Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Molla kasım
Yunus Emre''yle ilgili anlatılan meşhur bir menkîbe vardır.... O menkıbeye göre; Yunus, üç bin şiir söylemiştir.. Yunus''tan sonra gelen Molla Kasım isimli şeriat (İslam hukuku) âlimi bir su kenarında bu şiirleri okumaya başlamıştır.... Molla Kasım Yunus''un şiirlerinden binini okur ve şeriata aykırı bularak yakar.... Kalan bin tanesini de aynı sebeple suya atar. Üçüncü bine başlayınca şu beyitle karşılaşır; Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme, Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir... (sorgulamak hizaya çekmek) Bu beyti okur okumaz, Molla Kasım''ın içini bir ateş sarar ve hatasını anlar. Fakat ne çare ki elde bin şiir kalmıştır... Yunus Emre hepimizin okuması gerekiyor. Arı Türkçe ile yazılmış çok güzel şiirler İyi okumalar
Yunus Emre'den Şiirler
Yunus Emre'den ŞiirlerYunus Emre · Timaş Çocuk · 20189 okunma
Derviş Yunus bu sözü Eğri büğrü söyleme Seni sigaya çeker Bir Molla Kasım gelir
Sayfa 70 - TimasKitabı okudu
Reklam
Meşâyıh sohbet halkalarında derdi ki : | çok güzel ❥
“ Kardeşler! Asıl mesele, bir gün sizi bırakacak olan makamdan mevkiden kurtulmak, fani olanı bırakıp ölümsüz olana kanatlanmak, bütün aşkların da aşık olduğu aşka kurban olmaktır. Bizi olduracak da erdirecek de o aşktır. Dünya o aşkla kaim, derviş onunla daimdir. Güneş aşkla temiz kalır, geceyi aşkla aydınlığa çevirir; çirkini, güzeli, necisi, temizi aydınlatır. Güneş kışta da yazda da ısıtır; lakin ne necasetten kirlenir ne de soğuk kış günlerinde üşür. Düşman dıştan, aşk kalpten vurur adamı. Düşman okları öldürür, aşkın okları diriltir. Aşkla dikenden gül, çekirdekten ağaç çıkar. Hüzün, aşka ihlas ayarı yapar. Muhlis bir yürek, ölüme şeb-i arus diyerek bir ömür vuslatı bekler. Aşk, Mü'mini bir âlemden başka bir âleme götürür. Bu yüzden aşk dilinde sevgiliye "yâr" denir. Sonra her şey gibi aşk da yardan ağyâra düştü. Gönül, edeple girilen bir dergâh olmaktan çıktı, bir kapısından girilip diğerinden çıkılan sahipsiz hâna döndü. Şehvetten kurtulmanın adı olan aşk; şehvetin, şöhretin karargahı oldu. Aşk, makamından düşünce söz de mahallinden çıktı, meddahların dilinde menfaat devşirme aracı oldu. Dünya kendine gelsin, insan uyansın diye âlimler, arifler ruhunu Kur'ân-ı Kerîm'den alan nice sözler söyledi. Bu uğurda nice bedeller ödendi; lâkin söz mahallinde masruf olsa da menziline varmadı. Çünkü bu fetret, öncekilerden çok daha derindi. Ne lisan ne irfan ne de vicdan bıraktı insanda. Varlığı eşyanın fesadına mâni olan tuz da bozuldu."
176 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Acı gerçekler
Eser direk olarak ilk ağızdan bir planın deşifresidir. Kitap içinde ismi zikredilenlerin çoğu hayatta. Bu kitap normal şartlarda bir savcıyı harekete geçirmesi lazım iken klasik 3 maymun oynanmış. Bartu Sorel benim nezlimde bir kahramandır. Kürt açılımı sırasında bir sulama teşvikinin nasıl dağa aktarma istediklerini buna engel olmaya çalışan bir kişiye ne şekilde kumpaslar kurulduğunun belgeli ifşası bu kitaptır. Mevzunun içinde Recep Tayyip Bey'den dönemin tarim bakanı Mehdi Eker'e Kemal Derviş'e uzanıp giden silsileler yumağı....
Kurt Kapanı
Kurt KapanıBartu Soral · Kaynak Yayınları · 20103 okunma
Rivayet olunur ki, Şeyh Emrem Yunus Hazretleri, Tapduk Yunus'un halifesidir. Tapduk Yûnus Hazretleri'nin gözleri görmezdi ve ümmî idi. Tasavvuf ve bilgisinde devrinde benzeri yoktu. Emrem Yunus önceleri bilgin ve fazilet sahibi idi. Müftülük yapardı. Tevbesine sebep bu idi ki, Tapduk Yunus'un dervişlerinden birine bir fetvâ gerekti.
Geyikli Baba Orhan Gazi devri Osmanlı evliyasındandır. Bağdatlı Şeyh Ebü'l-Vefa Hazretlerinin yolundan feyzaldı. Aynı yoldaki Baba İlyas Horasani'den ilim öğrendi. Zahirî, bâtıni ilimlerde ve tasavvuf yolunda kemal derecesine ulaştıktan sonra Rum ülkesine geldi. Derhâl Anadolu'nun en uç bölgesinde İslamiyeti yaymak için çarpışan ve
Reklam
"En çok kimi seviyorsun?" diye sordu derviş. O an aklıma birkaç şey gelse de emin olamadım. "Bunu nasıl bilebilirim ki" diye sordum. "En çok kimin yüzüne bakıyor, gözlerin en fazla kimi arıyor ve özlüyorsa odur sevdiğin", dedi. "Neden bu kadar önemli gözlerimin kimin yüzüne dön- düğü" diye geçirdim içimden. "Çünkü" dedi, "gözün peşine düştüğü sevgide arzuların kadar tutsaklıkların da saklıdır". Ve ekledi tereddüt etme- den, "göz hem hikmet arayan tefekkürün hem de yoldan çıkaran ayartının yuvasıdır".
