Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
208 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
‘Üstadı’ Tanıyoruz
Merhabalardan bir demet. ≈) Öncelikle şu fes konusunu bitirelim, şöyle ki: Fes takmak, 2'nci Mahmut döneminde zorunlu hale getirilmişti. O tarihte, dinciler ayaklanmıştı, fes'in gavurun icadı olduğunu söylüyorlardı. Hatta bu yüzden, 2. Mahmut'a gavur padişah diyorlardı. Oysa, fes'in kökeni Batı değildi, Kuzey Afrika'ydı,
Hayat Felsefesi yahud Yaşamak Sanatı
Hayat Felsefesi yahud Yaşamak SanatıKadir Mısıroğlu · Sebil Yayınevi · 2012284 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Rüzgârlar hep gençtir!
Bazı insanlar varlıklarıyla bir rüzgâr gibi yaşamları boyunca pek çok tohuma, çiçeğe, ağaca, buluta ve insana dokunabiliyor. Dokunduğu her canlıya yeni bir başlangıç, umut, cesaret, enerji ve kılavuz olabiliyor. Özellikle de içinde doğduğu toplumun kültürüne ve sanatına katkı yapanlar, o toplumun değişimi ve dönüşümünün öncüleri arasında yerini
Rüzgarlar Hep Gençtir
Rüzgarlar Hep GençtirZülfü Livaneli · Dex Yayınları · 20195,2bin okunma
Reklam
443 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kısa bir süre önce, Dostoyevski’nin okumadığım kitaplarını da bitireyim artık, demiştim. Sonra okuduğum, okumadığım diye ayırmadan tüm kitaplarını kronolojik bir şekilde okuma kararına varmam sonrası, bu büyük yazarı daha iyi anlamak amacıyla başladığım bir kitap oldu Henri Troyat’ın yazdığı bu biyografi. Hayatımdaki 1-2 olay neticesinde
Dostoyevski
DostoyevskiHenri Troyat · İletişim Yayınları · 2014186 okunma
119 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Gỉƚɱҽƙ ɱỉ ȥσɾ ყσƙʂα ƙαʅɱαƙ ɱı?
Fyodor M. Dostoyevski'nin 25 yaşlarında(1846) edebiyat dünyasına adımını attığı ilk kitap olmakla birlikte isminin(İnsancıklar) karakterleriyle müsemma bir eser olduğu kanısındayım.Mektup-roman kategorisinde yer alan kitabın ana teması diğer birçok Dostoyevski eserlerinde olduğu gibi acıma ve dramatik duygular üzerine inşaa
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Varlık Yayınları · 201662,1bin okunma
194 syf.
·
Puan vermedi
Bir varoluş öyküsü
Şiirsel bir roman deneyimi, klasik kurguya bir başkaldırı… Ferit Ergün’ün en bilinen romanı “O” diğer adı ile “Hakkari’de Bir Mevsim” kitabını beraberce değerlendirelim. Ferdi Edgü’yü “küçürek” öykülerinden tanıyordum. Hatta denilebilir ki, bu öykü tarzının ülkemizde en önemli temsilcisidir. Az sözcükle ve şiirsel bir bakışla yazdığı bir
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Sel Yayınları · 201710,1bin okunma
Tacizin Eril Failliği: Hasan Ali Toptaş
Anlamayanlara, anlamak istemeyenlere, takip edemeyenlere… 7 Aralık günü Twitter’a bir video düştü. Videonun başlığı şu şekildeydi;
Hasan Ali Toptaş
Hasan Ali Toptaş
, “Çeviri bir kitap okurken önce çevirmenin doğum tarihine bakıyorum.” Bu video üzerine çok fazla yorum yapıldı, ben de bu videoyu cevaplayarak şu şekilde paylaştım: “Kitap okuyan insanların
Reklam
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mükemmel
Mükemmel bir biyografik roman. Üstelik sadece Sabahattin Ali'nin biyografisi değil .Bu bir Türkiye biyografisi. Atatürk'ün son dönemleri , İsmet İnönü dönemi , Demokrat Parti , Turancilar , komünizm, köy enstitüleri, Türkiyenin siyasi ve kültürel çevresinden önemli bir çok ismin anlatıldığı muazzam bir kitap.Bir edebiyatçı olarak içinde bu kadar çok yazar şair görmek beni heyecanlandırdi.Kitap bana yazarın daha önce okuduğum Hava Kurşun Gibi Ağır (Nazım Hikmet) romanını hatırlattı aynı eksende geçiyor aynı çevre ama kesinlikle daha iyi . Ayrıca Mina Urgan in Bir Dinazorun Anıları kitabı da aynı dönemde aynı isimler etrafında geçiyor.Siyasi bakış açısıyla değil insani bir açısiyla okunmalı. Bana kattıkları çok fazla . Okumaktan fazlasıyla zevk aldım .Kesinlikle tavsiye ederim.
Başın Öne Eğilmesin
Başın Öne EğilmesinHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2007674 okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
ne anılar, ne anılar..
