Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Sonda söylenecek sözü başta söylemek isterim: Okunması ve anlaşılması gereken bir eser olduğu kanaatindeyim.
Güvercin mi onca olana sebep yoksa Jonathan Noel'in güvercine atfettiği anlam mı? Elbette ki anlam... ve bir anlam, tüm hayatı değiştirmeye yeter.
Kitap kahraman üzerinden hazin bir geçmişle başlıyor. Çoğumuzun hoşuna gideceği, hep sürmesini isteyeceği kısım da tam olarak burası. Hızlı bir girişle beraber kitap ortalara doğru yavaşlıyor, yavaşlıyor, yavaşlıyor... Müthiş iyi tahlillere sahip kitapların yazgısı bu biraz, anlaşılır bir durum bu yüzden.
İnsan dünyaya değil, bir ülkeye, bir şehre, bir mahalleye ve o mahalledeki bir eve, o evin duvarları arasına değil, tam olarak kendi içine sıkışır, ancak kendi içinde kapana kısılır. Jonathan Noel de tam olarak bunu yaşıyor. Onun tek istediği, dünyanın bütün yılanlarının ona dokunmadan var olması. Varlar ya da yoklar, mühim değil, yeter ki dokunmasınlar ona. Başını sokacak ve onu terk etmeyecek bir mağarası olsun yeter, kimseye ihtiyacı yok... zira insanlar insanları terk eder ama bir ev insanı terk edemez. Kahraman tam olarak bu yüzden evine, odasına gönülden bağlı.
Derken bir anda davetsiz bir misafir çıkagelir, işte o zaman olanlar olur...
Obsesif-Kompülsif bir kişiliğe iyi bir bakış açısı...
Keyifli okumalar...
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Toplumun Huzurunu,
Toplum bozuyor!
Herkesin bildiği ancak engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir cinayet öyküsü
yazar kitapta namus cinayetten çok toplumu sıkıntılı gördüğü birçok konuyu ele almış. Kitapta bir cinayet işlenecek herkes bilgisi var ama kimse birşeyler yapmıyor, Santiago'ya haber verilmiyor. kimisi böyle bir cinayetin işleneceğine inanmıyor,kimisi Nasar'ın bunu hak ettiği için bazıları üstüne vazife olmadığını düşündüğü için kimse Nasar'ı uyarmaz ve hatta tiyatro izler gibi izlemek için toplanırlar. Ve Cinayet gerçekleşir Pedro ve Pablo Vicario kardeşler Santiago Nasar'ı öldürürler. Toplumun kadına ve erkeğe biçtiği roller gibi toplumda neyin meşru, neyin günah, neyin suç olduğu yine toplum tarafından kendileri için çizilen kalıplarla yine toplum belirliyor.
Demek ki dünyanın neresinde olursanız olun kalıp yargılar, düşünceler, adetler, töreler ve kalıp namus algısı aynıymış ve değişmemiş. biz insanlar bize dokunmasınlar da, bizim başımıza gelmesinde biz işin içinde olmayalım da ne olacaksa olsun ama konu konuşmaya gelince herkes konuyla ilgili, namusla ,töreye ilgili bir yorumu var. Sürekli konuşulur ve akıl verilir. Ama icraata gelince kimse toplumsal olarak ilgilenmez. Çok değil bir yıl önce sokak ortasında 10 yaşındaki kızının gözü önünde boğazında bıçaklanan Emine bulut,ve daha niceleri Onlar acı çekerken onu kurtarmak yerine telefona çekmeyi tercih edenler. aynı Santiago izler gibi izlediler ama tek fark bular telefonla saklıyorlar. Takipçileri artsın diye....
toplum huzurunu toplum bozuyor.
İyi Akşamlar!
Dünya Savaşı ve etkileri üzerine yazılmış pek çok kitap biliyoruz. Herhangi bir savaş hatta terör olayı ve etkileri göz önüne alındığında, koca bir dünya savaşı ve bunun etkileri de kaçınılmazdır. Bu etkileri kaleme alan Kemal Tahir’in bir dönemi yansıtan eserleri de bu konuda önemli çalışmalardır. Aynı zamanda dönem aydınlarına
#20şubatyorumu
Okudum ama içim yana yana okudum.
Bu kadar kör,sağır olduk ya,bu kadar din istismarı yapanların elinde kukla olduk ya ona üzülüyorum.
Ülkenin gündemi böyleyken,TV de izlemek bize sanki hiç olmamış gibi geliyorken bunları yaşayan küçücük bedenler var.
Bence okunması lazım bu kitap.
Biraz düşünmesi, biraz kendine gelinmesi lazım.
