Uzun süredir karanlık, derin bir çukurda yaşıyordum sanki; gözlerim görmüyor, kulaklarım duymuyordu; bütün duyularımı yitirmiş, yarı ölü yarı diri bir varlığa dönüşmüşüm gibi hissediyordum...
308 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kailey, bir anda ortadan kaybolan eski sevgilisi Cade'i, nişanlısı Ryan ile yemek yediği ünlü bir restoranın kapısının önünde dilencilik yaparken görüyor ve o günden sonra başına ne geldiğini öğrenmek için peşine düşüyor. Ünlü Element müzik şirketinin kurucusu Cade hafızasını kaybetmiş ve evsiz bir adama dönüşmüştü. Ne yaşamıştı? Neler gelmişti başına? Bunların hepsinin merakla okunacağı etkileyici bir aşk hikayesi Yeşil Deniz Kabuğu. Kailey'in en yakın arkadaşı Tracy, kalbinde Cade 'in yaşadığını bile bile onu sevmeye devam eden Ryan. Kailey'in dedesinin yeşil deniz kabuğunu bulduğu sahilde olayların bağlanması ve beklemediğimiz şekilde sonuçlanması da yazarın bize en büyük sürprizi.
Yeşil Deniz Kabuğu
Yeşil Deniz Kabuğu
Sarah Jio
Sarah Jio
Yeşil Deniz Kabuğu
Yeşil Deniz KabuğuSarah Jio · Pena Yayınları · 201511,2bin okunma
Reklam
Ne ölümden korkmak ayıp, Ne de düşünmek ölümü...
Zihnini kurcalayan başarısızlık kuruntularını unutmuştu... Gençliği boşa gitmemişti. Her zaman kalbinde bir nağme olan gençlik hazzı, şimdi soylu bir şarkıya dönüşmüştü.
"Çocukken yaptığım her şey, büyüyünce koskaca bir keşkeye dönüşmüştü."
Sayfa 15 - EphesusKitabı okudu
“Olaylar bu noktaya geldi, toprağını fırtına için işleyen köylüye benziyoruz. Adam tarlalarının önünden başı önünde geçecektir. Dolunun kaçınılmaz olduğunu bilecektir.”… …”Böylece… vakti geldiğinde… hasadın önünde durur ve tıpkı şimdi benim yaptığım gibi” (bu saçma, gülünç kişi sanki o anda aniden yüce bir kişiye dönüşmüştü, ince ve tatlı sesi ansızın soğuk bir hal aldı) “kollarını boş yere gökyüzüne kaldırıp… yıldırım çarpsın diye bekler… kendisini ve kollarını…” Bunları söyledikten sonra kollarını indirdi. Kusursuz bir korkunç umutsuzluk simgesi olmuştu.
Sayfa 54
m u a z z a m
“Seni algılayışım aynı ya da ayrı yerlerde oluşumuza göre değişiyor. Yani, sen diye tanıdığım iki kişi var. Benden uzakta olduğunda bile, benim için varsın. Varlığının bu şekli çok biçimli. Sayısız imgeler, geçişler, anlamlar, bildiğimiz şeyler ve yerlerden oluşmakta, ama her şeyin altını çizen şeyse, her yere yayılmış yokluğun. Sanki sen bir mekana dönüşmüşsün, hatların da ufuk olmuş. İşte o zaman bir ülkede yaşar gibi yaşıyorum içinde. Sen her yerdesin. Fakat bu ülkede seninle asla yüz yüze gelemiyorum.”
Sayfa 86
Reklam
1.000 öğeden 701 ile 710 arasındakiler gösteriliyor.