Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Derviş Yunus bu sözü Eğri büğrü söyleme Seni sigaya çeker Bir Molla Kasım gelir
Sayfa 70 - TimasKitabı okudu
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Molla kasım
Yunus Emre''yle ilgili anlatılan meşhur bir menkîbe vardır.... O menkıbeye göre; Yunus, üç bin şiir söylemiştir.. Yunus''tan sonra gelen Molla Kasım isimli şeriat (İslam hukuku) âlimi bir su kenarında bu şiirleri okumaya başlamıştır.... Molla Kasım Yunus''un şiirlerinden binini okur ve şeriata aykırı bularak yakar.... Kalan bin tanesini de aynı sebeple suya atar. Üçüncü bine başlayınca şu beyitle karşılaşır; Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme, Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir... (sorgulamak hizaya çekmek) Bu beyti okur okumaz, Molla Kasım''ın içini bir ateş sarar ve hatasını anlar. Fakat ne çare ki elde bin şiir kalmıştır... Yunus Emre hepimizin okuması gerekiyor. Arı Türkçe ile yazılmış çok güzel şiirler İyi okumalar
Yunus Emre'den Şiirler
Yunus Emre'den ŞiirlerYunus Emre · Timaş Çocuk · 20189 okunma
Reklam
Şerlerin varlığıdır büyük hayırların meydana çıkmasına vesile olan... Üstelik şer geçici, ne- den olduğu hayır kalıcıdır. Şer cüzi, vesile olduğu hayır küllidir.
Sayfa 144
204 syf.
7/10 puan verdi
Ankara Mahpusu.. Sevdiği uğruna cinayet işleyen, on iki yıl hapis yatmış, çıkınca hayatına kaldığı yerden devam edememiş, eğer biraz öfkesine hakim olsa belki de farklı bir hayat yaşayacak olan Vasfi'nin hikayesini okuyacaksınız. Sadece Vasfi'den bahsetmek istiyorum. Bana göre tek karakter Vasfi. Aşık olduğu Zeynep ise mevcut dünya düzeni içinde yerini koruyabilmek, zalim dünyanın getirdiği kurala ideal bir şekilde uyarak kendi çıkarı peşinde giden, özünü, karakterini, düşüncelerini bu şekilde hayatına geçiren, bu uğurda ne sevgisini, ne sevdalısını, ne de sevginin kağıt üzerinde anlamını tanımayan, sevginin dünya genelinde hüküm süren tarifinin Vasfi'nin üzerine oturmasına seyirci kalan bir kişiden öteye geçmedi. Aşk veya sevgi.. Tek taraflı olduğunda, iki kişilik sanıldığında, bencil kişinin karakteri altında ezildiğinde, maalesef, tek taraflı seven kişinin kendi hakkını gasp etmesinin dışına çıkmıyor bana göre, çıkamıyor.. Ha bu arada çoğu yorumda okumuşsunuzdur. Birde ben söyleyim, eksik kalmasın. Fransızca yayımlanan ilk Türkçe romandır ve Suat Derviş çevirisini yapmıştır. Müthiş değil mi? Yazar kendi eserini çevirerek, birinci elden yabancı okuruna sunuyor. Keyifli okumalar..
Ankara Mahpusu
Ankara MahpusuSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2021478 okunma
Her şey kader/den değildir..!
•|İnsan, aksattığı vazifeler, işlediği kötülükler ve girdiği günahlar konusunda mesuliyeti kadere yükleyemez... İhmallerini kaderden bilemez... Cüz-i iradesi olduğu için ihmal ettiği görevlerinde sorumluluk insana aittir... İnsan bu sahnelerde, "Bu hatayı ben işledim, bu kötülüğü ben yaptım, ben ihmal ettim..." demek zorundadır... İşte bu gibi sınır aşımları yapılmadığı müddetçe "Her şey Allah'tandır..." demek bir fazilettir...