Psikanaliz, terapi, felsefe severlere hitap ediyor.. Onun dışında biyografi kitabı.. Birçok yazar gibi; Yalom'un da iyi bir doktor olmasının yanında, iyi de bir edebiyatci olduğunu görebiliyoruz.. Yalom, bir konuda yazmaya karar verdiği zaman sonuna kadar peşinden gidiyor..
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche Ağladığında
nasıl yazdığını anlatırken, o döneme nasıl yaklaştığını ve kurgusunu gerçeğe yakın kılmak için ne derece uğraşmış olduğunu görüyoruz.. Ne kadar
Sigmund Freud
Sigmund Freud
hayranı olduğundan da bahsetmiş :)) Kitabın en sevdiğim yanı bölümler arasında varoluşçu birçok yazardan bahsetmesi.. İrvin bu konuda doktorlugunun da faydasını çok görmüş; kendisi hem
Viktor E. Frankl
Viktor E. Frankl
hem de
Rollo May
Rollo May
gibi bircok önemli katkıları olan insanlarla bizzat tanışmış, onlardan kazandıklarını ve onlar aracılığıyla deneyimlediklerini kitabında yansıtmış.. Yalom'un benim için en şanslı tarafı eşi Marilyn, aynı zamanda tarih ve edebiyat konusunda hayli bilgili olan eşi ile felsefe üzerine yaptıkları konuşmalar beni imrendirdi.. Meraklısına tavsiye olunur :)
Bir Psikiyatristin Anıları
Bir Psikiyatristin AnılarıIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınevi · 20173,564 okunma
Yazar HASAN ALİ TOPTAŞ'ın tacizleri ifşa oldu! 20'ye yakın kadın yaşadıklarını anlattı. Sosyal medyada yazar Hasan Ali Toptaş’la ilgili atılan bir tweet, edebiyat dünyasında ‘me too’ hareketine dönüştü. 20’yi aşkın kadın, Hasan Ali Toptaş’la ilgili farklı zaman dilimlerinde yaşadıkları taciz ve cinsel saldırıya varan olayları anlattı. Hasan Ali Toptaş ise tuhaf bir özür metni yayınlayarak, “eril failliğin” kurbanı olduğunu iddia etti. “Farkında değildim, bilmeden oldu” klişesine ve kolaylığına sığındı. Toptaş'ın tacizlerine uğradıklarını açıklayan kadınlardan Leyla adlı sosyal medya kullanıcısının yazdığı, "Bu adamın ifşalanmasını heyecanla bekleyen kaç kişiyiz? Ben ve pek çok arkadaşımın kendisi ile nahoş anıları var üniversite yıllarına ait. Şu anki bilinç ve cesarete sahip olsam kesinlikle ifşa ederdim. Klasik orta yaş üstü cis erkek edebiyatçı. Gerçekten büyük bir hayal kırıklığıdır kendisi" Pelin Buzluk kendisinin de Hasan Ali Toptaş'ın tacize uğradığını açıkladı: "Benim de kendisiyle çok korkunç bir anım var. O zaman evliydim, eşime bile anlatamadım. Yıllar sonra güçlükle anneme anlatabildim.Sonraları bazı yazar arkadaşlarıma yine zorlanarak anlattım.Bir hafta sonra kendisiyle yan yana fotoğraf paylaşan oldu. Leyla asla yalnız değilsiniz. Yıllar geçti ama yazarken şimdi bile gözyaşlarımı tutamıyorum. Hiç kolay değil dile getirebilmek. Ama dur dememiz lazım. O itibarını arkasına alıp bunu yapıyorsa o itibarı yerle bir etmemiz lazım. Dayanışma sağaltıyor, her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Yalnız değiliz."
220 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Öğrenciler ders çalışmayın kitap okuyun!
#kitaptavsiyesi #kitapyorumu “Öğrencilerime ders çalışmayın kitap okuyun.” Derim hep diye başlıyor Bedia hanım bizlere ders vermeye. Kendisi de tam bir kitap aşığı. Çocukken annesi çikolata alması için para verirmiş onları biriktirip okul kantininde satılan kitaplardan alırmış.( Bu arada okul kantininde ressamların, müzisyenlerin , filozof ve
Bedia Akarsu
Bedia AkarsuMukadder Özgeç · Remzi Kitabevi · 20146 okunma
Reklam
135 syf.
