Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Günümüzde de olsa böyle meyhaneler.
Buyurun Kürdün Meyhanesine, 1944-1960 yılları arası Ankara’dayız, Milli Eğitim Bakanlığının yanında içkili bir mekan. Sonradan yanmış , fakat anılarda kalmayı başarmış. Resmî adı Yeni Hayat Lokantası , fakat sahibi Kürt olduğu için (Kürt Mehmet) Kürdün Meyhanesi adıyla tanınıyor. Kitabımızın yazarı Fahir Aksoy 15 yıl boyunca sık sık gelmiş bu
Kürdün Meyhanesi
Kürdün MeyhanesiFahir Aksoy · h2o Kitap · 201875 okunma
353 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Mina Urgan
Merhaba, adı üstünde olduğu gibi okuduğum eser bir anı kitabıydı.yazarımız 1915 yılında kendi deyimiyle aristokrat bir ailede dünyaya gelmiş.cumhuriyetin kurulmasına,milli mücadeleye ve ilk yılların kaosuna tanıklık etmiş.aile çevresinin avantajıyla bir çok önemli isimle tanışıp arkadaşlık etmiş.Gazi Mustafa Kemal,İsmet İnönü,Halide Edip Adıvar (
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun AnılarıMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 202211,4bin okunma
Reklam
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mükemmel
Mükemmel bir biyografik roman. Üstelik sadece Sabahattin Ali'nin biyografisi değil .Bu bir Türkiye biyografisi. Atatürk'ün son dönemleri , İsmet İnönü dönemi , Demokrat Parti , Turancilar , komünizm, köy enstitüleri, Türkiyenin siyasi ve kültürel çevresinden önemli bir çok ismin anlatıldığı muazzam bir kitap.Bir edebiyatçı olarak içinde bu kadar çok yazar şair görmek beni heyecanlandırdi.Kitap bana yazarın daha önce okuduğum Hava Kurşun Gibi Ağır (Nazım Hikmet) romanını hatırlattı aynı eksende geçiyor aynı çevre ama kesinlikle daha iyi . Ayrıca Mina Urgan in Bir Dinazorun Anıları kitabı da aynı dönemde aynı isimler etrafında geçiyor.Siyasi bakış açısıyla değil insani bir açısiyla okunmalı. Bana kattıkları çok fazla . Okumaktan fazlasıyla zevk aldım .Kesinlikle tavsiye ederim.
Başın Öne Eğilmesin
Başın Öne EğilmesinHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2007678 okunma
353 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Mîna Urgan.. 1920lerden 20.yüzyılın sonuna kadar kendi gözüyle iç dünyasını, çevresinde olan biteni, düşüncelerini, görüşlerini bize sunan bir yazar, edebiyatçı. Bir Dinozorun Anılarını okurken kendimi oturmuş karşımda ninemin bana kendi hayat hikayesini anlatıyormuş gibi hissettim. Samimi, içten, akıp giden bir yaşam hikayesi. Hepimizin mutlaka adını duyduğu yazarlar, şairler, tiyatrocular karşımıza çıkıyor ve onları bir de Mîna Urgan’ın gözünden görüyoruz. En çok şaşırdığım noktalardan biri Falih Rıfkı’nın üvey babası olması ve Mustafa Kemal Atatürkle yakınlıkları oldu. 10 yıl Halide Edip’in asistanlığını yapması da keza öyle. Urgan’ın annesinin 1920lerde bile öylesine ileri görüşlü ve aydınlık kafalı olması fakat 100 seneyi geçmesine rağmen ülkemizde hala çok fazla gerici zihniyetin olması beni üzdü. Atatürk döneminde okuma oranı, insanların kalitesi dahi daha yüksekti. Mustafa Kemal’in dediği gibi : ‘’Eğitimin çökmesi bir ulusun çökmesidir.‘’ Şimdiki döneme bakarsak daha çok dibe batmaktayız. Artık kimse açıp bir sayfa kitap okumaz olmuş ve en ufak bir olayda öncelik eğitimden vazgeçmek olmuş.
