Üç yüz elli yıllık bir köprü üzerinden Vişegrad kasabasını, bu coğrafyadaki farklı toplulukların çok kültürlü yaşamını, orada yaşayışlarını anlatan bir eser; Drina Köprüsü.
Roman 24 ayrı bölümden oluşuyor. İlk bölümlerde köprünün yapım aşaması kurgulanıyor. Bu tarihlerde bölgedeki siyasi durum hakkında bilgi okuyoruz. Vişegrad o dönem Osmanlı yönetimi altında, köprü Sokullu Mehmet Paşa tarafından yaptırılıyor. Bilindiği üzere Osmanlı İmparatorluğu’nun en ünlü devşirmelerinden biri Sokullu Mehmet Paşa, yazar kitabın bu kısmında devşirme sistemi hakkında geniş bilgi veriyor ve biraz eleştiriyor.
Kitabın orta kısımlarında, Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar’daki gücünü ve etkisini kaybedişinin bölge halkı üzerindeki etkilerini okuyoruz.
Kitabın son bölümlerinde Avusturya - Macaristan dönemini, bu dönemin kasaba sakinlerinin hayatlarına etkisini ve köprünün yıkılışını okuyoruz.
Kitabın öznesi olan Drina Köprüsü, salgın hastalık, intihar, savaş, direniş, aşk gibi pek çok olaya tanık oluyor. Kitapta yer alan tarihsel olayların bir kısmı gerçek bu anlamda kitap “belgesel roman” niteliğinde. Edebi olarak da anlatımı ve tasvirleri çok canlı. Bazı bölümleri okurken sıkılsam da genel olarak beğendiğim bir kitap oldu.
1961 Nobel Edebiyat Ödülü Komitesi “İvo Andriç izini sürdüğü temaları ve ülkesinin tarihinden seçtiği insan yazgılarını, güçlü ve destansı bir dille anlatmıştır.” açıklamasıyla İvo Andriç’i Drina Köprüsü kitabından dolayı Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görmüş.