Niyazi Berkes
Mustafa Kemal'in en büyük başarısı, Kemalizmi gerçek bir devrim yapan yanı Türkiye'yi ulusal bir devlet olarak kurulmayı, ortaçağ kalıntısı bir rejime son vermeyi sağlaması olmuştur.
Tek Adam Dayatmasından Kurtulmak İçin Tek Adam Lazım Demek Emperyalizm Kaynaklı Bir Utanmazlık Tavrıdır Kim diyor? Detayını yazayım kimin demek istiyor olduğunu siz bulun. Herşeyi hazır istemeyin. Birazda her okur kafa yorsun. Hem hak, hukuk ve adalet diyeceksiniz. Hem adaleti iki dudağı ve niyeti arasında sıkışıp kalmış bir çaresizlik
Reklam
Vaktinde Dostoyevski şöyle bir soru atmıştı ortaya: Eğer masum nir çocuğun gözünden tek damla yaş dökülecekse, barışın, mutluluğumuzun ve hatta yeryüzünde ebedi uyumun sağlanması ve temellerinin güçlü bir şekilde atılması için yaşanacaklar mazur görülebilir mi? Sorusunu yine kendi yanıtlamıştı Dostoyevski; Hiçbir ilerleme, hiçbir devrim o gözyaşının dökülmesini haklı gösteremez. Hiçbir savaş. O gözyaşı damlası her daim her şeyden kıymetlidir. O tek damlacık gözyaşı...
Siz bizimle birliktesiniz, ama bizden biri değilsiniz, işte ben bunu derim, bunu söylerim, diye devam etti tatlı ve düşünceli bir sesle. Aydınlar kıpırtıyı sever, her zaman isyancıların yanında olmuşlardır. Nasıl İsa bir idealistse ve kutsal amaçlar uğruna ayaklandıysa, bütün aydınlar da bir ütopya için ayaklanıyorlar. İdealist ayaklanır ama onunla birlikte hiçbir işe yaramayanlar, serseriler, aylaklar da bu dünyada kendilerine yer olmadığını anladıkları için duydukları hınçla onlara katılırlar. İşçiler devrim yapmak için ayaklanırlar, üretim araçlarının ve emek ürünlerinin adaletli bir biçimde dağıtılmasını isterler. Ama iktidarı bütünüyle ele geçirdiklerinde bir devlet meydana getireceklerini umuyor musunuz? İmkansız! Herkes kendi çıkarına bakacak ve başını sokacak sakin bir köşe arayacaktır.
"Sol" ve "sağ" terimlerinin kökeni, 1789'da Genel Meclis'in(États Généraux) ilk toplantısında benimsenen oturma düzenine, Fransız Devrimi'ne kadar gider. Üçüncü Meclis'in üyeleri olan radikaller solda otururken, kralı destekleyen aristokratlar kralın sağında oturuyorlardı. Daha sonraki Fransız Meclisleri'nde benzer oturma tarzı takip edilmiştir. Çok kısa bir süre sonra "sağ" terimi, gericilik veya kraliyet yanlılığı olarak, "sol" terimi de devrimci veya eşitlikçi duygudaşlığı barındıran terim olarak anlaşılmaya başlanmıştır. Ancak çağdaş siyasette sağ-sol ayrımı, aşırı derecede karmaşıklaşmaya devam etmiştir. Bu ayrım artık, devrim ile gericilik arasındaki basit bir tercihi yansıtmamaktadır.
Sayfa 32 - Adres YayınlarıKitabı okuyor
Husiler Yemen'in kuzeyinde Suudi Arabistan sınırına yakın bölgelerde yo ğun olarak yaşayan Zeydi bir kabiledir. Yemen nüfusunun üçte biri Zeydilerden oluşmaktadır Yemen'de Zeydilerin hepsi Husi kabilesine mensup değildir. Hus lerin Yemen'deki hâkimiyetleri bin yıl kadar geriye gitmektedir. 1962'deki devrim Husileri de etkilemiş, Yemen'i yönetme noktasındaki siyasi pozisyonlarımı kaybetmişlerdir. O tarihten itibaren de kaybettikleri pozisyonlarını geri kazan mak için bir mücadele içerisinde olmuşlardır. Her ne kadar Zeydilik, Şii kaynaklı biz mezhep olsa da birebir Şii olarak ifa de edilmemektedir. Yemen Zeydilerinin kendileri de kendilerini Şii olarak tavsi etmemekte Zeydi olarak tanımlamaktadırlar. Ancak kamuoyunda Zeydilerden bahsedilen pek çok platform ve kaynakta genellikle Şiilikle birlikte ifade edildiği Şiiliğin bir kolu olduğunun vurgulandığını görmek mümkündür. Zeydi olarak Husiler devlet yöneticilerinin Ehl-i Beyt'in soyundan gelmesi gerektiğine inan- maktadırlar Şiilikteki imamet inancının bir karşılığı olan bu anlayış 1990'lardan sonra gerilemeye başlamıştır.
Sayfa 234 - DORA YAYINCILIKKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.