Kitabı genel hatlarıyla beğendiğimi söyleyebilirim.Türkiye'nin can çekiştiği noktaları ele alması güzel.Ancak bu kitabı fanilerden çok;siyasilerin okuması,hatta ötesinde uygulamaya istem duyması gerekiyor.Bu noktada biliyoruz ki karşımıza coğrafya farketmeksizin çıkan aç gözlülük ve sömürge düzeni karşımızda duvar gibi duruyor.Yine de seçmen potansiyelini bilgilendirmesi ve gözünü açmaya çalışması,sorgulatması değerli.Daha da değerli bulduğum nokta ise Celal Şengör gibi siyasi yönetimlerde hala umut ışığı olabilecek hususlara değinmesi.Celal Şengör hiçbir siyasi kişiye ve partiye güvenmemekle birlikte EKREM İMAMOĞLU'NUN gerek deprem gerekse İstanbul'a dair alınacak kararlarda o alandaki bilim insanlarıyla düzenli bir araya gelerek yapmış olduğu toplantılara değinmişti.Değinmekten de ileriye giderek uygulamada bu topluluğun dediklerini hayata geçirmek adına çabaları ve çalışmaları olduğundan bahsetmişti.Evet işte Selçuk Şirin de Ekrem İmamoğlu'nun bu yönüne kitabında yer veriyor.Tesadüf olamaz sanırım..Demek ki hala daha bilimsel camiaya değer verip yol almak isteyen ve umut vaat eden hiyerarşi var algısı yaratarak bi nebze daha geleceğe ümit ile bakmamamı sağlayan bir kitap olmuştur.Kahrolsun damatçılık,adamcılık,kayırmacılık,liyakatsizlik, adaletsizlik ve pastanın çoğuna diğerlerinin daha fazla aç kalması uğruna göz diken,salyaları aka aka yiyen hiyerarşi! Teşekkürler Selçuk Şirin,hala daha güneşli günler görme ümidimiz BAKİ!