Bunu yapmak demek, Celile'den vazgeçmek demekti. Ve aylar geçtikçe Celile, onun için tesirinden kurtulunmaz bir zehir oluyordu. Vazgeçilemez bir zehir! . . Evet, bu kadın, onun artık bütün damarlarına nüfuz etmiş bütün kanına girmiş, vücuduna lazım olan bir zehirdi. Tıpkı bir morfinmana dönmüştü . . . Bu aşk? Aşk mıydı bu? .. Bu bir iptilaydı!
Sayfa 140Kitabı okudu
Mesih ile
Alo! İsa'yla mı görüşüyorum? - Evet! Siz kimsiniz? - "İsrail'den arıyorum Ayaklarımda pranga Taşıdığım dikenlerden bir taç var başımda Hangi yolu seçsem acaba? Ey Tanrı oğlu hangi yolu seçeyim söyle bana! Tatlı kurtuluşu inkar mı etsem acaba? Yürümeli miyim yoksa? Yürürsem ölür müyüm acaba? - Size tavsiyem: Yürüyün millet, ileri!
Ona göre "Ben"in arka planında Tanrı var. Perdeyi çektiğinde gözleri kamaşıyor. ""Ben' imin büsbütün mükemmel olmadığını ve 'Ben'den daha mükemmel bir varlığın olduğunu seziyorum. Bu seziş bana nereden geliyor? Yokluktan gelemez. Kendimden de gelemez. Öyleyse o seziş bana öyle bir varlık tarafından verilmiş olmalı ki, O benden mükemmel ve bütün kemâlâtı nefsiinde toplayan bir varlık olsun. En mükemmel varlık Tanrı'dır ve bize kemâlât O'ndan gelir
Sayfa 105 - Şule yayınları
Reklam
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
"İnsanoğlu muazzam zekâsıyla evrende galaksiler, kara delikler, atomun yapısında engin bir evren keşfetti. Elektrikle karanlığa ışık oldu, ölümcül denilen hastalıklara ilaç buldu, pek çok derde derman oldu, bir kendini bilemedi, bir kendini bulamadı. Ne tuhaf değil mi? " Hastahane odasında gözlerini açan Selim ile başlıyor hikâyemiz.
Aşkın Kapısı
Aşkın Kapısıİkbal Bayrak · Alfa Yayıncılık · 202430 okunma
495 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Meşa Selimoviç; 1910 doğumlu Bosnalı yazar. Derviş ve Ölüm en bilinen eseri diyebiliriz. Kitabın ilk basımı 1966 yılında Saraybosna'da yapılmış. Bizde ilk çeviri baskısı ise 1973 yılında Varlık Yayınları tarafından yapılmış. Kitap, bir tekke dervişinin hayatını kendi ağzından anlatımından oluşuyor. Hikayenin geçtiği zaman, yıl bilgisi verilmiyor. Yalnız eski bir zamanda geçtiği anlaşılıyor. Psikolojik bir roman olduğunu ve bolca tahlil içeriğini söyleyebilirim. Yayınevinin çeviriyi İngilizce bir baskıdan yapmış olması bence önemli bir eksiklik olmuş. Kitabın içerisinde Kuran-ı Kerim'den ayetler ve dini ifadeler var, dolayısıyla orijinal dilinden yapılacak bir çeviri çok daha iyi olurdu düşüncesindeyim. Çeviriden yapılan çeviri doğal olarak esas metni iyice törpülemiş. Hikayesi akıcı ve karakter sayısı az olduğu için de kolay okunan bir eser olduğunu belirtmeliyim. Ana karakterin psikolojik durumu ve iç konuşmaları gayet güzeldi. Herkese faydalı okumalar dilerim.
Derviş ve Ölüm
Derviş ve ÖlümMeşa Selimoviç · Varlık yayınları · 19731,725 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Gelelim kitabımıza, Mete çocuk yuvasında büyümüş.Müşfik Baba çocuğun öldükten sonra Mete nin koruyucu ailesi olmuş.Ona kol kanat germiş.Baba sevgisi ile büyütüp Kaymakam olmasına vesile olmuş.Müşfik babanın Sahaf dükkanı var ve Mete gidip gelmekte.Bir gün dükkanda raflara göz atarken el yazması hatıratı görür ve incelemek, okumak ister.Müşfik Baba
Tripoliçe'nin Külleri
Tripoliçe'nin KülleriGüven Kemerkaya · Çınaraltı Yayınları · 039 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Video: youtu.be/9MX_EOSagzU Kuş Uçar Kanat Ağlar. Şükrü Erbaş'tan okuduğum 4. kitap. Kuş Uçar Kanat Ağlar, 93 sayfalık harika bir şiir kitabı. Kitapta; aşk, dağ, dünya, ev, ilişki, ölüm, özlem, sevgi, toplum, unutmak, yalnızlık, yaşam ve zaman gibi temalarda şiirsel metinler yer alıyor. Şiirsel metinler boyunca bazı türkülere
Kuş Uçar Kanat Ağlar
Kuş Uçar Kanat AğlarŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınları · 20194,154 okunma
662 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.