Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilimsel kuramlar arasında benzersiz olan evrimsel biyolojinin kökleri, tek bir yazarın popüler bir kitabına dayanır. Gri sakallı dahi, varoluşa yeni ve radikal bir bakış açısı getirmiştir: Yaşam, doğal seçilim denilen basit bir süreçle zaman ve mekanda değişti. Charles Darwin kendi çalışmasına “uzun bir argüman” diyordu.
Sayfa 225 - Say YayınlarıKitabı okudu
Doğal seçilim, hasbelkader, dünyada neredeyse yarı tanrılar diyebileceğimiz veya en azından sık sık gerçekleştiği üzere yarı tanrı potansiyeline sahip varlıkları (yani bizi) ortaya çıkarmıştır ve buna son derece ağır bir fanilik durumunu eklemiştir. Bir tür kozmik eşek şakası. Peter Loptson
Sayfa 465 - Alfa KitapKitabı okudu
Reklam
Yaşam durmaksızın deney yaparak, yenilikler getirerek ve uyarlanarak değişir ve etrafındaki dünyayı değiştirir. Bu yüzden genler, sabit kalıp bilgiyi muhafaza etme gereksinimiyle -bazen ciddi boyutlara varan- değişim kabiliyetini dengelemek zorunda kalırlar. Bir sonraki bölümde inceleyeceğimiz fikir, bu dengenin nasıl kurulabildiğini ve bunun sonucunda yaşamın nasıl böylesine hayret verici bir çeşitliliğe sahip olduğunu bize gösterir.Bu fikir, doğal seçilim yoluyla evrimdir.
Fakat artık biliyoruz ki amaçlılıkla donanmış karmaşık yaşam formları, herhangi bir tasarımcı olmadan, doğal seçilim yoluyla oluşa bilir.
Sokrates "doğal seçilim"i benimsemiş gibi görünüyor. Yine de bana (özellikle bu çağda) bu acımasızca geliyor. Tıp neden var ve vardı ?
Bir ve aynı türe ait bireyler arasında sürekli görülen farklılıklar ve yüksek doğum oranları yeryüzündeki yaşamın gelişmesinin hammaddesi ya da malzemesini oluşturur. Varolma mücadelesindeki doğal seçilim bu evrimin mekanizması ya da itici gücüdür. Doğal seçilim her zaman güçlü ya da 'ortama en iyi uyum sağlamış' olanların hayatta kalmasına yol açar.
Sayfa 469 - Pan Yayıncılık- 13. baskı, Kasım 2006- Çev: Sabir Yücesoy/ Alberto KnoxKitabı okudu
Reklam
Yaşama Uğraşını Beceremiyorsun
Belki de basit biri olmak bir doğal seçilim kuralıydı. Doğal seçilim, uyumlu olanın hayatta kalmasıdır. Eğer daha duyarlı, daha düşünceli biriysen seçilim seni dışarıda tutuyordu. Yaşama uğraşını beceremiyorsun. Bunun sorumlusu sen değilsin. Öyle yaşayıp geçmek yerine umursayan, yaşadıkların üzerine, yaşayanlar üzerine düşünen incelikli bir yapın ve önceleri biraz aklı havadalığın olduğu için bu beceriden yoksun kaldın. Daha yeni öğrendiğin kabartma yazıları yavaşça yoklayarak harfleri, kelimeleri algılıyor gibi el yordamıyla ilerledin. Gözlerin görüyordu ama dünyanın dili farklıydı.
İnsanların bir kuraklığı bitirme umuduyla iklim tanrısına adaklar adadığını öne sürmüştüm. Fakat neden bunun yardımcı olacağını düşüneceklerdi ki? Çünkü insan beyni bir desen-arayıcıdır. Doğal seçilim beyinlerimize örneğin seriler gibi (neyin neyi takip ettiği) desenleri fark etme eğilimi yerleştirmiştir. Fark ettik ki gök gürlemesi şimşeği takip ediyor, yağmur gri bulutların toplanmasını takip ediyor, yağmur olmazsa ekinler büyümüyor. Fakat "neyin neyi takip ettiği” karmaşıktır. "Neyin neyi takip ettiği" ortaya çıkar ki "ne her zaman neyi takip ediyor" değil, "ne bazen neyi takip ediyor"dur. Örneğin hamilelik cinsel ilişkiyi takip eder, ama sadece bazı zamanlarda.
Sayfa 218 - KuzeyKitabı okudu
Doğal Seçilim
Doğal seçilimin benzer işlevler üreten ve özdeş olmayan birçok yapıyı doğurma yetisi, biyolojik şebekelerin hem direncini hem de öngörülemez çevrelere uyum sağlayabilirliğini arttırır.
Sayfa 130
Evrimin mekanizmaları nelerdir?
Canlıların ya da insanın nasıl değiştiği ve bu değişiklikleri kuşaktan kuşağa nasıl aktardığı sorusunun cevabı, evrim mekanizmalarında gizlidir. Bu mekanizmalar; mutasyon, doğal seçilim, genetik kayma (sürüklenme), coğrafik izolasyon, varyasyon ve kültürel seçiciliktir. Ancak önce kalıtımın nasıl gerçekleştiğini bilmeliyiz...
Sayfa 37 - Bilim ve Gelecek Kitaplığı
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.