Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fuhuş topluma doğru götürüyor bizi kapitalizm. Bakın Bauman ne demiş: "AVM'ler onlar için modern kiliselerdir, tavaf edip dururlar. " ~Zygmunt Bauman, Kimlik.
Çünkü derdi ki, " Allah iki adanalı'ya yürü ya kulum demiş. Sakıp Ağa' ya yukarı doğru, Yaşar Kemal'e de Florya'dan Sirkeci'ye doğru."
Reklam
Doğru demiş...
HÜDA PAR Gençlik Kolları Başkanı Hamdullah Er "Mustafa Kemal'i sevmek zorundasın." diyenlere: "Türkiye, şahıs devleti değildir. Dedelerimin de katıldığı mücadeleyle kurulmuş bir memlekettir. Burası Sünni Müslümanların memleketidir. Sevmek zorunda değilim, sevmiyorum da."
Totem ve Tabut
(...) Çoşkunakanlar bir gün, toteme tapmaya karar vermişler. O vakitler dünyanın başka yerlerinde yaşayan pek çok kabilede totem; hayvan, ağaç, bitki, su, rüzgar gibi doğal varlıklardan seçilirmiş. Fakat bizimkiler, bir araya gelip de kendilerine doğru düzgün bir totem seçememişler. Tartışmalar, çekişmeler, yıllar, yıllar sürmüş; gel gör ki bütün kabilenin tapınacağı totemin ne olacağına bir türlü karar verilmemiş. Her kafadan bir ses çıkmış. Biri 'Ayı olsun' demiş. Diğeri 'Yok artık diye gürlemiş. Öteki 'Maymun olsun' demiş. Beriki 'Maymun benim haysiyetime yakışmaz, ille de kobra olacak' demiş. Bakmışlar olmayacak, 'Herkes kendi totemini seçsin o zaman' demişler. Kabile halkı bu demokratik kararı sevinçle karşılamış. Kırk gün kırk gece özgürlük şenlikleri yapılmış. Şenliklerden yorgun düşünce her aile reisi kendi totemini seçmiş. Seçmiş seçmesine ya, bu sefer de yüzlerce totem olmuş. Neredeyse bütün hayvanlar, bitkiler, ağaçlar bir anda kutsal olmuş. Nereye baksan tabu olmuş. Herkes birbirinin inancına saygı gösterir ve ötekinin seçtiği toteme ilişmezse, totem olmuş hayvanı ve bitkiyi yemezse, hepsi açlıktan ölecekmiş. (...)
Sayfa 8 - SelKitabı okuyor
"Bir taşı onbin defada havaya atsanız uçmayı öğretemezsiniz demiş Aristo. Enerjinizi ve zamanınızı doğru insanlar için harcayın. Taştan kuş kuştan taş olmaz..."
Güneş at arabasını Phaethon'a verirken ona şöyle demiş: "Eğer çok yükseklere çıkarsanız, semavi ikametleri yakarsınız; eğer çok alçalırsanız, dünyayı kül edersiniz. Sağa doğru çok gitmeyin, Yılan takımyıldızının ortasına düşersiniz; sola doğru çok gitmeyin, Sunak takımyıldızına girersiniz. İkisinin ortasında seyredin."
Reklam
İşe bak! Şaka gibi.
Her bakımdan değerli, doğru bir insan olan Piso bir askerine kızmış, çayırdan dönerken arkadaşının nerede kaldığını bilmiyor diye. Öyleyse sen onu öldürdün demiş ve adamı birdenbire ölüme mahkum etmiş, tam asılacağı sırada kaybolan arkadaşı çıkagelmiş. Bütün ordu bayram etmiş, iki arkadaş sarılıp birbirlerini öpmüşler, cellat da ikisini almış Piso'ya götürmüş. Herkes onun da bu işe sevineceğini sanıyormuş. Tam tersi olmuş: Henüz geçmemiş olan öfkesi, kendini utandıran bu gerçek karşısında büsbütün artmış ve hırsının bir anda aklına getirdiği şeytanlıkla suçluları üçe çıkarmış, bir kişinin masum çıkması, üç kişinin birden başını yemiş. Birinci askeri ikincisini kaybettiği için, ikincisini kaybolduğu için, celladı da verilen emri yerine getirmediği için ölüme mahkum etmiş.
Sayfa 188
“Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş, camlar şikest olmuş meyler dökülmüş, zevk-ü şevk ehlini ah-u zar almış, gama tebdil olmuş ülfetin canı” diyen doğru demiş ama varmamış. Varınca yurda, öyle olmamış, çünkü olmayacakmış.
Gayette Doğru Demiş Gibi Dimi
Tanrı'nın, erdemli insanları ödüllendireceğine ve günahkârları cezalandıracağına dair eski öğreti akıllardan yavaş yavaş siliniyor. Kötü insanlardan bazılarının, herkesin başarı dediği şeye sahip olduğunu biliyoruz. İyi insanlardan bazılarının da başarısızlık hasırında uzandığını görüyoruz. Hırsızların ziyafetlerde, dürüstlerin de aç olduğunu biliyoruz. Erdemlilerin genelde çaputlara sarılı olduğunu, oysa ahlaksızların her türlü rahatlığa sahip olduğunu biliyoruz.
.... Bir işçi ölümünün “dayanılmaz hafifliği” Zincirlerle çekiyor işçiler Güneşi yatağımın başına Ben nasıl çıkarım bu kirli yüzle Güneşin karşısına? Celal Sılay Milan Kundera’nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği romanındaki “dayanılmaz hafiflik” ifadesinin, birçok yazıya başlık olmasının artık sinir bozucu hale geldiğini kabul ediyorum. İnsan
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.