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun AnılarıMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 202211,4bin okunma
207 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Yoldaşım 40 Yıl
"Yoldaşım 40 Yıl", öykücü,şair,romancı,denemeci,sözlükçü,günlükçü,ressam Hulki Aktunç'un kırk yıllık yaratma hayatı boyunca sanatını besleyen,hayatını yönlendiren olay,olgu,insan ve anılara dair bir kitap. Kitap;"Hayata Dair İlk İzlenimler",Öğretmenlerim Hocalarım","Erzincan Askeri Lisesi",Edebiyat Çevresi ve Kemal Tahir'le Tanışma,"Politika,Reklam Vd",68'li Yıllar ve Öğrenci Hareketleri","Edebiyat Dili ve Romanlar","Sinema ve Edebiyat Çevresi","Ölüm İlanından Sonraki Hayat"  başlıklı bölümlerden oluşuyor. Rıza Kıraç,Hulki Aktunç'la,çocukluğuna,eğitim hayatına,edebiyatçı dostlarına,reklamcılık hayatına,68 Dönemi'nin politik ortamına,yazarın edebi hayatına,sinema ve edebiyat çevresine dair keyifli bir söyleşi gerçekleştiriyor. Sanat hayatında kırk yılı geride bırakmış çok yönlü bir sanatçının anıları,pek çok konudaki-özellikle edebiyat alanındaki-düşünceleri,ülkemizin geçmişine dair izlenimleri ve geleceğine dair öngörüleri ile zenginleşen kitap okuyucuya Hulki Aktunç'un dünyasını tanıma fırsatı sunuyor. Rıza Kıraç'ın edebiyatımızda kendine has bir dil,kurgu ve anlatım bütünlüğü oluşturmuş olan Hulki Aktunç'la gerçekleştirmiş olduğu söyleşilerden oluşan bu güzel kitabını okumanızı tavsiye ederim.
Yoldaşım 40 Yıl
Yoldaşım 40 YılHulki Aktunç · Yapı Kredi Yayınları · 20141 okunma
Türkeş ailesi Isparta'da bir yılinı işte böyle geçirdi. Şimdi, Gelibolu yaşantısı başlayacaktı. Ailede nüfus artmıştı. 1940 yılının sonunda Türkeş'lerin bir kız çocuğu dünyaya gelmiş, yavruya "Ayzıt"adı verilmişti. İsim babası ünlü edebiyatçı Nihal Atsız'dı.
Reklam
272 syf.
8/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Naim Tirali'nin anıları beklediğimden renkli çıktı. Hem bir edebiyatçı olarak, hem bir gazete ( Vatan / 1962-1975 ), yayın evi ( Yenilik ) patronu olarak her iki tarafta da bulunmasının getirdiği bir renklilik bu sanırım. Bizde anılar genellikle yaşlılıkta yazıldığı için ( günlük yada olaylara dair not tutma alışkanlığının olmaması kaynaklı sanırım ) hatırda kalanlar biraz değişikliğe uğramış olabiliyor. 1940 lardan, 1980 lere uzanan bir dolu keyifli anılar, seyahatler, yazarlar, olaylar, olaylar... İlhan Berk ile bir sohbette; N.T. - " Fethi Naci söylüyordu geçen gün." diyorum " Ataç'ın sağlığında korkudan 'VE' kullanamıyormuş." İ.B.- " Aynı korkuyu ben de yıllarca çektim. Ve belki de, belki değil muhakkak, Ataç'ın ölümünden sonra şiirlerimde ve yazılarımdaki 'VE' bolluğu, yıllarca gönlümce 'VE' kullanamayışıma karşı bir tepki olmalı, " Seviyorum yaşanmışlıkları ne diyebilirim...
