Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bunun üzerine ölüm, ihtiyara şöyle cevap verdi: - "Her insan ancak bilmediği şeyden korkar. Korkusunu yenmek için bilmek ister. Fakat bilmesi için araması gerekir. İşte, din de bu arayış değil midir? Bununla birlikte, eğer insan bir şeyi arıyorsa, onu bulmuş ve ona kavuşmuş da değildir. Kavuşamadığı şeye erişmek için can atar. Eh! Bu da aşktır işte! Kısacası, yolumuzu şaşırmış değiliz. Korkudan arayışa, arayıştan ise aşka geçtik. Hikayeleri anlatırken, elimizde olmadan seçtiğimiz üsluba bakılırsa, daha önce geçtiğimiz yerlerden tekrar geçmiş bulunduğumuz kesin. Çünkü bu üç duyguya da aşina görünüyoruz. Ne korku, ne arayış, ne de aşk bizi şaşırtıyor. Bu duygular, gönlümüzde çoktan dinmiş fırtınalar gibi. Benim için bu durum fazlasıyla alelade. Ama senin için fevkalade gözüküyor. Arayış bitince, aranan şey artık bir kez bulunduğu için, korku da aşk da biter." İhtiyar ise, cevabı hemen yapıştırdı: - "İşte o zaman meşk başlar!" Ölüm bozulmuştu. Çünkü ona göre bir ruhu kasıp kavuran fırtınanın dinmesi, duygusuzluk ve kayıtsızlıkla sonuçlanırdı. Bu yetmiyormuş gibi ihtiyar, bir de sözlerine şunu ekledi: - "Zaten cennet de budur!" Sanki beklemediği bir şey daha işiten Ölüm'ün dikkatle baktığı ihtiyar, şu son sözü de söylemeden edemedi: - ".... ve gülümseyen herkes cennete bakıyor demektir."
Sayfa 204 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
''Her insan ancak bilmediği şeyden korkar. Korkusunu yenmek için bilmek ister. Fakat bilmesi için araması gerekir. İşte, din de bu arayış değil midir? Bununla birlikte, eğer insan bir şeyi arıyorsa, onu bulmuş ve ona kavuşmuş da değildir. Kavuşamadığı şeye erişmek için can atar. Eh! Bu da aşktır işte! Kısacası, yolumuzu şaşırmış değiliz. Korkudan arayışa, arayıştan ise aşka geçtik. Hikayeleri anlatırken, elimizde olmadan seçtiğimiz üsluba bakılırsa, daha önce geçtiğimiz yerlerden tekrar geçmiş bulunduğumuz kesin. Çünkü bu üç duyguya da çok aşina görünüyoruz. Ne korku, ne arayış, ne de aşk bizi şaşırtıyor. Bu duygular, gönlümüzde çoktan dinmiş fırtınalar gibi. Arayış bitince, aranan şey artık bir kez bulunduğu için, korku da, aşk da biter.''
Reklam
Çünkü bu üç duyguya da çok aşina görünüyoruz.Ne korku, ne arayış, ne de aşk bizi şaşırtıyor.Bu duygular, gönlümüzde çoktan dinmiş fırtınalar gibi.Arayış bitince, aranan şey artık bir kez bulunduğu için, korkuda aşkda biter. İhtiyar ise, hemen cevabı yapıştırdı: -"İşte o zaman meşk başlar!"
Sayfa 201Kitabı okudu
Örf ve adetlerin fertleri yönettiği, hiç de zengin olmayan, muhafazakar bir kasaba hayatının insana bahşettiği en büyük nimet şüphesiz derin bir iç dünyası ve yüce duygular gibi sıkıntılardan onu kurtarmasıydı.
"Her insan ancak bilmediği şeyden korkar. Korkusunu yenmek için bilmek ister. Fakat bilmesi için araması gerekir. İşte, din de bu arayış değil midir? Bununla birlikte, eğer insan bir şeyi arıyorsa, onu bulmuş ve ona kavuşmuş da değildir. Kavuşamadığı şeye erişmek için can atar. Eh! Bu da aşktır işte! Kısacası, yolumuzu şaşırmış değiliz. Korkudan arayışa, arayıştan ise aşka geçtik. Hikâyeleri anlatırken, elimizde olmadan seçtiğimiz üsluba bakılırsa, daha önce geçtiğimiz yerlerden tekrar geçmiş bulunduğumuz kesin. Çünkü bu üç duyguya da çok aşina görünüyoruz. Ne korku, ne arayış, ne de aşk bizi şaşırtıyor. Bu duygular, gönlümüzde çoktan dinmiş fırtınalar gibi. Benim için bu durum fazlasıyla alelade. Ama senin için fevkalade gözüküyor. Arayış bitince, aranan şey artık bir kez bulunduğu için, korku da aşk da biter."
