Görünmeyen varlıklar konusu belirli çevrelerce reddedilen bir konudur. Fakat, özellikle Hitler'in dünyayı yönetmek için Thule Örgütü'nden destek aldığı kaynaklarda belirtilmiştir (Thule Örgütü'nün amaçlarından birisi zamanda gidip gelen üstün yaratıklarla ilişkiye geçmektir). Görünmeyen varlıklar, dinî tün yaratıklardan bilinen ve çok eskiden beri savaş stratejileri çevreler tarafından bilinen bir alandır. Çoğu insanın bilmediği ve çekindiği bu konuya, yapay zekâlı robotlar girebilir mi? Düşüncesi bile ürkütücüdür.
1 Kasım 1937'de Mustafa Kemal'in "Altı ok doğma değildir. Değişebilir. ...Gökten indiği salınan kitaplar..." sözleriyle hatırlanan konuşması, aslında bütün hitabet incelikleriyle, yani diplomatik dille, Kemalizm'i ve masonları hedef alır...
Acıdır ki, Kemalizm'i sözde eleştiren bazı kişiler, Atatürk'ün Kemalizm değişebilir, gökten indiği sanılan kitaplarla yönetilemeyecek..." diyerek, Kemalizm ve özellikle Masonları direk kendi antları ("gökten inen kitaplarla dünyayı yönetmek") ile hedef aldığı konuşmayı, başka türlü yansıtırlar. Tabii hep olması gerektiği gibi, benzeri birçok yanlış anlatımı (sofi-sata) da ardından yığarak ve onu Kemalizm adı altında bu doğmalaştırarak...
Atatürk, bugün fitneyi yiyenler kadar bilgisiz veya inatçı değildir ki "Kur'an-ı Kerim'i gökten indirsin!
Bizzat "Hak olan Kur'an, haksızlığı kabule vasıta yapıldı." diyen insandır kendisi!
Bilgiyi arayan zekâ ve arzuyla öğrenir.
Böylece insanın bilgisi gün geçtikte artar.
Yol’u arayan gerçek doğasıyla aydınlanır,
Bu yüzden dünyevi arzularıyla bilgilerini azaltır.
İnsan doğal Yol’a uygun davranana kadar
Arzuları sürekli azalır.
Bireysel amaç olmadan hareket etmek
İnsanın her şeyi başarmasını mümkün kılar.
Bu yüzden dünyayı yönetmek için,
İnsan bireysel arzu olmadan, doğallıkla hareket etmelidir.
İnsan bunun için büyük çaba harcarsa dünyayı
yönetemeyecektir.