Roman dediğimiz yazın türü anlatı çeşitliliği bakımından her ne kadar dağınık ve birbirinden bağımsız gibi görünen hikayeler şeklinde anlatılsa bile sonunda okurun kafasında bir bütün oluşturmalıdır.Şato romanının tamamlanmamış olduğu dikkate alındığında en büyük eksikliğin okurun zihninde bir bütün oluşturmadığıdır.Roman, parçaların bütün oluşturmasını sağlayacak bir son ile bitmemiştir.
Romanın ilk yarısı keyifli ve dinamik bir okuma sunuyor, diğer yarısı yer yer dinamik olsada genel itibariyle sıkıcı,boğucu bir anlatımla devam ediyor.
Roman bize Kafka iklimini belirgin bir şekilde sunuyor.Ben Kafka'nın delilik ve dehalık arasında gerilmiş bir ipte bir rismanbaz olduğuna inanmışımdır.Bence Kafka dehalık değil de delilik hallerini yansıtmayı daha çok seviyor.Bu romanın bazı kısımlarında da bir tımarhane ve delilik halı mevcuttur.
Kafka romanda hayal dünyasını gerçek hayatın mekaniğine ters düşmeden başarılı bir şekilde kağıda ilmek ilmek işliyor.Bu düş gezgini çoğu zaman gerçekle okur arasına bir sis perdesi indiriyor ve okuru gerçeğin sisler içinde kayboluşu tedirginliğinde bırakıyor.
Kafka'nın katmanlı kurmaca ustalığı adeta çok küçük zaman aralıklarında çoğumuzun yaşıyorken bile kaçıracağı bütün detayları nitelikli bir mercek işleviyle anı bütün çıplaklığıyla ortaya seriyor.
Genel olarak toparlayacak olursak parçaların
anlatımı iyi,olaylar iyi seçilmiş,verdiği mesaj etkili , taslak bir metin diye kabul edersek bütünlük oluşturma durumu hariç başarılı bir metin ve kesinlikle deneyimlenmesini tavsiye ediyorum.
İşte böyle....
Saygılarımla,daima kitapla olun.