Okuryazarlığın meydana getirdiği eleştirel, derinlemesine düşünceyi kazanamadıkları için hiçbir şeyi süzemiyor, yaşamda birer kurban olarak ilerlerken televizyon ekranından ya da sinema perdesinden yayılan genellikle şiddet ve sadizm dolu görüntülere av oluyorlar. Bu kitabın okuru olan okuryazarların yeni cehalet bilincini tanımlamak için uygun bir söz dağarcığı oluşturmaları gerekiyor. Unutmayalım ki kitaplarda postmodern elektironik kültürün yoğunluk ve kopukluklarından övgüyle söz eden insanlar ileri bir okuryazarlığa sahiptir. Bu okuryazarlık onlara fikir repertuarlarını seçme gücü gibi son derece önemli bir güç sağlar. Elektronik imgelerin bitmek tükenmek bilmeyen seline kapılmış olan cahil bir gencin elinde böylesi bir seçenek - ya da güç- yoktur.
Kurumsallaşmış dağıtım sistemleri okuma yazmayı sözellikten kaynaklanan devingen süreçler olarak görmek yerine, okuma yazmayı 'okuryazarlık' dedikleri bir özelliğe indirgiyorlar.