Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tam da kendi sorumlu olduğu şeyden -iletişim eksikliği- dolayı karşısındakini suçlamakta manipülatörün eşi yoktur. Manipülatör kendini ortaya koymaz, ama muhatabını bunu yapmaya mecbur eder, bunun sonucu da partnerin otomatik olarak hatalı olmasıdır. Bu manevralardan sonra, manipülatör “duruşma bitti!” tutanağını imzalar, çıkan sonuç onu daha da avantajlı kılar, sonra da “Tamam, burada keselim, benim işim var” diye sıyırtarak geri çekilir. Cümle sonundaki bu tür imalar bir manipülasyonun tipik göstergeleridir..
duygular, iletişim, şemalar, bilişsel psikoloji
Kendinizi ifade etmenizin kısıtlı olduğunu gösteren üç işaret vardır. 1-) Sizin diğer insanlara karşı aşırı uyumlu olmanızdır. Siz her zaman başkalarını memnun edersiniz , hep başkaları ile ilgilenirsiniz. Tıpkı bir kurban gibi kendinizi başkalarının ilgisinden mahrum bırakırsınız. Çevrenizdekileri acı çekerken görmeye dayanamazsınız ve onlara yardım etmek için durmadan kendi arzularınızı feda edersiniz. İnsanlar için o kadar çok şey yaparsınız ki bu durum suçluluk duymalarına neden olabilir. Verdikleriniz takdir edilmedikçe zayıf, pasif, güvenmiş hissedebilirsiniz. 2-) Sizin aşırı derecede engellenmiş ve kontrollü olmanızdır. İşkolik olabilirsiniz, bütün hayatınız işin çevresinde döner. Her zaman mükemmel derecede güzel gözükmek için veya her şeyi mükemmel derecede temiz ve düzenli tutmak için veya her zaman her şeyi mükemmel derecede düzgün ve doğru şekilde yapmak için çalışabilirsiniz.Duygusal olarak düz olabilirsiniz. Hayatınızda doğallık yoktur. Olaylara verdiğiniz doğal tepkileri bastırırsınız. Bunun nedeni ya diğer insanların isteklerini yapmak zorunda olduğunuzu hissetmenizdir ya da bazı standartlara göre yaşamanızdır. Kendi hayatınızın tadını gerçekten çıkaramadığınızı hissedersiniz. 3-) Aşırı derecede ifade edilemeyen bir öfkeye sahip olmaktır. Kronik bir kızgınlık içeride bir yerde kaynar ve neredeyse sizin kontrolünüz dışında aniden patlar. Ve ardından depresif hissedebilirsiniz. Ödüllendirici olmayan bir rutinin içine sıkışmışsınızdır. Yapmanız gereken her şeyi yapıyorsunuzdur ama bunların hiçbirinden zevk almıyorsunuzdur.
Sayfa 58 - Psikonet
Reklam
Bağırsaktan gelen uyarılar OSS ile beraber çalıştığından, daha çok limbik sistemi etkileyen iletişimler söz konusudur. Yani bağırsaklarınız, beyniniz için oldukça derin olan yapılar ile ilişki içerisindedirler. Zaten bu yüzden bağırsakların beyin üzerine etkisi çok büyüktür. Çünkü limbik sistem demek, duygularınız demektir. Sizi duygusal anlamda etkileyebilen insanların üzerinizde nasıl kuvvetli etkileri olduğunu hatırlayın lütfen. Bağırsaklarınız, dolayısıyla da burada yaşayan bu minik canlılar, sizinle limbik sistem aracılığıyla iletişim kurduklarından, onlara duygusal anlamda bağlısınız. Mesele bu kadar basit aslında.
Sayfa 152 - ElmaKitabı okudu
önce imge ve dil arasındaki engel var. zihin imgelerle düşünür ama bir başkasıyla iletişim kurmak için imgeleri düşüncelere, sonra da düşünceleri kelimelere dönüştürmek zorundadır. imgeden düşünceye, düşünceden dile doğru bu ilerleyiş ihanetlerle doludur. kayıplar olur: imgenin zengin, yumuşak dokusu, olağanüstü esnekliği ve yoğurulabilirliği, özel nostaljik duygusal renkleri -tümü, imgenin dile tıkıştırılmasıyla kaybolup gider.
Sayfa 212Kitabı okudu
Duygusal zekânın bileşenleri kişisel ve sosyal yeterlilik olmak üzere ikiye ayrılır.Bir birey ne kadar erken yaşta bu alanlarda gelişme fırsatı bulabilirse duygusal zekâsı o denli gelişmiş olacaktır. ●Kişisel Yeterlilik •Öz bilinç •Duygusal yönetme •Motivasyon ●Sosyal Yeterlilik •Empati •Etkin iletişim •Kişiler arası ilişki geliştirme
"Verdiğimiz mesajların bilincinde olup onların sorumluluğunu almak, gelişmişliğin, duygusal olgunluğun bir göstergesidir."
Reklam
İnsanın en büyük beklentilerinden ve ihtiyaçlarından biri anlaşılmaktı. Duygusal yoğunluğun çok olduğu bazı durumlarda,insan iletişim kurmadan anlaşılmak isterdi.
Duygusal yüklü güçlü ifadeler, tek bir sözcük bile doğru anlamında algılanmasa da tümüyle anlaşılabilir…
Sayfa 75 - Çitlembik
Düşük beğeni düzeyine sahip bu kitle kültürü, sıradanlığın, konformizmin, pasifliğin ve kaçışın kültürüdür. Bu yaklaşıman kökeninde 19. yüzyıl Avrupa'sının romantik idealizmi yer almakta ve bu yaklaşım, modern topluma yönelik duygusal saldırılar düzeyinde kalmaktadır
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.