Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hikaye... Ağa köylüye ziyafet çekmiş Köyün delisi de davetli... Ziyafet sonrası gelenlere diş kirası veriliyor. Deli ağanın atını istiyor Ağa vermiyor Deli söylenerek gidiyor Ağa merak edip adam salıyor Ne diyor bakın Deli "Sen istemedin o yüzden olmadı yoksa ağa kim!" diyormuş Ağa bunu duyunca telaş etmiş. Çağırıp atı vermiş Deli atı götürürken yine mırıldanıyormuş Ağa gene merak etmiş. Varıp dinlemişler ki; "Sen istedin oldu, yoksa ağa kim." diyormuş deli.
Bi arkadaş evimize gelecek diye ona diş kirası için hediyeler hazırlıyordum ama nasip olmadı, ben ona gideceğim🥲😅
Reklam
Gönül yabancısına açma sırrını Gıybet eder, diş kirası ister.
184 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler
Clarissa, Birinci Dünya Savaşı'nın kadın gözünden anlatıldığı bir kitaptır. Stefan Zweig, bu kitabın taslağını hayatının son dönemlerinde oluşturmuştur. Yayıncısı tarafından ortaya çıkarılan bu eser Clarissa'nın kronolojik hayatı olarak düşünülebilir. Tüm cümleler Zweig'a ait olmasa da yine de çok güzel bir eser olduğunu söylemeden
Clarissa
ClarissaStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201713,6bin okunma
Diş Kirası
zengin, fakir ayrımı olmaması için bir uygulama geliştirmiştir. Eve gelen misafir zengin, fakir farketmez girişteki küfeden üzerinde bir ayet adı yazılı (Yasin Sofrası, Tebareke Sofrası, Bakara Sofrası vs.) olan tahta kaşıktan alır ve aynı ayet adının yazılı olduğu masaya otururdu. Bu sayede zengin fakir herkes kısmetince tanımadığı birilerinin yanına oturtulur ve yeni muhabbetler, dostlukler kurulurdu. Misafirler uğurlanırken ise ‘’Bu akşam sizi soframızda yedirdik. İçirdik. Dişinizi eskittik’’ denilerek avucuna para konularak ‘’İşte bu da dişinizin kirası.’’ denirdi
Eskiden, "diş kirası" diye bir şey varmış; Ahmet Mithat'ın bir kitabında okumuştum.. :)
Reklam
152 syf.
10/10 puan verdi
Bir küçük zamanda yolculuk meselesi ☻
Esselâmu aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berekâtûhû.. ﷽ Yine oğlum için aldığım ve ondan evvel okuduğum çok sevdiğim kitaplardan birinin yorumu ile geldim. Çocuk kategorisine ayrı bi sempatim olduğu doğrudur. Bunu da severek okudum. Çok eğlenceli, macera dolu, baştan sona kadar hem de :) eğlendirirken öğretiyor da tâbi. Kitabın adı neden Ramazan
Eyvah! Ramazan Kayıp
Eyvah! Ramazan KayıpElif Akardaş · Server Yayınları · 202258 okunma
Çok ince bir haslet..
Diş kirası, özellikle Osmanlı sarayları, konakları ve varlıklı kimselerin mekânlarını teşrif ederek ikramlarını kabul edenlere çıkışta takdim edilen para veya başkaca hediyelerdi. Bu iftarlara katılanlar genellikle fakirlerdi. Bu kimselerin hâne veya sofrasını şereflendirdiği ve yemeklerini yedikleri, dişleri zahmete girip yorulduğu ve dahi misafir olup berekete vesile oldukları için keyifle ödenen bir ikramdı. . . . Ben de minik de olsa yakın tarihte diş kiralarının verildiğine şahit oldum. Rahmetli kayınbabam da evine aldığı sokakta yaşayan kimselere iftar ettirdikten sonra varlıklı biri olmamasına karşın, imkânı nisbetinde ellerine para vererek bu güzel hasleti sürdürürdü. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde zaman zaman davet edilen öğrencilere zarf içinde para veya kitaplar dağıtıldığını biliyoruz. Hatta biz de kitap olarak bu geleneği sürdürmeye gayret ediyoruz. Bu güzel hasleti içimizde zengin fakir herkes sürdürebilir. Vermekteki ölçü büyüklük ve miktarla değil, gönülden verilendir. Küçük de olsa hediyeleşme kalpleri birbirine yaklaştırır. Bu haslet özellikle de çocuklar arasında yaygınlaştırılabilirse geleceğe ve gelecek nesillerin akıbetine daha umutla bakabiliriz. Hiç olmazsa bu ramazan bir kitap bile olsa misafirlere hediye vermeye ne dersiniz.
Sayfa 117
Fatih Sultan Mehmed'in sadrazamı Mahmud Paşa'nın şu ikramı bu hususa delalet eder: Paşa, misafirlerine daima, içinde altından yapılmış nohutlar olan nohutlu pilav hazırlatır ve sofraya otururken "Servete nail olan bir kimsenin ağzında, ibzal* için altın bulunmalıdır" der. Pilavı yerken, ağzına altın nohut gelen kimse için, onun diş kirası sayılacağı anlaşılmaktadır.
Esirgemeden bol bol verme,yapma ve söyleme*Kitabı okudu
Merhametten maraz doğmuştur. Aç canavarlara sevgi göstermek, onların iştahını kabartmış, sonra da diş ve tırnak kirası istemeye kalkmışlardır..
Reklam
Arkadaşını kendisine «Buyur ye» diyecek vaziyete düşürmemeli. Başkası görüyor diye, canının çektiği yemeği terketmemeli; çünkü bu, yapmacık bir harekettir. Yalnız iken nasıl yiyor ise cemaatte de öyle yemelidir. Yalnız, arkadaşlarına yardım için az yerse, bu güzeldir. Sofradakilerin müsâadesi ve gönüllerini hoş etmek için âdetinden fazla da yerse beis yok, belki güzeldir. İbn Mübårek, meyvelerin iyilerini misâfirlerine takdim eder ve «Kim çok yerse, her çekirdeğe bir dirhem diş kirası vereceğim» derdi ve fazla yiyene, fazla yediği için her çekirdeğe bir dirhem verirdi. Bu hareketi, yemekte hayâyı kaldırmak ve neş'eyi arttırmak için âdeta müsâbaka idi. Câfer b.Muhammed (R.A.): «Dostlarım arasında en çok sevdiğim, en çok yiyen, en büyük lokmayı alandır. Bana en çok ağırlık vereni de, kendisine «Ye» demeğe beni mecbûr edenidir.» derdi.
Erbâb-ı zevk bağına dâ'vet hevâsı var Elma yanağı bûs edecek diş kirâsı var
Sayfa 251Kitabı okudu
Diş Kirası
Diş kirası nedir bilir misiniz ? Eskiden varlıklı aileler iftar yemeği, ardından ihtiyacı olana harçlık verirlermiş. Adınada diş kirası derlermiş. Ne hoş ne ince bir davranış. Zamanımızda değil böylesine naif işler yapmak yapanı eleştirir, eskiden yapılanı da beğenmez olduk… Komşumuz açken tok yattık, hiç utanmadık. Eskiler dedik durduk köklerimize kültürümüze en çokta biz ihanet ettik ne acı. BU GECENİN DIŞ KİRASI OLSUN youtu.be/fEzpsVi1Qd0?si=...
121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.