Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir hedefe giden yol, gökteki yıldızların sayısı kadardır Bu kitaptan alınacak tek ders, "Sonuç almak için, ne kadar sürerse sürsün aynı yolu ısrarla deneyin," değildir. Bir kapıyı kırk kez çaldığınızda açılmadıysa, diğer kırk kapıyı birer kez çalın. Karar­lılık çok şeydir ama her şey değildir. Esneklik gösterin. Aynı yön­deki yeni yolları arayın. İster sevgili ararken, ister teflon tava pazarlarken denemele­rinizde hedefinize ulaşamıyorsanız önünüzde dört yol vardır. 1. Aynı kişiye aynı şekilde yaklaşarak bir daha denersiniz. 2. Aynı kişiye farklı şekillerde yaklaşarak bir daha denersi­niz. 3. Farklı kişilere aynı şekilde yaklaşabilirsiniz. 4. Farklı kişilere farklı şekillerde yaklaşabilirsiniz.
Benim idealim savaş kahramanı olmak değildi, ben daha mütevazi bir amaç seçmiştim: Bir öğretmen olmak istiyordum. Candan istediğim şey öğretmen olmaktı. Ama, beyaz tebeşir ve cetvel yerine, elime asker tüfeği almak zorunda kaldım. Bunun sorumlusu da ben değilim. Yaşadığımız devir böyle istedi. Çocuklara bir defa bile ders vermek nasip olmadı bana.
Sayfa 92 - Maysalbek'in, annesi Tolgonay'a mektubuKitabı okudu
Reklam
Bu kitabı kaleme almak, bana şahsen ders oldu. Küresel meseleleri tartışırken her daim yeryüzünün seçkinlerinin bakış acısına öncelik verip dezavantajlı grupları ikinci plana itme tehlikesiyle karşı karşıyayım. Gündemi küresel seçkinler belirlediğinden onların görüşlerini ıskalamak mümkün değil. Oysa dezavantajlı gruplar mütemadiyen susturuluyor ve bu yüzden -kasten kötülük olsun diye değil, safi cehaletten- onları unutup geçmek kolay.
Sayfa 212Kitabı okudu
Başarı üniversitesinden mezun olmak için hatalar fakültesinden ders almak gerekebilir.
Kızıyoruz etrafımızdaki insanlara, onların yaptıklarına ve bize yapmış olduklarına. Keşke hiç dünyaya gelmeselerdi diyoruz böyle bir yetki ve hakka sahipmişiz gibi. Kendimizden başka herkesi ötekileştiriyor, onların da bizim gibi davranmalarını bekliyoruz. İşte kendimize verdiğimiz en büyük ceza budur belki de. Başkalarından bizim gibi
Biz kısacık hayat-ı dünyeviyeye yirmiüç saatı sarfedip, beş farz namaza kâfi gelen bir saati, pek çok uzun olan hayat-ı uhreviyemize sarfetmezsek; ne kadar hilaf-ı akıl bir hata ve o hatanın cezası olarak hem kalbî, hem ruhî sıkıntıları çekmek ve o sıkıntılar yüzünden ahlâkını bozmak ve me'yusane hayatını geçirmek sebebiyle, değil terbiye almak, belki terbiyenin aksine gitmekle ne derece hasaret ederiz, kıyas edilsin. Eğer, bir saati beş farz namaza sarfetsek; o halde hapis ve musibet müddetinin herbir saati, bazen bir gün ibadet ve fâni bir saati bâki saatler hükmüne geçebilmesi ve kalbî ve ruhî me'yusiyet ve sıkıntıların kısmen zeval bulması ve hapse sebebiyet veren hatalara keffareten affettirmesi ve hapsin hikmeti olan terbiyeyi alması ne derece kârlı bir imtihan, bir ders ve musibet arkadaşlarıyla tesellidarane bir hoş-sohbet olduğu düşünülsün. Asa-yı Musa - 11
Sayfa 11
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.