Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türklüğün Önemli İlkeleri
Türkçülük, bütün Türklerin tek devlet halinde birleserek, her bakımdan bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür. Bunun değismeyen iki unsuru vardır: Soyculuk, Turancılık. Soyculuk, ilk önce bir milli savunma vasıtasıdır. Türkelindeki azınlıkların, kendi aralarında gizlice yürüttükleri, soy suuruna karsı bir koruma tedbiridir.
Biz, ''bizim için Kıbrıs davası diye bir konu yoktur'' diyecek kadar gafil ve aciz dışişleri bakanları görmüş insanlar olarak, sizin, Kıbrıs Türkleri'nin haklarını savunmak üzere yad ellerdeki ölesiye, bitesiye savaşınızı ve 800 Orta Asya Türk'ünün hayatını kurtarmak için yaptığınız müdahaleyi her zaman saygı ile anacağız. Şunu da düşünmekten kendimizi alıkoyamayacağız ki, Kıbrıs Rum'undan daha alçak ve daha rezil olan Komünist Çinli'ye 800 Türk'ü geri verdirmek, verilmesine seyirci kalmak milli tarihimiz için silinmez bir leke olacak, gelecek nesiller bizi nefretle anacaktır.
Reklam
İngiliz diplomasisi
İngiliz Dışişleri bakanları, gelecek için inceden inceye hesaplamalar yapmadan, kendilerine bu ülkenin yakın çıkarı olarak ne görünüyorsa onun tarafından yönlendirilirler.
Oniki Ada
"Evvela şunu söyleyeyim ki, Ege adalarının kaderi, Sovyetler Birliği ve Amerika Dışişleri Bakanları'nın birlikte vardıkları bir mutabakata dayanılarak çoğunluğun ırkı durumu esası üzerinden Yunanistan lehine tayin edilmektedir. Ben, telkin edilen tarzda bir teşebbüste bulunabilirdim. Fakat meseleyi açacak olursam, pusuda bekleyen Molotov, derhal boğazlar konusunu yeniden ortaya atacak, bir iş görelim derken başımıza yeni gaileler açmayı doğru bulmadım. Şöyle bir şey yaptım: Adaların Türk kıyılarına yakınlığı dolayısıyla Türkiye'ye karşı herhangi bir askeri tehlike ihtimalini yok etmek için askersizleştirilmiş olarak Yunanistan'a verilmesini önerdim, kabul ve antlaşmaya ithal ettirdim."
Sayfa 149 - İngiltere Dışişleri Bakanı Ernest Bevin
Napoleon'un Elba Adası'ndan çarpıcı kaçışı ancak yıllar sonra gün ışığına çıktı. Gözüpek hareketini gerçekleştirmeden önce sarayını ziyaret edenler onun Fransa'da her zamankinden daha fazla sevildiğini ve ülkenin onu yine bağrına basacağını söylemişlerdi. Bu ziyaretçilerden biri Avusturyalı General Koller'di ve Napoleon'u, eğer kaçarsa, İngiltere
Sayfa 104 - Altın Kitaplar, 4. Baskı: Ekim 2004
320 syf.
8/10 puan verdi
Prof. Dr. Fahir Armaoğlu ile tanışma kitabım. 19. ve 20. yy Siyasi Tarih kitapları ile devam etmeyi düşünüyorum. Türk Siyasi Tarih'ini politik çerçeveler içinde ele almış tarihçi Armaoğlu, bu noktada önemli bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Atatürk ilkelerinden laiklik ile milliyetçiliği aslında ayrılmaz bütünlüğe sahip oluşunu ülkemizde az
Türk Siyasi Tarihi
Türk Siyasi TarihiFahir Armaoğlu · Kronik Kitap · 2017481 okunma
Reklam
Bağnazlığın içinde Banaz Götürüp sonra Sivas'ta astılar Ülkemin ırmakları dışarı akar Neden bilmem can havliyle akar Akarsuların hepsi karasu Dağ doruklarında denizyıldızı çakıllar Akıntılar akıntılar ters akıntılar Üstünde simürg uçar Maphusta beyaz elli Musa Balıkçıl yürüyüşlü firavunlar Kedi adımlı dışişleri bakanları Onun parmaklarıyla konuşurlar
Sayfa 207 - YKY, 74.Baskı Şubat 2019, İstanbulKitabı okudu
Bir komünist devlete geri verilen kimsenin işkence ile ölüme verilmiş demek olduğunu artık herkes biliyor. Bu 800 kişi Türk değilde herhangi bir milletin çocuğu olsa bile onların Komünist Çin'e geri verilmesi vicdanları sızlatır. Millet Meclisindeki bütçe konuşmalarında bu konunun ele alınması dolayısıyla Türkçüler Derneği tarafından sayın
Dışişleri Bakanları
Örneğin Nixon ABD Başkanlığına seçildiğinde, dış politikayı bizzat yürütmek amacıyla, kendisine güçsüz bir dışişleri bakanı aramış ve bu göreve, uluslararası politika alanında birikim ve deneyimi olmayan William Rogers'ı getirmişti. Ona göre Rogers'in konuya yabancı olması bir avantajdı. Çünkü bu, dış politikanın Beyaz Saray tarafından yürütülmesinin bir teminatı olacaktı. Uygulamada Rogers - ve tabii onunla birlikte başına getirildiği Dışişleri Bakanlığı - hep devre dışı kaldı. Dış politikayı Nixon, Beyaz Saray'dan kendi Milli Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger ve ona bağlı büro aracılığı ile yürüttü. Bunun yarattığı kargaşadan ABD diplomasisi, genelde bir hayli zarar gördü. Dışa yansıyan manzara da pek hoş olmadı. Daha sonra, Kissinger Dışişleri Bakanlığına getirildi ve başta yapılması gereken, gecikmeyle de olsa, bu şekilde yapıldığı için, dış politika yönetimi iki başlılığın neden olduğu kargaşadan kutrulmuş oldu.
Kurtuluş Savaşı Doğu Cephesi 22 Haziran 1920’de Yunan saldırısının başladığı sırada, Doğuda da Ermeni saldırıları sürekli artıyordu. Bu sırada Kızılordu’nun önünde Kafkasya yolu açılmıştı. Rusların Kars ve çevresini işgali an meselesiydi. Kızılordu’nun Kafkasya’ya girmesi üzerine TBMM Hükümeti taarruza karar verdi. 24 Eylül 1920’de Ermenilerin
Reklam
Ne imparatorluk ne de komunizm Rusya'sı çok başarılı bir dışişleri bakanı yetiştirmişti. Nesselrode, Gorçakov, Giers, Lansdorf v hatta Gromiko, başarılı ve yetenekli birer dışişleri bakanı olmalarına rağmen, Uzun vadeli bir politika tasarlama yetkisinden yoksunlardı. Her biri, değişken ve dikkati kolaylıkla dağılan bir otokratın hizmetkârlarından halliceydi; pek çok iç sorun arasında bir de onun teveccühü için mücadele etmek zorunda kalırlardı. Rus Imparatorluğu'nun bir Bismarck'ı, Salisbury'si veya Roosevelt'i yoktu; kısacası dışişlerinin bütün alanları üzerinde uygulama yetkisine sahip deneyimli bakanları yoktu.
Sayfa 158
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.