Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sürüyü kendinden uzakta tutmak istiyorsan, delinin teki gibi davranmalısın."
Yemek istemediğiniz birini sevmiş sayılmazsınız :D
lçe almak, içeride tutmak, yalamak, yutmak, çıkarmak, kusa­cak kadar iğrenmek, dışarıya atmak, tükürmek, tadına bakmak gibi tüm oral edimler, onun dili ve metaforları, aynı "doğallıkla" bütün hayata, cinselliğe ve ilişkilere sızar: O kadar çok seve­riz ki birini, "yemek, içimize sokmak, yutmak" isteriz
Sayfa 72 - İletişim Yayınları
Reklam
Ne güzeldir yaşamın henüz neresinde olduğunu bilmezken, yaz mı kış mı bilmezken, yanaklardan yaşlar süzülerek o yaşlarla kendini ömür boyu sulayacak sarnıcı doldurmak, biriktirmek. Ne güzeldir o hapishanenin bahçesinde çiçek yetiştirmek ve dünyanın omuz omuza sımsıkı doluluğunu yapayalnızken hissetmek. Ne güzeldir hiç beklemeden yirmi yıl beklemek ve kendine mahcubiyetle elini uzatmak. Ne güzeldir unutulmak ve kendini unutmak. Ne güzeldir kendini sevmek için değil görüp duyduklarınla hatırlamak. Mor salkımlar, bal çiçekleri, taş yosunları, kertenkeleler ile bir dili konuşmak. Ne güzeldir suçsuzken ağlamak, yol görmeden yürümek, uçup gitmiş ipek böceği kozalarını biriktirmek, ipeğe ve kaynamaya inanmamak, mercanköşk dalına yaslanarak ama eğmeden yaşamak. Okunan ve içeriyi kanatarak yol alan her dizeye rağmen dışarıya tebessüm etmek, şairin acısını dindirmek, etraf bütün duyulana bîgâne iken içeride kazına kazına yol açan her dize ve düşünceyi ağrıya rağmen ele vermeden içinde tutmak, onlarla, çevrenin uğultusuna karşı gitgide sessizleşen bir içeri ile yaşamak. Ne güzeldir kış akşamı geceye dönerken köprünün oradan uzanan ızgara balık kokusunda bilmediğin bir sebeple sarsılmak ve isabet etmiş bir geçmiş acı ile topallayarak duvara tutunmak. Bilince, çünkü bilince artık acı da çekilemiyor, genç, genç irisi ne acı çekti ise vaktinde, yetişkinliği ve yaşlılığı, bunların anısı ve biriktirdikleri oluyor.
Sayfa 162Kitabı okudu
Etkili bir paragraf olmasa hepsini paylaşmazdım...
Esrar, eroin, hap içen, ırz düşmanı, hırsız bir mahkum, siyasilerden daha az tehlikelidir, yönetime göre. Onlar korkak, çekingendirler. Düşünce suçlusu ise kafası çalışan, düşünen, düşündüğünü söyleyen, yazan insandır. Onu dışarısı kaldıramamış ki, içerisi kaldırsın. Böylelerini denetim altında tutmak zordur. Kolay kolay pes etmez, yenilmezler. Konuşursa dili et­kiler, yazarsa okunur. Bu yüzden yasaların kulağı on­lara yaklaşırken büyür.
Sayfa 125 - CAN YAYINLARIKitabı okudu
Eğer herhangi bir ulusu boyunduruk altında tutmak,o halkı köleleştirmek ve kişiliksiz bırakmak istiyorsan,eğer herhangi bir bölgede,sömürgeciliğin sürüp gitmesini istiyorsan,o zaman o ulusu alfabesiz bırakacaksın.o halkın dilini ve kültürünü yaşamasını yasaklayacaksın.o dilin ve kültürün gelişmesini engellemek için her türlü önlemi alacaksın.kısacası o halkın ulusal bilince ulaşmasına engel olacaksın.çünkü ulusal bilince ulaştığı zaman kendi tarihini,kendi hayatını,yaşamak isteyecekrir buda sana baş kaldırmaktır.Çünkü dili yasaklanan ve bunun bilincine varmayan bir halkı sindirilmiş, duyarsız hale getirilmiş,köleleşmiş bir halktır.Böyle bir halkın yaşadığı bir ülkede her türlü ekonomik ve politik sömürüyü sürdürmek mümkündür.
sürüyü kendinden uzak tutmak istiyorsan, delinin teki gibi davranmalısın.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Sürüyü kendinden uzak tutmak istiyorsan, delinin teki gibi davranmalısın.
“Sürüyü kendinden uzakta tutmak istiyorsan, delinin teki gibi davranmalısın.”
Sayfa 118 - Alfa YayıncılıkKitabı okudu
" Sürüyü kendinden uzakta tutmak istiyorsan, delinin teki gibi davranmalısın."
“Dili bozulan, dini inancı yozlaştırılan, türküleri, oyunları unutturulan bir milleti değil asfalt caddelerle, altın kaplamalı yollarla da ayakta tutmak mümkün değildir.”
550 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.