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Kemal Tahir'den okuduğum ilk kitap oldu Bozkırdaki Çekirdek. Kemal Tahir'in dilini ve anlatımını çok beğendiğimi söylemeliyim öncelikle. Bozkırdaki Çekirdek konu itibariyle Tek Parti döneminde, II. Dünya Savaşı'nın gölgesinde, 1943 yılında Köy Enstitüleri'nin açılma sürecini ve yaşanılan sanıcılı olayları anlatmaktadır. Bir
Bozkırdaki Çekirdek
Bozkırdaki ÇekirdekKemal Tahir · Ketebe · 20221,074 okunma
Reklam
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT Olay Örgüsü 1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir.
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT 1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir. Çakır Ağa, İsa
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
* Unutma, diğer insanları doğrultan evvela kendini doğrultabilendir. * İnandığın gibi mi yaşıyorsun, yoksa yaşadığın gibi mi inanıyorsun? "İnandığım gibi yaşa" diye ömrünü bir kuş kanadına asanlar ve 'var' denen nesi varsa hepsini feda edenler var. Şükür ki onlar var. Zira hayat, neyi feda ettiğini tarif ediliyor. Yazar Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi'yi anlatıyor. Ama anlatmaktan çok yaşatıyor. Bu herkes için aynı değil diye düşünüyorum bir iki sayfa sonra dış dünya ile bağlantınız kopuyor sanki siz bir bir grup derviş ile arıyorsunuz Hoca Ahmet Yesevi'yi onu aradıkça bulacaksınız sanıyorsunuz, ama bulduğunuz anlıyorsunuz aradığınız ondan ötesiymiş.... VE GÜZEL BİR DUA HOCA AHMET YESEVİ'DEN: Beni Her Ne Eylersen Eyle, Lâkin Aşık Eyle.... Çokça Aminnn
Fatih Duman
Fatih Duman
Pir-i Türkistan
Pir-i TürkistanFatih Duman · Nesil Yayınları · 20131,566 okunma
1000 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitabın ilk sayfası çarpıcı bir cümle ile başlıyor: "Ya çarpılırsak o ışıktan. Gözlerimiz kamaşırsa. Bugüne kadar bildiğimizi sandığımız her şey doğru değilse..." E ama olur mu öyle şey, okumasam mı acaba...diye tereddüt ettiren bir kitap olmadı değil:) Önyargılarımı kırıp devam ettim okumaya. Öncelikle Şems'i Elif şafak~Aşk kitabından tanıyordum. Tanımak derken, karakterini, duruşunu. Örneğin, düşündüğünü korkmadan söyleme cesaretine, haksızlık karşısında anında ses çıkarmasına, Adaletli oluşuna, dürüstlüğüne ve bilgisine hayran kalmamak elde değil. İlk sayfalar kendini tekrar tekrar okutuyor Şems sayesinde; "Beni dinleyenler deliye döner. Ama neden akılları deli edeyim ki?.." Çarpıcı cümlelerinden bir tanesi bu. Aslında Şems'e yakıştırlan bir sürü saçma sapan etiketten ziyade çok kısa özetlemek isterim. Kendi bakış açım ile: O bir "münzevi" kendini Allah yoluna adamış. Bu dünyadan vazgeçmiş. Aynı zamanda sormak istediği sorularıyla onu tatmin edecek bir dost arayışında olan bir derviş.Bulduktan sonra da Mevlana'ya hocalık etmiş. Ve Celalettin Rumi'yi tamamlayan ve onu Mevlânâ mertebesine ulaşmasına yardım eden de Şems olmuştur. Kitap şemsin Mevlana ile dostluğu ve üzücü sonu ile bitiyor. Güzel akıcı bir üslûbu vardı ancak eleştireceğim kısmı da var elbette. Kitabın bir kısmında Şems Mevlana'ya sorular sorduğu esnada; Bâyezid-i Bistâmi'yi Hz Muhammed'den üstün görüyor. O kısım bana anlamsız geldi. Belki de ben anlamadım bilmiyorum. Kitabı genel olarak sevsem de çoğu kısmına katılmadığım aşikar:)
Aşkın Gözyaşları
Aşkın GözyaşlarıSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 2018312 okunma
671 öğeden 661 ile 670 arasındakiler gösteriliyor.