Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Derin bir nefes alıp aşağı eğildim. Ardından kolla- rımı beline dolayarak göbeği göğsüme çıkıncaya dek onu yukarı çektim. Baş aşağı duruyordu ve o leziz vajinası tam ağız hizama gelmişti. Küçük bir çığlık atarak içgüdüsel ola- rak bacaklarını boynurna doladı. Ah Tanrı'm, şu an onu bu pozisyonda tutarken bile kendimi kaybetmek üzereydim.
Sayfa 29
baba.öylesine konuşmak için arıyorsun hep.halimi hatırımı soruyorsun;derken sessizlik koca bir ömür gibi uzuyor aramızda,ben lafı uzatacak sorular bulmak için çırpınıyorum.sana en çok şunu demek isterdim:seni bu hayat böyle yaptı, anlıyorum.ayakta kalmak çok zordu senin için.bana karşı sevgi dolu olmayı beceremedin diye suçlamıyorum seni.bazı geceler uykularım kaçıyor, lafını bile etmesen de sancıyan o yaralarını düşünmekten.ben de senin o sancıyan kanından, canındanım.O can ilgiye o kadar muhtaç ki kendi üzerime yığılıp kalıyorum.ben senin kızınım.beni sevdiğini söylemek için bildiğin tek yol havadan sudan konuşmak,biliyorum.çünkü benim de bildiğim tek yol bu.
Reklam
Demek ki insanlar birbirine ancak muayyen bir hadde kadar yaklaşabiliyorlar ve ondan sonra, daha fazla sokulmak için atılan her adım daha çok uzaklaştırıyor. Seninle aramızdaki yakınlaşmanın bir hududu, bir sonu olmamasını ne kadar isterdim. Beni asıl, bu ümidin boşa çıkması üzüyor... Bundan sonra kendimizi aldatmaya lüzum yok... Artık eskisi gibi apaçık konuşamayız... Bunları ne diye, neyin uğrunda feda ettik? Hiç!.. Mevcut olmayan bir şeye malik olalım derken mevcut olanları kaybettik... Her şey bitti mi? Zannetmem. İkimizin de çocuk olmadığımızı biliyorum. Yalnız bir müddet dinlenmek ve birbirimizden uzak kalmak lazım. Ta birbirimizi tekrar görmek ihtiyacını şiddetle duyuncaya kadar...
Sayfa 120Kitabı okudu
demek isterdim (:
* Bu sabah mutlu, neşeli ve bir papatya kadar taptaze kalktım. Hava da çok güzeldi! *
Bazan uzanıp Füsun'a dokunmamak için kendimi zor tutardım. Bazan ona "Seni seviyorum!" demek için dayanılmaz bir istek duyar, ama yalnızca çakmağımla sigarasını yakabilirdim. Bazan yalnız kendimin değil, hepimizin çok önemsiz olduğunu derinden hissederdim. Bazan Füsun televizyondaki filme kendini öyle verir, öyle kaptırırdı ki, o filmdeki kahraman olmak isterdim. Bazan sırf Füsun'un yanında oturduğum için çok mutlu olduğumu düşünürdüm.
Sayfa 379 - Yapı Kredi Yayınları, 36.Baskı, Eylül 2023
hakim bey delirdik mi?
Hakim bey, inanın bir Tanrı'ya inanmayı çok isterdim. Çünkü insan bazen affedilmek istiyor. İnsan bazen yaşadığı haksızlığı ilahi bir güce havale etmek, ağız dolusu " Allah belanızı versin" demek istiyor
Reklam
"Seninle iftihar ediyorum," dedim. Ama bütün içtenliğime rağmen sesimde derin bir yenilgi duygusu vardı. "Bunları bir gün bütün Paris görmeli!" dedim. Aslında her zaman demek istediğim gibi, "Canım, seni çok seviyorum, çok özledim, senden uzak kalmak ne büyük bir acıymış, seni görmek de ne mutluluk!" gibi bir şey demek isterdim. Ama sanki resmin dünyasındaki eksiklik, bizim dünyamızdaki eksiklik olmuştu ve bunu kırlangıç resminin hafifliği, basitliği, saflığını kederle izlerken görüyordum. "Çok güzel olmuş Füsun," dedim dikkatle, içimde derin bir acı duyarken. Resimde, İngiliz resmi etkisiyle yapılmış Hint minyatürlerini, Japon ve Çin kuş resimlerini, Audubon'un dikkatlerini ve hatta İstanbul'da dükkânlarda satılan bir çikolatalı gofretin içinden çıkan kuş dizisini hatırlatan bir şeyler vardı dersem, âşık olduğum da akılda tutulsun, lütfen.
Sayfa 351 - Yapı Kredi Yayınları, 36.Baskı, Eylül 2023
Yol boyunca anılarımızı düşündüm. Ne kadar da karman çormandılar. Hiçbiri yaşandığı gibi kalmamıştı. Hepsi iç içe geçmiş, değişmiş, bazıları eksilmiş, bazıları da çoğalmıştı. Onları teker teker net olarak hatırlamayı ne kadar isterdim. Bunu başaramamış olmak beni çok korkuttu. Demek ki geçen onca sene içinde seni anılarımda imha etmiş, ardından da keyfimce tekrar kurmuştum.
Sayfa 109Kitabı okudu
Günlerden perşembeydi galiba. Her perşembe böyle olurdu demek isterdim ama bu mümkün değil zira perşembe olanları izah etmek benim bile yeteneklerimin çok ötesinde.
Sayfa 85 - Ketebe YayınlarıKitabı okuyor
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
934 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.