Yıl 1830, değişen pek bir şey yok...
Bu adamlar ne istiyorlardı? Baskıların, zorbalıkların sona ermesini, insanlar için iş, çocuklar için eğitim, kadınlar için sosyal haklar, eşitlik, özgürlük, kardeşlik, herkese düşünce özgürlüğü, dünyanın cennet bahçesine dönüşmesini; o iyi ve tatlı, kutsal şeyi, İlerleme'yi istiyorlardı.
Sayfa 146 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlar Cilt 2
pek değişen bir şey yok.
Siz ey gelecek Çağın çocukları, Okurken bu öfkeli sayfayı; Bilin ki şu tatlı Sevgi var ya, Suç gibi görülüyordu eski zamanda.
Reklam
Üzülerek söylüyorum ki günümüzde de pek değişen bir şey yok!
"Ortaçağda tecavüz görmezden gelinmez ama üzerinde fazla durulmazdı."
En canınızdan bezip "Benden bu kadar," dediğiniz anlarda, bir oyunbozan çıkar ortaya. Kendinizi yok etmeyi, en azından yok saymayı düşündüğünüz bir anda, birisi bir kahve ısmarlayıverir; ve bir kahveye fit olup, yaşama devam etmeye karar verirsiniz. Değişen bir şey yoktur tabii - ve bu kimse yeni biri de değildir. Bu, iyiniyetli olduğu sanılan, o anda yaptığının farkında olmayan insanlar yüzünden yüzlerce intihar önlenir, yüzlerce kopuk yaşam, çürük de olsa yaşamınızın rengine uymayan renkte iplikle dikilir. Önüne bakıp da renk farkını gören, daha fazla dayanamaz; ama nasılsa bu pek sık rastlanan bir şey değildir.
Tarihten bugüne değişen pek bir şey yok ne yazık ki!
Murasaki Shikibu amacına ulaşmaya kararlı olduğu için erkek kardeşi Çince dersleri alırken gizlice onları dinleyerek ve kimsenin görmediği zamanlarda gizli saklı çalışarak Çin yazısını öğrendi. Çok geçmeden Çin harflerinde kardeşini bile geçti. Babası onun başarısının farkına vardığında, “Bendeki de şans işte. Bu kızın erkek olarak doğmaması çok yazık,“ diyerek hayıflandı.
Sayfa 104Kitabı okudu
hımmm...
Ama bana okumanın kendisi saçma geliyordu. Birinin anlatmak istedigi bir şey varsa, başından geçen ilginç bir hadise örneğin, doğrudan bana gelip anlatmasını beklerdim. Eger bunu herkese birden anlatmak istiyorsa film falan çekmeliydi. Ayrıca filmlerde insanlar gülerler, ağlarlar, öpüşürler, her şeyi görürsün. Kitaplarda böyle bir şey yok, sadece her okuyana göre değişen birtakım yaklaşık hisler var, görüntüyü sen yapıştırıyorsun üstüne. Olmayan bir filmi kafanda çekmeye çalışıyorsun, hiçbir şey görmediğin halde her şeyi gördügünü zannediyorsun. Ayrıca bir kitabı herkes aynı anda okuyamaz. Ama filmi pek çok kişi aynı salonda seyreder.
Reklam
305 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.