Geçmiş Zaman Külleri
Geçmiş Zaman KülleriNaim Tirali · h2o Kitap Yayınevi · 20184 okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Varoluşsal Psikoterapi ve Nekrofobi Üzerine
Stanford Üniversitesi Fahri Psikayatri Profesörü ünvanına sahip olan Yalom, yaşamını Palo Alto ve San Francisco'da sürdürmektedir. Yazarın daha önce
Spinoza Problemi
Spinoza Problemi
isimli kitabını okumuş idim ve bayağı güzel bir eser idi. Pegasus Yayınlarından çıkan eser 397 sayfa ve çevirisini Elif Okan Gezmiş yapmıştır. Kitap Kırk bölümden oluşmakta ve yazar
Bir Psikiyatristin Anıları
Bir Psikiyatristin AnılarıIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınevi · 20173,585 okunma
180 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba... İsmail Habib Sevük, çok yönlü bir insan. O, bir edebiyatçı, bir öğretmen ve aynı zamanda Ulu Önder'in yurt gezilerine eşlik eden bir gazeteci. Kitap, Gazi'nin 1922'den 1938'e kadar yanında bulunan İsmail Habib'in anılarından oluşuyor. Atatürk'ün ölümünün ardından 1939'da kaleme alıyor anıları İsmail Habib. Döneme canlı tanıklık eden yazar kitapta anılardan, anekdotlardan ziyade yer yer fotoğraflara da yer vermiş. Aşina olduğumuz Atatürk ve diğer görsellerin nerede, ne zaman çekildiğine, fotoğraflarda kimlerin olduğunu da açıklamış bize yazar. Eserde, şimdiye kadar duymadığım, okumadığım iki bilgi ile tanıştım. Bunlardan birincisi, Mustafa Kemal'e bir "Kurtarıcı" olarak seslenen Ziya Gökalp'in "İstida" başlıklı bir şiirinin varlığından haberdar oldum. Diğeri ise, Gazi Paşa'nın bir süreliğine dalmasına sebep olan İsmail Habib'in okuduğu Nazım Hikmet'in "Kırk Haramilerin Esiri" adlı şiiri. Bu öğrendiğim iki yeni bilgi kitabı daha bir anlamlı kıldı gözümde. Farklı bir şeyler öğrenmek her zaman iyidir. Keyifli okumalar dilerim...
Atatürk'le Beraber
Atatürk'le Beraberİsmail Habib Sevük · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022107 okunma
İskenderiye KütüphanesKütüphanesi Yangını
THEODOTUS (kulaklarına inanamaz): O kadar ha? Sezar, gelecek kuşaklar sizi, kitapların değerini bilmeyen barbar bir asker diye mi tanısın? Bunu mu istiyorsunuz? SEZAR: Theodotus, ben de bir yazarım. Size vereceğim öğüt şu. Mısırlılar kitapların yardımıyla bir düşler dünyasında yaşayacaklarına bırakın da kendi hayatlarını yaşasınlar. THEODOTUS (bir edebiyatçı heyecanı, bir bilgin tutkusuyla diz çöker): Sezar, dünya ancak on kuşakta bir, ölümsüz bir kitaba kavuşur. SEZAR (yumuşamadan): İnsanlara dalkavukluk etmiyorsa onu tutup meydanlarda yakıverirler. THEODOTUS: Tarih olmasa ölüm sizi en adi askerinizin yanına gömerdi. SEZAR: Ölüm bunu yapacak zaten. Daha iyi bir mezar istemiyorum. THEODOTUS: Orada cayır cayır yanan, insanlığın anıları. SEZAR: Utanç verici anılar, varsın yansın. THEODOTUS (çılgınca): Geçmişi yok mu edeceksin? SEZAR: Evet. Yıkıntıları üstüne de geleceği kuracağım. (Theodotus umutsuzluk içinde yumruklarıyla şakaklarını döver.) Ama dinle Theodotus, dinle kralların hocası, sen Pompeius’un başına, dağdaki çobanın bir soğan başına biçtiğinden fazla değer biçmedin. Şimdi yaşlı gözlerle önümde diz çöküp yalvarıyorsun, hem de yalan yanlış çiziktirilmiş birkaç koyun derisi için. Şu anda sana ne bir adam, ne de bir kova su verebilirim. Ama saraydan özgürce çıkabilirsin. Şimdi, doğru Achillas’a git. Yangını söndürmek için alaylarını seferber etsin. (Onu merdivenlere doğru hızla sürükler.)
67 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.