10/10 puan verdi
Çocukluğum, Cengiz Aytmatov'un çocukluk ve ilk gençlik anılarının yer aldığı bir kitap. Alman yazar Hitzer tarafından Aytmatov ile yapılan söyleşiler sonucunda ortaya çıkmış bir kitaptır. Türkiye’de 2002 yılında neşredilmiştir. Almanya, Aytmatov’un çok özel bir okur kitlesinin olduğu ülkelerden birisidir. Zaten uzun yıllar Brüksel’de bulunan
Çocukluğum
ÇocukluğumCengiz Aytmatov · da Yayıncılık · 2002114 okunma
207 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Yoldaşım 40 Yıl
"Yoldaşım 40 Yıl", öykücü,şair,romancı,denemeci,sözlükçü,günlükçü,ressam Hulki Aktunç'un kırk yıllık yaratma hayatı boyunca sanatını besleyen,hayatını yönlendiren olay,olgu,insan ve anılara dair bir kitap. Kitap;"Hayata Dair İlk İzlenimler",Öğretmenlerim Hocalarım","Erzincan Askeri Lisesi",Edebiyat Çevresi ve Kemal Tahir'le Tanışma,"Politika,Reklam Vd",68'li Yıllar ve Öğrenci Hareketleri","Edebiyat Dili ve Romanlar","Sinema ve Edebiyat Çevresi","Ölüm İlanından Sonraki Hayat"  başlıklı bölümlerden oluşuyor. Rıza Kıraç,Hulki Aktunç'la,çocukluğuna,eğitim hayatına,edebiyatçı dostlarına,reklamcılık hayatına,68 Dönemi'nin politik ortamına,yazarın edebi hayatına,sinema ve edebiyat çevresine dair keyifli bir söyleşi gerçekleştiriyor. Sanat hayatında kırk yılı geride bırakmış çok yönlü bir sanatçının anıları,pek çok konudaki-özellikle edebiyat alanındaki-düşünceleri,ülkemizin geçmişine dair izlenimleri ve geleceğine dair öngörüleri ile zenginleşen kitap okuyucuya Hulki Aktunç'un dünyasını tanıma fırsatı sunuyor. Rıza Kıraç'ın edebiyatımızda kendine has bir dil,kurgu ve anlatım bütünlüğü oluşturmuş olan Hulki Aktunç'la gerçekleştirmiş olduğu söyleşilerden oluşan bu güzel kitabını okumanızı tavsiye ederim.
Yoldaşım 40 Yıl
Yoldaşım 40 YılHulki Aktunç · Yapı Kredi Yayınları · 20141 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Günümüzde de olsa böyle meyhaneler.
Buyurun Kürdün Meyhanesine, 1944-1960 yılları arası Ankara’dayız, Milli Eğitim Bakanlığının yanında içkili bir mekan. Sonradan yanmış , fakat anılarda kalmayı başarmış. Resmî adı Yeni Hayat Lokantası , fakat sahibi Kürt olduğu için (Kürt Mehmet) Kürdün Meyhanesi adıyla tanınıyor. Kitabımızın yazarı Fahir Aksoy 15 yıl boyunca sık sık gelmiş bu
Kürdün Meyhanesi
Kürdün MeyhanesiFahir Aksoy · h2o Kitap · 201875 okunma
Türkeş ailesi Isparta'da bir yılinı işte böyle geçirdi. Şimdi, Gelibolu yaşantısı başlayacaktı. Ailede nüfus artmıştı. 1940 yılının sonunda Türkeş'lerin bir kız çocuğu dünyaya gelmiş, yavruya "Ayzıt"adı verilmişti. İsim babası ünlü edebiyatçı Nihal Atsız'dı.
272 syf.
·
Puan vermedi
Georgi Gospodinov’un okuduğum üçüncü kitabı bu ve beni etkilemeyi yine başardı. Halen Sofya’da yaşayan Bulgar edebiyatçı umarım daha çok eser verir ve onu okuma zevkini bize yaşatır. Hüznün Fiziği’nde anlatıcı bir empatikolik( doktorların teşhisiyle radikal empatik- somatik sendromu) ve romanın şimdiki zamanında olgun yaşlarına eriştiği için bu özelliğini yitirmenin hüznünü yaşıyor. “Bir zamanlar her şeyde olabilirdim, her şey olabilirdim.” diyen anlatıcı, anılarını anlatırken başka insanların hüznünü de onların yerine geçerek aktarıyor. Başkalarının öykülerini kendi öyküsüymüş gibi sadece onların zihnine değil bedenine de bürünerek yaşadığı çocukluk dönemini anlatırken bir çok tarihi dönem ve karaktere bazen aralarında bir bağlantı olmaksızın geçiş yapar. Bunca karakteri ve bu kadar geniş bir zaman aralığını bir kitaba sığdırırken okuyucuyu akışta tutmayı başaran yazara hayran olmamak elde değil. Bazen Mintor (öküz başlı insan olan mitolojik karakter) oluyor, bazen bir köpek, bazen dedesinin zihnine giriyor, bazen babası… Becerisinin yok olmaya başladığını anladığında ise koleksiyonculuğa başlıyor. Her şeyi, anıları biriktirmek ve nesneleri kelimelerle korumak… “Bir takıntının boşalan yerini daima başka bir saplantı alır.” diyen anlatıcının beni çok etkileyen şu cümlesiyle yazımı bitirmek istiyorum: “Eskiden dünyadaki tüm bedenlere yerleşebiliyordum, şimdi kendi bedenimin evinde bir odadan başka bir odaya geçebildiğimde mutlu oluyorum. En uzun kaldığım yer çocuk odası.”
Hüznün Fiziği
Hüznün FiziğiGeorgi Gospodinov · Metis Yayınları · 2017876 okunma
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.