boylu, öğrenimi orta derecede, zekası sınırlı, sağduyusu, mantık ve muhakemesi gayet bozuk ve yanlış; fakat çok mağrur, çok kendini beğenmiş, kendi görüşünü en isabetli sanan, baskıcı ve hükmeden, hiçbir yöntem ve yasaya uymayan, davranışlarını yasaların üstünde sayan bir adamdı. Bir mesele hakkında görüşme açıldıktan sonra karar verilse bile o, tutar kararın taban tabana karşıtı olan kendi fikrini uygulardı. Her işin yalnızca fantazisinde olup; dışı süslü, fakat içi boş uzun vazodan ibaretti. Paris'te Barış Konferansı'nda Toros Dağları'ndan aşağıda Türk mevcut olmadığını, Türkler'in bir milyon Ermeni kestiğini söyleyecek kadar cahillik ve alçaklık göstermiş, buna karşı olarak da Fas'a kadar yer isteyecek derecede bönce davranarak Konferans'tan kovulmuştur.
1. Cilt
Reklam
İstanbul'daki Damat Ferid grubu Mustafa Kemal'i ve çevresindekileri devamlı olarak ittihatçılıkla suçluyorlardı. Halbuki ittihatçılıkla bağları çoktan kopmuştu. İttihat ve Terakki liderlerinin onları pek sevmediği ve onların da ittihatçılardan pek hazzetmediği herkesçe malumdur. Ama bu gibi suçlamaların haklı bir tarafı da vardır. Ankara'daki ilk meclis binası bile bir İttihat Terakki kulübü olarak yapılmıştı. Nihayet milletin en dinamik unsurları bu partinin saflarındaki genç unsurlardı. Bunların bir kısmı eski ittihatçı liderleri tutuyorlardı. Hatta Enver'i iltica ettiği Almanya'dan getirip Milli Mücadele'nin başına geçirmek isteyenler de vardı. Ama ittihatçıların önemli bir kısmı artık bunun yürümeyeceğini ve bu sevdayı terk etmek gerektiğini, Anadolu Müdafaa-i Hukuk grupları etrafında, Mustafa Kemal Paşa'nın etrafında toplanıp Mustafa Kemal Paşa'ya kesin olarak katılmak gerektiğini anlamışlardı. Esasen İstiklal Savaşı kadrolarında etkin ve önde gelen ittihatçılar yer alamamıştı. Sivas Kongresi üyelerinin yemin metni ise zaten ittihatçı siyaseti men etmekteydi.
Sayfa 148 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
Mütareke Devrinde Osmanlı İmparatorluğu
Padişah Vahideddin, damadı olan Ferid Paşa’nın etkisi altındaydı Ve o Damat Ferid, Hürriyet ve İtilaf Partisi’nin lideri olup, aynı zamanda padişahın kız kardeşi Mediha Sultan ile evliydi. Ferid Paşa Oxford’da yetişmişti ve İngiliz mandasını destekliyordu. Ferid Paşa hayran olduğu Britanya’nın büyük kusurlarını kabul ettiği halde, başkalarına nispeten “kötülüklerinin” daha az olduğunu söylemekten çekinmezdi. Ustalıkla tertipledikleri kombinezonlarla İngilizler, savaş sonucunun kısa ömürlü kabinelerinden sonra 1919 yılının Mart ayında Damat Ferid’i başbakanlığa getirtebildiler. Damat Ferid, Harbiye Nazırı Süleyman Şefik ve Dâhiliye Nazırı Adil Bey’e dayanarak İngiliz mandası programını uygulamaya koymak niyetindeydi. Kamuoyu yaratmak amacıyla bu işgüzar üçlü “İngiliz Muhibleri Cemiyeti” adında bir teşkilât kurdular, Cemiyetin başına meşhur Ali Kemal’i, Rahip Frew’ü ve tanınmış hatip Sait Molla’yı getirdiler. Damat Ferit'in yardımıyla bu teşkilât sayesinde İngilizler, İstanbul’un en etkili propaganda organlarını elde etmişlerdi. Burada İngiltere himayesi lehine propaganda yapılırken, Fransa aleyhinde de şiddetli bir kampanya açılıyordu.
Sayfa 148 - Kronik Kitap - 3. BaskıKitabı okudu
Padişah, damadı olan Ferid Paşa'nı etkisi altındaydı ve o Damat Ferid, Hürriyet ve İtilaf partisinin lideri olup, aynı zamanda padişahın kız kardeşi olan Mediha Sultan ile evliydi. Ferid Paşa Oxford'da yetişmiş ve ingiliz mandasını destekliyordu. Ferid Paşa hayranı olduğu britnaya'nın büyük kusurlarını kabul ettiğin halde, başkalarına nispeten " kötülüklerinin" daha az olduğunu söylemekten çekinmezdi.
Sayfa 148 - KronikKitabı okudu
Padişah, damadı olan Ferid Paşa'nın etkisi altındaydı ve o Damat Ferid, Hürriyet ve İtilaf Partisi'nin lideri olup, aynı zamanda padişahın kız kardeşi Mediha Sultan ile evliydi. Ferid Paşa Oxford'da yetişmişti ve İngiliz mandasını destekliyordu. Ferid Paşa hayran olduğu Britanya'nın büyük kusurlarını kabul ettiği halde, başkalarına nispeten “kötülüklerinin" daha az olduğunu söylemekten çekinmezdi. Ustalıkla tertipledikleri kombinezonlarla İngilizler, savaş sonucunun kısa ömürlü kabinelerinden sonra 1919 yılının Mart ayında Damat Ferid'i başbakanlığa getirtebildiler. Damat Ferid, Harbiye Nazırı Süleyman Şefik ve Dâhiliye Nazırı Adil Bey'e dayanarak İngiliz mandası programını uygulamaya koymak niyetindeydi. Kamuoyu yaratmak amacıyla bu işgüzar üçlü "İngiliz Muhibleri Cemiyeti" adında bir teşkilât kurdular, Cemiyet'in başına meşhur Ali Kemal'i, Rahip Frew'ü ve tanınmış hatip Sait Molla'yı geçirdiler. Damat Ferid'in yardımıyla bu teşkilât sayesinde İngilizler, İstanbul'un en etkili propaganda organlarını etmişlerdi. Burada İngiltere himayesi lehine propaganda yapılırken, Fransa aleyhinde de şiddetli bir kampanya açılıyordu.
Sayfa 148Kitabı okudu
Belki De Sonra Görülecektir :)
Tarihte Damat Ferid Hükumeti'nin yaptığı gibi, peşinde koştuğu amaca erişebilmek için anayasa düzeninin yerine Saray'ınkini geçirmekten daha büyük bir vatana ihanet suçu görülmemiştir.
Sayfa 47 - Kronik Kitap
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.