Beni yazar yapan duyguyu burada söylemek istiyorum size; Çocukluğumda pasajlarda yerin 3 kat altında o soğukta karanlıkta çalışan Kunduracılar görürdüm... Adamlara böyle içimden derdim "Ben bu adamlar gibi burada çalışmam. Adamlar yerin üc kat altına giriyor" Hava karanlığında dışarı çıkıyor. Bütün küflü ayakkabıları yanına almış o pis
300 syf.
·
Puan vermedi
·
68 günde okudu
Felix, içine kapanık, otoriter bir ailede büyümüş, sevgi görememiş bir gençtir. Bir gün katıldığı bir baloda genç bir kadını görür ve ondan hoşlanır. Bunun devamı gelir ve tanışırlar. Ancak ne yazık ki bu genç kadın Henriette evli bir kadındır. Kocası ise ilgisiz, bencil ve içine kapanıktır. Henriette mutsuz bir evliliği olsa da, evliliğine ve kocasına bağlıdır. Felix, bu genç kadının güzelliğini vadide yer alan zambak ile özdeşleştirir. Henriette'in evliliğine karşı olan durumunu bildiği için arkadaşlıkla yetinmeye çalışır. Henriette ise Felix'i bir çocuğu gibi sever. Ona tüm sırlarını da açar. Felix, bir gün görev almak için Paris'e gitmeye karar verir. Bu ayrılık ise her ikisi için de oldukça zor olur. Henriette, yolda okuması için ona bir mektup verir. Bu mektupta ona duyduğu aşkı bir anne sevgisi gibi nitelendiriyor. İki yıl süren bir ayrılıktan sonra bir araya gelirler. Henriette'in kocası derin ve ağır bir hastalığa yakalanır. Bu durum ise ikilinin ilişkisinin daha da derinleşmesini sağlar. Felix, bir süre sonra yeniden Paris'e dönmek zorunda kalır ve burada Lady Dudley adında bir kadınla tanışır. Ona aşık olduğunu düşünür. Bunu öğrenen Henriette ise hastalanır. Çünkü Felix'in aşkına karşılık veremese de onu kızı için uygun bulmuştur. Henriette'nin hastalığını öğrenene Felix hemen gelir. Ancak geç kalmıştır. Henriette son nefesinde onu affettiğini ve kızıyla evlenmesini istediğini söyler. Fakat kızı annesini öldüren bir adamla evlenmek istemez.
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202242,9bin okunma
Reklam
392 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Kırık Hayatlar
Halid Ziya Uşaklıgil'in Kırık Hayatlar eseri , roman türünün , Tanzimat döneminin kusurlarından sıyrılıp teknik açıdan mühim bir olgunluğa eriştiği ürünlerden biridir. Bu olgunlukta bireyin dünyasına ayrılan alan önemlidir. Ömer Behiç karakterinin aşk ve ahlaki değerleri arasında yaşadığı çatışma olduğu ve Vedide karakterinin kadınlık gururu
Kırık Hayatlar
Kırık HayatlarHalid Ziya Uşaklıgil · Can Yayınları · 20201,630 okunma
Bir çiftçi olmanın bir taş devri adamı olmaya göre ne sakıncası olabilir? Neden tarıma geçiş bu kadar vahimdir? Bunun pek çok sebebi vardır. Tarım daha çok çalışılan, asla güvence vermeyen bir hayat getirmişti.Hiyerarşik yapıyı İnsan hayatına sokmuş, devletleri, savaşları başlatmış. Nüfus patlamasının ve on bin yılda 7 milyar kişiye ulaşmamızın sebebidir. Ama aynı zamanda. en büyük biyolojik uyumsuzlukların da başlangıcıdır. Bildiğimiz neredeyse tüm sağlık , beslenme ve sindirim problemlerinin kaynağıdır, Tarım Devrimi; hastalığın icadıdır.
Yüzyılın yeni hastalığı "yorgunluk"
Tıpkı evrensel bir açlık sorunu olduğu gibi evrensel bir yorgunluk sorunu var. Yorgunluk ve açlık paradoksał olarak birbirlerini dışlıyor: Yerleşik, denetlenemez yorgunluk, sözünü ettiğimiz denetlenemez şiddetle birlikte zengin toplumlara özgüdür ve diğer etkenler arasında özellikle sanayi öncesi toplumların en önemli sorunu olmaya devam eden açlığın ve yerleşik kıtlığın aşılmasından kaynaklanır. Sanayi-sonrası toplumların ortak sendromu olarak yorgunluk böylece derin anomalilerin, refahın "işlev bozuklukları"nın alanına dahil olur. "Yüzyılın yeni hastalığı" yorgunluk, her şey giderilmelerini sağlamaya katkıda bulunmalıyken giderek şiddetlenmeleri çağımızın niteliği haline gelen diğer anomik fenomenlerle bağlantılı olarak çözümlenmelidir. Yeni şiddetin "nesnesiz" olması gibi bu yorgunluk da "nedensiz"dir. Bu yorgunluğun kas ve enerji yorgunluğuyla hiçbir ilgisi yoktur. Yorgunluk fiziksel sarfiyattan kaynaklanmaz. Kuşkusuz "sinirsel sarfiyat"tan, "depresif olmak"tan ve psikosomatik dönüşümden söz ediyoruz. Bu tür açıklama günümüzde kitle kültürünün parçası haline geldi: Tüm gazetelerde (ve tüm kongrelerde) yerini alıyor.
Sayfa 216Kitabı okudu
• İmran b. Husayn hastalanmıştı. Komşusu onu ziyarette gecikmişti ve şöyle dedi: "Ey Ebu Necid! Sen yorgun ve bitkin olduğun için geç ziyaret ettim." İmran da ona şöyle dedi: "Beni ziyaret ettiğin için sevinmem Allah'ın hoşuna gider. Beni bu halde gördüğün için üzülme! Hastalığım geçmişteki günahlarıma kefarettir. İleriye baktığımda Allah (c.c)'ın affını umut ediyorum. Çünkü O şöyle buyurmuştur: "Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder."*
Sayfa 150 - Şûra, 30Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.