Duygular.. Duygular.. Duygular.. - İhsan Oktay Anar
"Eğer duygularınızı kontrol edemiyorsanız (hele, bu duyguların sebebi başkalarıysa) yönetilmeye açık olabilirsiniz. Bu kontrol yeteneğine "duygu biniciliği" desem, bilmem abartmış olurmuyum..."
Reklam
Örf ve adetlerin fertleri yönettiği, hiç de zengin olmayan, muhafazakar kasaba hayatının insana bahşettiği en büyük nimet, şüphesiz, derin bir iç dünyası ve yüce duygular gibi sıkıntılardan onu kurtarmasıydı.
Sayfa 172Kitabı okudu
245 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Ölümle birlikte Uzun İhsan'ı arayan Cezzar dedenin birbirine anlattıkları hikayeler.. kelimeler, hayalgücü, duygular, mistik öğretiler kısacası her sey çok güzel ama Puslu Kıtalar Atlası'ni okuyanların beklentiyi yüksek tutmamalarıni tavsiye ederim.
Efrasiyab'ın Hikayeleri
Efrasiyab'ın Hikayeleriİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20185,4bin okunma
Veysel efendi
Bu açık mavi gözlü, narin ve soluk benizli efendi sanki sadece, inildeyen kemençenin titreyen incecik teliyle hayata bağlıydı. İbrişim tel titreştikçe, adamın ruhunda fırtınalar kopuyor ve yanardağlar püskürüyor gibiydi. Tiz seslerde gezinirken gözü yumulup dudakları titriyor, pes bir perdelere geldiğinde hislenip ağlamaklı oluyor ve boynunu büküverip sanki dert ehliymiş gibi suratını sağa sola sallıyordu. Bazen de, nağmenin taşıdığı duygular gönlünü taşırıyor ve gezindiği perdelerin duygularını mükemmel bir şekilde anlattığını, artık bundan daha iyi anlatılamayacağını itiraf ediyormuş gibi gözlerini yumup alnını kırıştırıyordu...
Bazen de nagmenin taşıdığı duygular gönlünü taşırıyor ve gezindigi perdelerin duygularını mükemmel bir şekilde anlattığını .artık bundan daha iyi anlatilamayacagini itiraf ediyormuş gibi gözlerini yumdu alnını kiristiriyordu.
Reklam
59 syf.
3/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
FAKAT MÜZEYYEN BU CRINGE BİR KİTAP
YouTube kitap kanalımda Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim : ytbe.one/Rclj5apawe4 Cringe = Başkası adına utanmak Ölmeden önce okunması gereken değil, okumadan önce ölünmesi gereken bir kitaptı benim için. Şimdi, bir kitap düşünün. O kitabın içinde küçük bir kız çocuğu için "Orospuyu çok
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,2bin okunma
328 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap Yorumu//Beni Göremezsin-Alim Akça . 400 yıl öncenin İstanbul'unda Sultan Süleyman zamanında yaşamış Fehmi adlı bir cinin hikayesini bir insana kaleme aldırışını ve cinin yaşadığı; mutluluklar, hüzünler, aşklar, pişmanlıklar gibi duyguların kaleme dökülüşünü okuyoruz. Hep korkulan varlıklar olan cinlere insanlar gibi kızan, üzülen, farklı farklı duygular yaşayan varlıklar olarak görmemizi sağlayan eser, aynı zamanda dönemin zorlu yaşam şartlarına ve aşklarına, yoksulluklarına, eğitimine de ışık tutuyor. 1600lü yılların Osmanlı'sında Leyla Hanım ve İhsan Efendinin aşklarına, oğlu Yakupla sınanışına şahit olacaksınız. . Kitap türünün ilk örneklerinden. Aynı zamanda cinlere farklı bir bakış açısıyla yaklaşırken; kıskançlıkların, hasetliklerin, hırsların dünyasını da bir cinin gözüyle okuyucuya aktarmış. Konu olarak aşırı orijinal. Yazım tarzı ve dili bana İhsan Oktay Anar'ı anımsattı. . Yalnız okurken zorlanabilirsiniz, zira çok fazla Osmanlıca kelime ve öge kullanımı mevcut. Belli bir lugat bilgisi olmayanların kitabı okurken aşırı zorlanacaklarını düşünüyorum. Osmanlıca kelimenin çokluğundan kaynaklı da hızlı okunamıyor kitap. Ama zamana yayarak günde 50 sayfa ile bu güzel eseri tadına vararak 1 haftada da okuyabilirsiniz. 50. Sayfadan sonra da konu daha hızlı akıyor zaten. Yazım diline de alışıyorsunuz. .
duygu
duygu
'a kitap için teşekkür ederim. ️
Beni Göremezsin
Beni GöremezsinAlim Akca · Mevsimler Kitap · 201849 okunma
280 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.