“Demek iki gün hastalanınca yerine adam alıvermişlerdi? İyi ama keyfinden mi hastalanmıştı? Allah'ın bir derdi, illeti.” (Sf. 84)
Orta Anadolu’nun Ç. Köyünden üç arkadaş, Köse Hasan, İflahsızın Yusuf ve Pehlivan Ali çalışmak için düşer şehir yollarına. Bizde onlarla soluğu Çukurova’nın bereketli topraklarında alırız. Alırız almasına
“Elihu konuşmasına şöyle devam etti: “Ey bilgeler, sözlerimi dinleyin, Kulak verin bana, ey bilgi sahipleri. Çünkü damak nasıl yemeği tadarsa, Kulak da sözleri sınar. Gelin, doğruyu seçelim, İyiyi birlikte öğrenelim. “Çünkü Eyüp, ‘Ben suçsuzum’ diyor, ‘Tanrı hakkımı elimden aldı. Haklı olduğum halde yalancı sayılıyorum, Suçsuz olduğum halde okunla
Bir ömrün en uzun yolculuğuna!
Dolu dolu bir anlatımla, farklı bakışıyla Ali Şeriati. Düşünürler, dini felsefe ile anlatmaya çalışınca kafir diye etiketlenmiştir. Şimdi felsefe anlatan adam söze “Selamun aleyküm” diyerek başlayabiliyor. Bu onun taraflı olduğunu değil, aydın olmanın gereğini aktarıyor. Her felsefe ve sosyoloji okuyan dinden