Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kedi Merdiveni
"Bil yine de" dedi derviş dedeme; "bir ateştir özgürlük ve yanmadan huzura erişilmez."
Sayfa 52 - Kapı
Bazen insanın arkasına sokakta yürürken bir sıska kedi veya bir uyuz köpek takılır. Bu kedi veya köpeği ne kadar kovsanız, yanınızdan ne kadar uzaklaştırmak isteseniz, o sizi takip eder. Evvela sinirlenir, sonra hiddetlenirsiniz. Fakat nihayet yumuşar ve hatta birçok kere onu evinize alırsınız ve sonunda o sizin hiç ayrılmadığınız sevgili bir dostunuz olur. Belki Cevriye de onun için böyle olmuştu.
Reklam
Gönül başka, kalp başkadır, kalp herkeste vardır. Saf, temiz ve mahzun kalpler vardır. Bunları inciten elbette cezâsını görür. Yahûdiymiş, Hıristiyanmuş, kedi köpek, domuzmuş ayıramazsın. Derviş kişi hiç birine haksızlık etmez. Çünkü hepsinin sâhibi ve hâliki Allah'tır. Haksız muâleme etmek, her vakit insan için pişmanlığı mûciptir. Kalp kıranın imânı gitmez amma, dünyâsı harap, kendisi perişân olur. Bir de ehlulâhın gönlüne dokunmak vardır ki, bunu yapan ne dünyâda, ne âhirette felâh bulur. Gayretullah oku, o kimsenin ya imânını, ya cesedini vurur. [...] Onu için dikkatli, basîretli, uyanık olmak gerek.
kendini hatırlayınca seni mezopotamya’ya götüreceğim/ ellerini tutmayacağım belki koparız aniden/ göğsümde varsa bir ev kerpiçten/ devlet ve apolet ve allaha yer açmadım/ saklan diye ellerin ve sen seninle çocuklara kızkaçıran dağıtalım ve/ onlar öpsün bizi kana kana/ adında bir öykü yazacağım/ sana okutmayacağım belki inanmazsın/ gözlerinin daha
Hani şu meşhur sözdeki gibi; karanlık bir odada siyah bir kediyi arıyorduk ve büyük ihtimalle o odada kedi yoktu...
Sayfa 122Kitabı okudu
Derviş ve Kedi
Şeyh Babşah şöyle demiş: "Eğer Allah bu dilsiz yaratığın rızkı için bu kediyi kullanıyor ve ondan yiyeceğini esirgemiyorsa benim gibi birinin kaybolup gitmesini nasıl ister?"
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Derviş ve Kedi
Allah buyuruyor ki: "Kediler size aittir, onlara acı vermeyiniz!" Heddeva tarikatında genç müritler kuetat (erkek kedicik) olarak adlandırılırlar. Tekkede terbiye edilen kedilere alışıldık insan isimleri, özellikle sahibinin ismi verilir. Zira kediler insanlar gibidirler ve onlara söyleneni anlarlar. Kedilerin ruhu insan ruhuna benzediği için onlar insan isimleri taşımalıdır. İnsan onların miyavlamalarını anlar.
Sayfa 144Kitabı okudu
- Allahı çok mu seversin Cevriye? - Ondan başka sevecek kimsem yok ki abi. - Onu niçin seviyorsun? - İnandığım için. - Ona çok mu inanıyorsun? - İnanıyorum elbette. Ona inanmayıp da kime inanayım? Allah bize bu dünyada neye mahrum kaldıksa, onların hepsini öteki dünyada verecekmiş. Belki bana orada bir anne de verir. Sonra da kim bilir, belki de o Beyoğlu dükkanlarının camekanlarında kedi ciğere bakar gibi baktığım tüylü, çiçekli şapkaları, o canım emprime kumaşları verecektir. İnsanın gönlü ne isterse onu verecekmiş. Gönlümüz neye hasretse, hepsine cennette kavuşacakmışız. Ne gönlümüz çekerse, hepsi önümüze geliverecekmiş. Yiyecekler, içecekler, giyecekler, hepsi. O: - Ölülerin bedenleri yoktur ki, dedi. Yiyecek ve giyecekleri ne yapacağız? - Kıyamet günü dünya avuç içi gibi, dümdüz olacak ve mevtalar kefenleriyle mezarlardan fırlayacaklarmış. - Bunları size kim anlattı? - Kırk Yama Hoca. Sen duymamış mıydın? - Hayır! Cevriye bir an sustu. Sonra: - Yoksa sen Allaha inanmaz mısın, dedi. Öteki boğuk ve tok bir sesle cevap verdi: - Hayır! Cevriye ürperdi: - Allaha inanmazsın da nasıl olur da böyle iyi olursun, dedi. Tövbe et. Allaha inanan, cennete inanır. Cennete inanmasak, ne ümit ederiz bu dünyada! - Ben de cennete inanırım. Ama benim cennetim Kırk Yama Hoca'nın cenneti değildir.
Sayfa 153Kitabı okudu
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.