Şu anda, dünya sana karmaşık ve gizemli geliyor ama sen değişirsen, dünya sana daha basit görünür. Buradaki mesele, dünyanın nasıl bir yer olduğu değil, senin nasıl biri olduğun.
...bir çift ayakkabı, bir avcı kasketi, solmuş birkaç eteklik, gardroplarda kalan pardesü ve ceketler — yalnız bunlar insan biçimlerini sürdürüyorlardı ve bu boşluk içinde bir zamanlar onların içini dolduran, onları canlandıran insanlar olduğunu belli ediyorlardı; bir zamanlar bu ilikler ve düğmeler üzerinde insan elleri dolaşmıştı; bir zamanlar şu aynaya bir yüz yansımıştı; bir zamanlar bu aynaya bir dünya çizilmiş, orada bir insan kıpırdamış, bir el görünüp kaybolmuş, kapı açılmış, itişe kakışa çocuklar içeri dolmuşlar, sonra yine çıkıp gitmişlerdi.
Eğer bir şeyi bütün olarak görebilirsen, dedi, hep güzelmiş gibi görünür. Gezegenler, yasam...Ama yakından bakıldığında bir dünya yalnızca toz ve kayadan oluşur.