Sevgili İthaki Yayınları bu eseri neden bilim kurgu serisinde basmış bilemiyorum. Belki de bilim kurgudur neyse...
Bence bu bir distopyadır dostlar, canlar, hanımefendiler, beyefendiler...
Kemerleri bağlayın gidiyoruz...
SEKİZ YÜZ İKİ BİN YEDİ YÜZ BİR yılına doğruu... 802701!!!
Müthiş bir kurgu, harika bir dönemin Londra eleştirisi.
Kitap kısa akıcı bunu diyelim. Öyle çok bilimsel terimler anlatımlar verip okuyucuyu 'Fransız hissettirmemişler.'
Anlatılan uzak geleceğe gitmiş kadar oldum o masaya koyduğu iki küçük kuru çiçekten sonra ben bu yaşımda, bu çağda, inandım zaman yolcusuna.
Hep isterdim, hala istiyorum. Bilim umarım o kadar ilerler de zamanda yolculuk yapmak mümkün olur. Evet belli mi olur yani...
Kitaptaki gelecek okurken beni korkuttu, varsıllar ve yoksullar çok makul şekilde aklıma yattı. Tek tip insanların olması, cinsiyet kavramının yok olması korkuttu...
Duyguların, hislerin bile kaybolduğu, sadece güneşin ve ayın olduğu bir dünya bilmiyorum neden, okurken tüylerimi ürpertti. Zaten kısa bir kitaba çok uzun inceleme yazıp heyecanı kaçırmak istemiyorum. Ama bilim kurgu görünümlü distopya eserini okuyun ve aklınızı, zamanınızı, geleceğinizi bi sorgulayın.
Beni oldukça etkiledi kendileri...