Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ali sen bu izciliği kimden öğrendin?" "Hiç kimseden Ağam." "Sen anandan izci mi doğdun?" "Doğmadım ama, ona benzer bir şey." "Ne demek ona benzer bir şey, ya doğdun, ya doğmadın." "Hem doğdum, hem doğmadım." "Peki nereden öğrendin sen bu hüneri?" "Baka baka..." "En çok neye baktın?" "En çok izlere baktım." "İzlerde ne gördün?" "İzler sahiplerine benzer. Bir at izine baksam, üç aşağı beş yukarı o atın nasıl bir at olduğunu anlarım. Yelesini, kuyruğunu, boyunu bosunu sana gerçeğine yakın söyleyebilirim. Hele insan izlerini... İzlerden insanların yüreğini okurum. Hangi yöne gitmişler, ne düşünerek, nasıl düşünerek gitmişler bilirim. Sevinçli mi, öfkeli mi, küskün mü, kederli mi, içi karanlık mı bilirim. Aydınlık mı, dost mu, düşman mı bilirim."
Sayfa 48 - YKYKitabı okuyor
512 syf.
·
Puan vermedi
“Onunla karşı karşıya geldiğinde, zafer en keskin kılıcın sahibinin değil, en güçlü iradenin sahibinin olacak.” Medora Günlüklerinin sonuna gelmiş olmamız kalbimi bir tık kırıyor. Seriyi o kadar uzun zamandır okuyorum ki veda etmek biraz zor olacak. Benim için her kitabında heyecanını hiç dindirmeyen, sürprizlerle dolu ve tahmin edilemez sonlara
Vardaesia - Medora Günlükleri 5
Vardaesia - Medora Günlükleri 5Lynette Noni · Artemis Yayınları · 202422 okunma
Reklam
Said Nursi'nin medrese hayatı
Ciddi bir şevk ile tahsili gözüne aldı ve bu niyetle nahiyeleri İsparit Ocağı dahilinde bulunan Tağ Köyünde Molla Mehmed Emin Efendi'nin medresesine gitti fakat fazla duramadı. Hâle-i fitriyeleri icabı, daima izzetini koruması ve hatta amirâne söylenen küçük bir söze dahi tahammül edememesi; medreseden ayrılmasına sebeb oldu. Tekrar
Sayfa 28 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
392 syf.
9/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Geçmişi bir kenara bırakıp devam edebilmek...
Herkese selam. Bu ne güzel bir kitaptır yarabbiiii. :D Nasıl bekleyeceğim şimdi serinin devamını. Unutucam bir de en kötüsü. :( Tristan beni mahvetti. Literally. Çok kırgın, çok öfkeli ve çok yalnız. Parçalandım resmen. Kitap boyunca sürekli bir "gerçek"ten bahsediliyordu. Sayfa 337'ye kadar öğrenemiyorsunuz ama öğrendiğiniz vakit
Yırtıcı
YırtıcıRuNyx · Martı Yayınları · 202499 okunma
Beyran, bol sarımsaklı ve acılı olsun lütfen!
Devasa bir ekonomide yıllık hedeflenen bir enflasyon var ve bu hedeflenen enflasyon istikrarlı bir şekilde planlanıyorsa 🤔 kocaman bir aldatmaca içinde olduğunuzu unutmayın!🤔 Bayramda iki tane imam infilak oldu... Senin bilgilerini kimse bize böyle anlatmadı dedi... Daha çok anlatsam vatanına düşman olacak garipler... Neyse abi siz maaşınızı alın keyfinize göre takılın! Bali Adası çok hoşuma gidiyor... Istakoz yemek ne kadar acaba orada?🥶 Lezita firmasının jandarma eşliğinde ne yaptığını gördükçe aptala aptal demek sevap olduğuna karar verdim...
Reklam
528 syf.
8/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Selamlar! Wisteria serisine, Varislerin Oyunu başlayan serüvene Acıların Hükümdarı ile devam ediyorum. Kitapta da geçen ve “Bu hikaye iyi olduğunu inkar eden bir iyinin kötüye dönüşmesi hakkında.” sözüyle kitabı anlatmaya başlıyorum çünkü bütün kurgumuz neredeyse bu cümle üzerine kurulu ve gerçekten sonunda güzel bir özetleme yapmış yazarımız.
Acıların Hükümdarı
Acıların HükümdarıAdora Yağmur · İndigo Kitap · 2024267 okunma
"Şimdi fark ettim," dedi gözlerini hafifçe kısarak. O kadar hafifti ki sesi, bir an hayal gücümün ürünü olduğunu sandım. "Gözlerin mavi Bonibon şekerine benziyor." Aslında yoldan geçen biri ne demek istediğini anlamayabilirdi ama ben anlamıştım. Bonibon şekerleri çok güzellerdi. Hep onlardan yerdim küçükken. Yani iltifat etmişti.
Sayfa 336Kitabı okudu
"Ne zaferi?" "Ne demek ne zaferi yoldaş? Düşmanı topraklarımız dan, kutsal topraklarımızdan söküp atmadık mı?" "Ama yel değirmenini havaya uçurdular. Yel değirmeni için iki yıl uğraşmıştık!" "Ne önemi var? Başka bir yel değirmeni inşa edeceğiz. Eğer istersek altı yel değirmeni inşa edeceğiz. Yaptıklarımızı takdir etmiyorsun yoldaş. Düşman, üzerinde durduğumuz bu toprakları işgal ediyordu ve şimdi, Yoldaş Napoleon'un liderliği sayesinde, her santimini tekrar kazandık!" "Demek, zaten bizim olanı geri almışız!" dedi Boxer. Squealer, "Bu zafer bizim." dedi.
Sayfa 117 - Gönül YayınlarıKitabı okudu
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.