Siyaset kapkara yürekli insanların elinde oldukça,bana dokunmasınlar,bize birşey olmasın dedikçe insanlık bir hiç oluyor.
Merhaba arkadaşlar. Hayırlı geceler. Ahmet Mithat Efendi ile alakalı olabildiğince geniş, uzun ve tüm kitapları hakkında genel bir inceleme de bulunacak bu yazımızda. Evvela bunu söyleyerek başlamak istedim. Şimdi birkaç kitabını okuyacak belirli bir sırayla gideceğiz ama birkaç yıl sonra bir okur, yazarın kitaplarını merak edip geldiğinde sadece
Merhaba arkadaşlar. Gününüz iyi olsun, tabii ne kadar iyi olabilirse... Ahmet Mithat Efendi ile alakalı olabildiğince geniş, uzun ve tüm kitapları hakkında genel bir inceleme de bulunacak bu yazımızda. Evvela bunu söyleyerek başlamak istedim. Şimdi birkaç kitabını okuyacak belirli bir sırayla gideceğiz ama birkaç yıl sonra bir okur, yazarın
Merhaba arkadaşlar. Ahmet Mithat Efendi ile alakalı olabildiğince geniş, uzun ve tüm kitapları hakkında genel bir inceleme de bulunacak bu yazımızda. Evvela bunu söyleyerek başlamak istedim. Şimdi birkaç kitabını okuyacak belirli bir sırayla gideceğiz ama birkaç yıl sonra bir okur, yazarın kitaplarını merak edip geldiğinde sadece incelemeyle değil
·
Puan vermedi
BUKALEMUN ALAZ.
Puan: 5/5
#yorum
Merhaba! Karşınıza Bukalemun serisinin ikinci kitabıyla geldimmm. Kitap tek kelimeyle muhh tee şeemmmdii. En en en çok duygulandığım sahneler Tahir ve Nermin'in olduğu yerlerdi. Sizin o aşkınıza hayranım, yaşadığınız onca zorluğa rağmen o kadar güzel yaşadınız ki aşkınızı... Sizin hikayeniz hep bende özel olacak. Halit... Senin gibi birisi yok bu dünyada. Yaptığın o kadar yüce bir şey ki okurken kendimi tutamadım. Alaz'ın aldığı intikam da tüylerim diken diken oldu. Çakal sen nasıl bir iğrençsin. Yan karakterlerden Fırat ve Ayşe çok güzeldi. Sadık Ağa... Sadık Ağa ve Dağlı'nın sahnelerinde çok duygulandım. Aralarındaki bağ çok güzel, çok kuvvetliydi. Onca aksiyonun arasında böyle ailecek buluşmaları çok iyiydi. Kitap aşırı akıcıydı, iki gündür elimden düşüremedim. Hemen üçüncü kitabını almak istiyorum. Hala okumadıysanız çok şey kaybedersiniz! Keyifli okumalar!
.
.
.
#alıntı
"Dokunmasınlar sana! Sana da zarar vermesinler! Ben korurum seni. Korurum ben. Sen beni bırakma. Sen de beni bırakma!"
.
"Kalbimde sana yer açmam için seni gönderdi bana. Sen bu dünyada benim ruhumun bağlanacağı, kalbimin sahibi olacağı, her anımda Rabbime şükretmeme neden olan yegane varlıksın. Ben seni tanıdığımdan beri, kendime Rabbime daha yakın hissediyorum. Şükranımı dile getirecek kelimelerim yok. Ne kadar şükretsem, ne kadar dua etsem az. Seni sevmenin onu sevmek olduğunu hissediyorum."
BU ASLINDA BİR İNCELEME DEĞİL, BİR MEKTUP...
—
Kitabı bundan tam 1 yıl önce, sevdamı bulduğum şehirde bir dost bir dostuna gözyaşlarıyla hediye ederken görmüştüm. Öylece unutup gitmiştim. Sonra her kitap fuarında göz kırptı bana. İçinden bir sayfayı açtım:
“bir şehrin en güvenilir yeri, neresidir?” kısmıydı.
O gün sitede kitabı okuyacaklarıma
Merhaba arkadaşlar. Ahmet Mithat Efendi serisinin sonlarına geliyoruz. Bu son seri kısa kitaplardan oluştuğu için yollarda geçen zamanda okuyup bitirmek iyi oldu diyebiliriz. Şimdi, Ahmet Mithat Efendi ile alakalı olabildiğince geniş, uzun ve tüm kitapları hakkında genel bir inceleme de bulunacak bu yazımızda. Evvela bunu söyleyerek başlamak
